Koronavirüs, Dünya Sağlık Örgütü’nün isimlendirmesine göre; CoVid-19, dünyanın gündeminde.
Bu virüs türü şimdiden 30 ülkeye yayıldı.
Çin de başladı. İtalya, Güney Kore, İran ve Irak şu an en çok konuşulan ülkeler arasında.
77 bin vaka var. İki binin üstünde kişi virüsten dolayı hayatını kaybetti.
İRAN SÜRECİ YÖNETEMEDİ
Son gelen haberlere göre İran Sağlık Bakan Yardımcılarından biri de bu hastalığa yakalanmış durumda.
İran koronavirüs konusunda şeffaf davranmadı, sakladı.
Bunu nereden anlıyoruz? Vaka sayısı, ölü sayısı, virüsün yayılma seviyesi dünyadaki istatistiklerle örtüşmüyor. Anlıyoruz ki İran, bu konuyu basından sakladı. İran halkı da bu anlamda mağdur. Devlet düzeyinde tedbirlerin geç alınması ve halkı bilinçlendirme noktasında eksik kalınması, İranlıları kızdıracaktır.
İran’ın süreci yönetememesi, komşu ülkeleri de tehdit etti. Virüs şimdiden Irak’a bulaşmış durumda. Komşu ülke olarak Türkiye de alarm düzeyinde konuyla ilgileniyor.
VİRÜS TÜRKİYE’YE GELİR Mİ?
Soruyu cevaplamadan önce belirtelim; toplum bu konuyu ciddiye alıyor. Piyasada maskenin zor bulunduğuna dair haberler yayılıyor. Anlaşılan şimdiden ciddi bir talep oluşmuş.
Virüs Türkiye’ye gelebilir fakat önemli olan konu hakkında bilgi sahibi olmak ve doğru davranmak.
Devlet düzeyinde ilgili bakanlık, konu hakkında temkinli, tedbirli, hassas ve şeffaf çalışmalar yürütüyor.
Türkiye, İran değil. Türkiye bu anlamda Çin’den vatandaşların taşınması sürecinde de gösterdi ki; pek çok Avrupa ülkesinden bile daha ilerde bir pratik ortaya koymuştur.
Şu an bir vakaya rastlanmış değil. Sokakta maske takmak, uzmanlar tarafından gerekli görülmüyor.
Bu süreçte tedbir olarak; bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi öneriliyor. Ayrıca dışardayken el temizliğine azami özen gösterilmeli.
Risk altındaki gruplar; yaşlılar ve çocuklardan oluşuyor. Bu anlamda sıhhatin devamı için bu süreçlerde daha özenli davranmalıyız.
Panik hali, kriz yönetiminde en çok kaybettiren bir unsur olarak bilinir. Sorunu anlamalı ve gerekeni yapmalıyız, bu kadar. Zaten şu süreçte panik halini gerektirecek bir gelişme bulunmuyor.
Uzmanların yorumuna göre yüreklere su serpecek önemli bir hususu aktaralım. Koronavirüs veya benzeri grip hastalıklarının güçlü bir şekilde etkileme mevsimi kış dönemi olarak biliniyor. Bu görüşe göre; zamanlama olarak virüsün gücü ve yayılma hızı çok uzamadan etkisini kaybedecektir.Cemrenin düşmeye başladığı şu günlerde, virüsün ülkemiz için bir tehdit oluşturmayacağı yönünde ciddi tahminler var.
VİRÜSÜN YOL GÖZLEYENLERİ
Malum canım ülkemizin bıkmaz usanmaz kriz düşkünleri var.
Krizin her türlüsünü çok severler.
Kriz ekonomiden veya sokaktan gelsin, nereden gelirse gelsin, onlar için bulunmaz bir nimet…
Bu kitlenin şimdilerde beklediği, koronavirüs salgını.
Bir gelse, bir gelse de tadını çıkarsak diyorlar.
Unutmasınlar! Aynı gemideyiz ve virüs insan seçmez.