Osmanlı sonrası Ortadoğu gün yüzü görmedi.

Birilerinin bataklık dediği ama bizim derin tarihi, kültürel bağlarımızın olduğu gönül coğrafyası, Osmanlı’dan bu yana prangalarla bağlanmış Batılıların tahakkümü altında.

Osmanlı sonrası bölgeye ‘çökmüş’ bir sömürgeci devlet olarak Fransa Gaziantep’te yapamadıklarını Suriye’de gerçekleştirdiler. On yılarca sömürdüler. Sonrasında Suriye Rusya’nın etki alanına girdi. Fransa eskiye özlem duyuyor. Fransa yeniden güç devşirebilmenin yollarını arıyor, yoklamalarda bulunuyor.

TSK VE ÖSO’NUN OMUZ OMUZA MÜCADELESİ NE SÖYLÜYOR?

Bölgeyi sömürme emelinde olan devletler İngiliz ve Fransız ajan-provakatörler vasıtasıyla Osmanlı’nın dağılma sürecinde bölgedeki halka “Osmanlı sizi sömürdü” dediler. Aynı mihraklar bize dönüpse, “Araplar sizi arkanızdan vurdu” diyerek fısıldadılar.

Yüz yıl sonra tüm oyunlar gün yüzüne çıktı, geçerliliğini kaybetti.

ÖSO’lu askerin “Türk askeriyle omuz omuz savaşmak onurdur” demesi öze dönüşün, kolektif bilincin ve toplumsal hafızanın yeniden yeşerdiğini göstermekte.

ESED DÜZENİ VE SONRASI İÇİN PLANLANAN TAHAKKÜM

TSK ve ÖSO bölgede yeniden huzur ve refahın tohumlarını ekiyor.

Osmanlı sonrası bölgeyi dizayn eden güçlerin oyununu bozuyor.

Şer ittifakı Esed diktatöryasını kurduklarında Suriye halkını baas rejimine mahkûm etti. Muhafazakârlar, dindar Sünni olanlar veya Kürt kimliği taşıyanlar hep dışlandı, sistem dışına atıldı. Esed ülkenin zenginliklerini elitlerine pay etti.

Arap Baharı sonrası patlayan muhalif hareket bu birikimin sonucudur. ÖSO ise bu hareketin örgütlenmiş askeri kanadıdır.

Peki Suriye’de DAEŞ’i dizayn aracı olarak kullanan ve PYD-PKK’yı silahlandıran, eğiten, alan açan şet ittifakı ‘Yeni Suriye’de nasıl bir dizayn istiyor? Plan-projeler hangi amaç peşinde şekilleniyor?

Şer ittifakının amacında ‘modern görünümlü köle düzeni’ kurmak var.

Şer ittifakı; Suriye denkleminde ipleri elinde olan, kontrol edilebilir, zenginliklerin aktarımında bekçilik yapacak, görünümde modern ama yapısal olarak halka baskı kuracak, farklılıkların gelişmesini önleyecek, Arap-dindar Kürt veya Türkmen üzerinde demoklesin kılıcı işlevini sürdürecek yeni bir kesim arayışındaydı.

Bu düzenin ana aktörü ve bekçisi olarak seküler-Kürt-terör yapılanması PKK-PYD seçildi.

Aranılan “modern” bekçi bulundu. Terörist de olsa sekülerdi ne de olsa onlar.

Bu teslimat ve oyun, başta Suriye halkını tehdit ediyor. Bununla birlikte terör tehdidi barındırdığı için Türkiye’yi.

Suriye’de ikinci bir kukla ve baskıcı rejimine asla müsaade edilmeyecektir. Terör odaklarına sözde siyasi görevler vererek meşrulaştırmaya çalışan ABD uzun vadede uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanacaktır.

Suriye’nin dizaynında coğrafya başka bir şey söylüyor.

İsimlere bakar mısınız?

Türkmen Dağı, Cebel-i Kürdi, Ayne-l Arap…

Coğrafya, Arap-Kürt-Türkmen tüm etnik kimliklerin dindar Müslümanından, Hıristiyanına, Nusayrisine kadar hep birlikte yaşama kültürünü adeta dayatıyor. Yeni dizayn sürecinde hiçbir grubun diğerine tahakkümü söz konusu olmamalı. Suriye halkının dikkat etmesi gereken elzem bir diğer husus ise; şer güçlerini bir daha gelmemeleri üzere topraklarından kovmalarıdır. Gerçek bağımsızlık ancak böyle mümkün olacaktır.