Türkiye’nin görüp görebileceği en kapsamlı yolsuzluk soruşturmasıyla karşı karşıyayız.

Elbette yargı süreci devam ediyor ve Ekrem İmamoğlu’na “şüpheli” sıfatıyla masumiyet karinesi kapsamında şimdilik “suçlu” denemez. Fakat savcılığın somut, maddi ve güçlü delilleri soruşturmanın elinin çok güçlü olduğunu gösteriyor.

İlkesel olarak not düşmek icap eder; yorumlarımı iddialar kapsamında değerlendireceğim. İlk vurgum kamunun zararına olacak. Kayıp çok büyük; 562 milyar lira.

Yolsuzluk çetesinin kurduğu çark ise çok ibretlik.

Bakırköy’deki AVM sahibinin mağdur olduğu ve soruşturmaya da müşteki olarak giren kişi, yaşadıklarını anlatmış; “Geleceğin Cumhurbaşkanı ile kötü olmak mı istiyorsunuz?” denerek insanlardan rüşvet istenmiş.

Mağdurun anlattıkları, Ekrem ve çetesinin psikolojisini çok iyi özetliyor.

Cumhurbaşkanı olacağına gerçekten inanmışlar.

Bir hedef koymuşsun, bu güzel. Kötü olan; var olan koltuğu ve makamı sıradan vatandaştan rüşvet almak adına bir tehdit aracı olarak kullanmak.

Bugün belediye başkanı iken bu gibi işlere bulaşan kişi, yarın acaba cumhurbaşkanı olduğunda ne yapardı?

Diploması dahi pek çok usulsüzlüğe konu olmuş bir mevzu olarak, medya tarihimize geçmiş oldu.

Oturduğu evlerden son dönem yapılan servete, diplomadan CHP kurultayında verilen soğuk cüzdanlı telefonlara kadar her şey toplumun gündeminde.

Bugün herkes bu konuyu konuşuyor, espriler üretiliyor. Peki ya yarın!

Önce sürece bakalım. CHP ne yaptı?

İnsanları sokaklara topladılar.

Polisimize taş atan, pense ve tornavida fırlatan, baltayla sahaya gelen, Şehzadebaşı Camisi’nin haziresindeki mezar taşlarını kıran vandal kesimiyle önce sinir krizlerine girdiler.

Sonra yerli markaları boykota çağırarak ekonomiyi tehdit ettiler.

Ardından İngiliz kanalı BBC’ye röportaj verip İngiltere Başbakanı Starmer'a yönelik söylem geliştirdiler. Skandal ifadeleri alıntılayalım; Özgür Özel, “Kardeş partimiz olan İşçi Partisi'nin İmamoğlu'nun tutuklanmasına hiçbir şey söylememesi bizi kırdı.” dedi.

Skandal skandal üzerine…

Tüm hamleler ofsayt içeriyor.

Düzgün bir tane işleri yok inanın.

Peki ya yarın ne olacak?

Öngörmek çok kolay.

CHP kendi iç kavgalarına gömülecek. Özellikle kurultay gündemi fena.

Bu süreçte İmamoğlu, gündemden tamamen düşecek. Üç vakte kadar şans veriyorum.

Hep birlikte tecrübe edeceğiz. Çok çabuk unutulacak.

Bir janjanlı plastik liderimsi, nasıl ansızın unutulur?

İmamoğlu’nu, yargı süreci devam ettiğinde sadece kısa bir haber olarak görecek haber kanalları.

Demedi, demeyin!