Son 30 yılda gençlerin geldiği/getirildiği durum ortada. Kimse emek yoğun işlerde çalışmak istemiyor; emeği az, tatili bol, maaşı katmerli, yaşantısı gösterişli işlerin peşindeler. Ama aynı gençler “Türk tarımını bitirdiniz” diye avaz avaz bağırıyor!

Gençleri kahvehanelere, AVM’lere çekip tarımı bitirdiniz diye nara atanlarla, ‘milletin toprağını birilerine peşkeş çekiyorlar’ diye yaygara kopartanlar aynı akıldan emir alıyor, aynı ihanet kaynağından besleniyor.

Bu kesin!

Devletin bakanı çıktı ve göçmenlerin gitmesi durumunda Türk tarımının kontak kapatacağını ima etti. Ne kadar acı! Gençleri tarımsal üretimin merkezine çekecek ilave projeler mi yapılacak, kadınlar üretime mi teşvik edilecek, tarım teknolojilerinde ilave yenilikler mi yapılacak…

Her ne olacaksa olsun ve Türkiye bu tehlikeden kurtarılsın.

Derken…

Beklenen, özlenen politikalara dönüşün ilk sinyali geldi. Sonunda devlet aklı kendine gelmeye, “beka merkezli” politikalar üretmeye başladı.

Önce işlenmeyen tarım arazilerini kiraya verme kararı alındı. Böylece atıl araziler üretime kazandırılacak. Tarımda sürdürülebilir yapıya kavuşulacak.

Devamında su verimliliği için yeni yol haritası açıklandı. Açıklanan “su yönetmeliğine” göre, illere göre dağıtımı yapılan Havza Su Kurulları, su, gıda, enerji, ekosistem ilişkisi içinde su kaynaklarının korunmasında ve verimli kullanılmasında etkin politikalar yürütecek. Bu şekilde su stresi altında bulunan Türkiye, gelecek yıllarda daha bilinçli su kullanacak ve daha verimli tarım faaliyetleri yürütecek.

Vee…

Mutlu son!

Aşağıda okuyacağınız satırlar eser miktarda mutluluk, yoğunlukla da umut içerir. Konunun merkezinde teşvikler var, pozitif ayrımcılık var, kadınlar var, gençler yer alıyor…

Evet!

Devlet gençlere ve kadınlara yöneldi, kendi cevherini keşfetti! Devlet aklı küresel oyunu gördü. Tarımsal üretimde sürdürülebilir yapının kurulması için ne gerekiyorsa yapılacak.

Tarımsal üretimde kadın girişimcilerle genç yatırımcılara çok büyük destekler verilecek.

Hedef güçlü ve müreffeh Türkiye…

Gençler! Şimdi sıra sizde; çalışmak ve üretmek vakti! Emeksiz yemek olmaz gerçeğinden yola çıkarak kendiniz, aileniz, geleceğiniz ve ülkemiz için haydi üretmeye…

Yeni açıklanan teşvik paketleri sizi bekliyor. Müjde en yetkili ağızdan…

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, ‘kırsalda hayatın canlı kalması’ ve sürdürülebilir tarımsal üretim için gençleri ve kadınları merkeze alan desteklemeler yaptıklarını açıkladı.

Kırsal kalkınma hibe programları, tarımsal krediler ve desteklerle kadınlara ve gençlere öncelikli destek veriliyor.

Amaç belli; gençlerin ve kadınların üretime yönelmesini, tarımsal faaliyette bulunup bunu da sürdürülebilir yapıya kavuşturmasını sağlamak.

Açıklanan destek paketleri bonuslarla dolu… Mesela, kırsalda yaşama ve üretme taahhüdünde bulunan gençlere ve kadınlara ilave teşvik puanları veriliyor. Yeni yapacakları projelerin kabul sürecinde öncelik hakkı kazanıyorlar.

Şöyle düşünün! Kırsal alan için verilen desteklerin yaklaşık yüzde 20’si kadınlara ve gençlere ayrılıyor. Bu girişimciler yüzde 100 hibe destekleriyle teşvik ediliyor. Verilecek hibe miktarı proje şekline göre değişse de Osman Yıldız’ın açıklamasına göre 500 bin lira ve üzerinde bir rakam olacak.

Proje gerçekten çok önemli!

Kırsal alanda eğer siz gençleri tarıma teşvik eder, üretime ikna eder, üretim sürecinde onu bir başına bırakmaz, ürettiği ürünü de pazarlamasına katkı sağlarsanız; bu ülkenin geleceğine vurulan zincirleri de kırmış olursunuz. Umutsuzluk yerle bir olur, işsizlik sona erer, gençler üzerinden bu ülkeye tuzak kuranlar, ellerini ovuşturanlar defolup gider.

Yapılan, yapılmak istenen tam da böyle bir uygulama.

Üretime katılan kadın ailenin gelişmesine, büyümesine, kökleşmesine öncülük eder. Osman Yıldız’a göre, “Bir yerde kadın varsa orada hayat vardır, aile oluşacaktır ve sürdürülebilir tarıma da katkı sağlayacaktır.”

Evet!

Şimdi toprakla buluşma, barışma zamanı.

Ne diyelim… Bereketli olsun!