Ekrem İmamoğlu, 2019 yılında kentsel dönüşüm için; “Halkın çıkarlarını gözetmeyen anlayışla hayata geçirilen, türlü mağduriyetlere yol açan uygulamalara hep birlikte son vermeliyiz.” diyordu. Fikirtepe’den Sulukule’ye, Kirazlıtepe’den Tozkoparan’a kadar İstanbul’un dört bir yanını örnek göstererek vatandaşın artık “kentsel dönüşüm” kelimesini duymak bile istemediğini dile getiriyordu. Gerekçesi netti: “Çünkü yapılanlar vatandaşı dinlemeden yapılıyor.”
Ancak aradan geçen zaman, bu sözlerin ardında ne bir planlama ne de çözüm iradesi olduğunu ortaya koydu. 2023’e gelindiğinde, bu defa TOKİ’yi hedefe koydu: “Türkiye’de yerel yönetimlerden koparılmış bir aygıttır.” dedi. Kamu arazilerinin TOKİ’ye verilmesinden, merkezî yönetimin rant devşirmesinden yakındı. Fakat gözden kaçırdığı bir şey vardı; İstanbul’u yöneten kendisiydi. Sorumluluk artık kendisine aitti.
Göreve gelirken “Deprem problemini ben çözerim” diyen, “Her yıl 20 bin konut yapacağım” vaadinde bulunan İmamoğlu, iş uygulamaya geldiğinde “Bu beş yıla sığmaz” deme pişkinliğini göstermekten çekinmedi. Kentsel dönüşüm için ayrılan bütçeyi İBB’nin toplam bütçesinin yalnızca yüzde 1’ine düşürdü. Peki, bu kısılan kaynak nereye gitti? Cevap basit: Reklama, afişe, tanıtıma, sosyal medyada estetik video prodüksiyonlarına. İstanbul’un sokaklarında kentsel dönüşüm değil, billboard dönüşümü yaşandı.
Marmara Denizi Silivri açıklarında yaşanan 6,2’lik deprem bir kez daha bu şehrin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Ancak o gün dahi İBB yönetimi hâlâ sahada değil, sosyal medyada poz vermekle meşguldü. Gerçeklerle değil, algıyla mücadele etmeye çalıştılar.
Üstüne bir de BirGün gibi ideolojik refleksle hareket eden manipülasyon gazeteleri “İstanbul’u depreme hazırlayan üç isim de hapiste” manşeti attı. Oysa İstanbul halkı gerçeği görüyor: “Keşke Murat Kurum’u seçseydik” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü onlar reklam değil, çözüm; laf değil, icraat bekliyordu.
Şehirlerin geleceği reklam panolarında değil, sağlam temellerde yükselir. Ama İmamoğlu anlayışının temeli de vizyonu da ciddiyeti de yok.