Mısır’ın darbeci diktatörü Abdülfettah es-Sisi’nin son günlerdebaşı orduya yüklü miktarda iş yapan ve parasını alamayan genç işadamı MuhammedAli’yle fena halde dertte.

İspanya’da yaşayan Muhammed Ali, yayınladığı videolarda es-Sisi’ninyolsuzluklarını deşifre etti ve protesto gösterileri için halkı sokağa inmeyeçağırdı.

Cuma günü Kahire’deki Tahrir Meydanı başta olmak üzereülkenin birçok yerinde protesto gösterileri yapıldı.

Mısır’dan 25 Ocak Devrimi günlerini hatırlatan görüntüleringelmesini sadece Muhammed Ali’nin videolarına bağlamak gerçekçi olmaz.

Fakat perde gerisinde tam olarak nelerin yaşandığını vehangi kavgaların verildiğini bilemiyoruz.

Şu an için bildiğimiz tek şey Mısır ordusu içinde birrahatsızlık olduğu ve Abdülfettah es-Sisi’den memnun olmayanların bulunduğu.

Mısır ordusu, istihbaratı ve güvenlik birimleri içindekikanatlar arasında bir anlaşmazlık yaşanıyor.

Gösterilere göz yumulmasının ve sert bir şekilde bastırmayoluna gidilmemesinin Abdülfettah es-Sisi’den duyulan rahatsızlığa işaretettiği kesin.

Söz konusu rahatsızlık Mısır diktatörünün sonunu getirir mi,yoksa taraflar arasında bir orta yol bulunup uzlaşma sağlanır mı?

Her iki seçenek de ihtimal dâhilinde.

Mısır’a ve ordusuna Abdülfettah es-Sisi kadar kötülük edenolmadı.

Cunta lideri, Arap dünyasının en önemli ülkesini genç ve maceraperest Arap prenslerin oyuncağı haline getirdi.

Koskoca Mısır, neredeyse Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı sıradan bir emirlik haline geldi.

Abdülfettah es-Sisi, Sina Yarımadası’nda yaşayan Mısırlılaraadeta savaş açtı ve yarımadanın kuzeyini boşaltmak için onlarca ailenin eviniyıktı.

Kızıldeniz’deki Tiran ve Sanafir adalarını Suudi Arabistan’asattı.

Nil nehrindeki el-Varrak adasını boşaltmak ve BAE’ye satmakiçin ada sakinlerine zulmetmeye başladı.

Darbeyi finanse eden ülkelerden aldığı yüklü paraları Mısırhalkının yararına kullanmak yerine yeni saraylar inşa ettirdi.

Ülkenin durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor.

Ordu, istihbarat ve güvenlik birimleri içindeki rahatsızlığınsebebinin rant kavgası mı yoksa Abdülfettah es-Sisi’nin Mısır’ı uçurumasürüklediğini gören milliyetçilerin ülkeyi kurtarma arzusu mu olduğu henüz netdeğil.

Mevcut diktatör giderse yerine gelecek kişinin onuaratmayacağının da garantisi yok.

Bütün bunlara rağmen ümidi kaybetmemek ve ye’se kapılmamakgerekiyor.

Mısır’ın önünde Abdülfettah es-Sisi belasından kurtulmakiçin büyük bir fırsat var.

Kifayetsiz cunta, liderini korumak için göstericileri karşısına almazsa halkın gözünde ordunun değeri artar.

Abdülfettah es-Sisi’nin devrilmesi, Ankara-Kahire ilişkilerini onarmak için de büyük bir fırsat.

Mısır’da arzu edilen demokrasinin kısa sürede gelmesineredeyse imkânsız.

Ordu ekonomi dâhil her şeye hâkim.

Mısır halkının önünde uzun bir yol var.

Abdülfettah es-Sisi’den sonra askeri vesayet devam etse dahiTürkiye-Mısır ilişkileri normalleşmeli.

Bu her iki ülkenin de çıkarına.

Mısır’ın başına es-Sisi gibi veya ondan daha kötü birigeçmediği sürece ikili ilişkileri onarmak mümkün.

Türkiye düşmanlığı Mısır’a zarardan başka bir şeykazandırmaz.