Yıl 2004!

Tam 19 yıl geçmiş.

Kimi “market yasası” dedi kimileri de “perakende yasası” olarak adlandırdı.

Bakkal Mehmet amca henüz aramızdan ayrılmamış, mahalle esnafı ruhu daha göçüp gitmemişti.

Ancak tehlike çanları çalmaya başlamıştı!

Küresel sermayeli hipermarketler ülkenin her yanında mantar gibi çoğalıyor; il, ilçe, belde, mahalle, semt ayırmaksızın şubeler açıyor, zincirlerine yeni halkalar ekliyor ve başarıyla büyüyorlardı!

Süpermarketler, hipermarketler, grosmarketler, AVM’ler… Birbiri ardına görkemli açılışlara şahit oluyorduk.

Derken…

Yerel perakende girişimleri sahneye çıktı. Münferit açılışlarla başlayan süreç, kısa zamanda organize perakendenin topyekûn taarruzuna evrildi.

Yıllar ilerledikçe mahalle esnafının ıstırabı da arttı.

Tam da böyle bir zamanda dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun devreye girdi ve sektörün paydaşlarıyla bir araya geldi.

2004 yılının sonlarına doğru gündemimize “perakende yasası” girdi.

Yasaya göre, yeni açılan hipermarketler ve AVM’ler haksız rekabete yol açıyor, mahalle esnafı bu perakende devleriyle rekabet edemiyordu. Dolayısıyla hipermarketler pazar günleri kapatılmalıydı. Toplantılar tertip edildi, STK oluşumları gayret gösterdi, kulisler yapıldı, yazıldı, çizildi, konuşuldu... Ama olmadı, beklenen yasa bir türlü çıkamadı!

Bu “kurumsal” mağazalarda herşeyi bulabiliyordunuz! Sadece gıda ve temizlik malzemeleri satmakla yetinmediler; kişisel bakım ürünlerinden oyuncağa, kırtasiyeden züccaciyeye, sebze meyveden tekstil ürünlerine kadar hemen her sektörden ürün satıyor, bu işi de “promosyon”, “haftanın fırsatı” gibi tuzak kavramlarla maskeliyorladı.

Mahalle bakkalları bu gidişle fazla tahammül edemeyecekti. Kasaplar, manavlar, terziler, kırtasiyeler bir bir kepenk kapatıyordu.

Bu arada bakanlar gidiyor, yeni umutlarla yeni bakanlar görevi devralıyordu.

Hemen hepsi de benzer girişimlerde bulundu. Fakat nafile. Değişen bir şey olmuyordu!

Zafer Çağlayan döneminde benzer girişimlerde bulunuldu. Nihat Ergün, Hayati Yazıcı ve Nurettin Canikli dönemlerinde kısmen ele alınsa da sonuç çıkmadı. Bülent Tüfenkci döneminde yasa taslağı tekrar tozlu raflardan indirildi ancak o da sonuç alamadan görev süresini tamamladı.

Şimdi Ticaret Bakanlığı’nın dümeninde Ömer Bolat var ve konuyu çözüme kavuşturmak için yeni bir hamle daha yapıldı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Perakende Meslek Komitesi, bir çalıştay düzenleyerek, "Pazar günü marketler kapalı kalsın!" çağrısına kayıtsız kalmadı ve ilk adımı attı.

Geride kurtaracak pek bir şey kalmasa da, küçük ölçekli esnaf merak içinde; Acaba Ömer Bolat döneminde bu yasa çıkarılabilecek mi?

Az sayıda da olsa ayakta kalan mahalle esnafının nefes alması, Ömer Bolat döneminde nasip olacak mı?

Bugüne kadar perakende sektörünün paydaşları İTO, Perder, Bakkallar Odası, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu bu konuda açıklama yaptılar, mücadele ettiler, yol gösterdiler. Ne yaptılarsa sonuç alamadılar!

İTO öncülüğünde düzenlenen çalıştayda, “perakende yasanının” artık bir zorunluluk hâline geldiği, küçük ölçekli mahalle esnafının nefes alması gerektiği, aksi hâlde yaşama şanslarının kalmayacağı vurgulanıyor.

Çalıştaydan öne çıkan başlıkları şu şekilde sıralamak mümkün:

“Pazar günü zincir marketler kapalı olursa tüketiciler bakkallara gidecek. En az 15-20 bin yeni bakkal tekrar ekosisteme katılacak. Market çalışanları pazar günlerini aileleri ile geçirebilecek.”

Perakende yasası esnafın ihtiyaçlarına göre düzenlenerek acilen çıkarılmalı. Geciktikçe piyasadaki rekabet ortamı bozuluyor. Yasanın çıkması esnaf için ne kadar önemliyse, tüketicinin korunması anlamında da büyük önem taşıyor. Yasa semt kültürüne, komşuluk ilişkilerinin güçlenmesine, ticari çok sesliliğe, tekelciliğin engellenmesine ve daha bir çok konuya olumlu katkılar sağlayacaktır.

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir “serbestlik” yoktur. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren ürünleri tek elden satmak, rekabeti ortadan kaldırdığı gibi sosyal yapıya da büyük zararlar veriyor.

Çalıştayın sonunda marketlerin pazar günü kapanması konusu katılımcıların oylarına sunuldu ve katılım sağlayan tüm üyeler zincir marketlerin pazar günü kapanması yönünde oy kullandı.
Artık bu konuda görüş birliği sağlandı, sektörün tüm aktörleri aynı fikirde.
Sıra bürokraside, Türkiye ekonomisi için inisiyatif alma vakti.

Sıra siyasette, Türk tüketicisi için onay verme zamanı geldi de geçiyor!