İsrail hükûmetindeki fanatik isimlerden Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, önceki gün Mescid-i Aksa’yla ilgili provokatif bir açıklama yaptı.
“Politikamız bize Tapınak Dağı’nda ayin yapma hakkı veriyor.” diyen Ben-Gvir, konuyla ilgili daha fazla ayrıntı vermeyeceğini ancak bakanlık görevini kabul ettiğinde “Tapınak Dağı’nda ayrımcılık olmayacağını” açıkça söylediğini bildirdi.
Tapınak Dağı’nda istediğini yapacak özgürlüğe sahip olmadığını belirten Ben-Gvir, “İstediğimi yapma özgürlüğüm olsaydı oraya İsrail bayrağı asardım.” dedi.
Ben-Gvir, “Tapınak Dağı’na sinagog inşa edecek misiniz?” sorusuna da “Evet, evet” şeklinde cevap verdi.
İsrailli bakanın ve Yahudilerin “Tapınak Dağı” olarak adlandırdıkları yer Mescid-i Aksa.
Yani Ben-Gvir, Mescid-i Aksa’da Yahudilerin ayin yapmaları için sinagog inşa etmeyi planlıyor.
İsrailli bakanın açıklamasına çok sayıda tepki geldi.
Mahmud Abbas başkanlığındaki yönetim, Ben-Gvir’in çağrısını “çok tehlikeli” ve “bölgeyi herkesi yakacak bir din savaşına sürükleme çabası” olarak niteledi.
Fanatik bakanın Mescid-i Aksa’yla ilgili açıklamaları İsrail’de ve Netanyahu başkanlığındaki koalisyon hükûmetinin içinde de tepkilere ve tartışmalara yol açtı.
İsrail İçişleri Bakanı Moshe Arbel, Ben-Gvir’in açıklamalarının bilgelikten yoksun olduğunu ve kan dökülmesine yol açabileceğini, İsrail’in İran’a karşı kurduğu ittifaklara zarar verebileceğini söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Yuav Gallant da Mescid-i Aksa’daki statükoyu değiştirme girişiminin “gereksiz, sorumsuz ve tehlikeli” bir iş olduğunu ifade etti.
Gallant ayrıca Ben-Gvir’in davranışlarının “İsrail’in millî güvenliğini ve uluslararası durumunu tehlikeye attığını” belirtti.
İsrail’de politikacılar dâhil kahir ekseriyetin Mescid-i Aksa’nın yıkılıp enkazı üzerinde Süleyman Tapınağı’nın inşa edilmesini istediği sır değil.
Mayıs 2018’de İsrail’deki ABD Büyükelçisi David Friedman’a Mescid-i Aksa’nın olduğu alana Photoshop’la Süleyman Tapınağı’nın yerleştirildiği skandal bir fotoğraf hediye edilmiş ve Yahudi asıllı Friedman işgalcilerin gerçek niyetini yansıtan o fotoğrafla poz vermişti.
Ben-Gvir’i sorumsuzlukla suçlayan İsrailli bakanların korkusu, Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye yönelik bir adımın işgal güçlerini ve Yahudi yerleşimcileri hedef alacak eylemleri tetikleme ihtimali.
İsrail İçişleri Bakanı, “Kan dökülmesine yol açabilir” derken bunu kastediyor.
Netanyahu hükûmetindeki Arbel ve Gallant gibi isimler, İsrail’in Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği katliamlar sebebiyle uluslararası toplum tarafından suçlandığının ve savaş ortamında Arap müttefiklerini zor duruma sokacak adımlar atmanın işgalcilere çok şey kaybettireceğinin farkındalar.
Kısacası Ben-Gvir ile aynı inancı ve amacı paylaşsalar da Mescid-i Aksa’nın statükosunu değiştirmenin “henüz vaktinin gelmediğini” düşünüyorlar.
Ben-Gvir, Doğu Kudüs’ün İsrail tarafından işgali münasebetiyle düzenlenen Bayrak Yürüyüşü programında “Kudüs bizim, Şam Kapısı bizim, Tapınak Dağı bizim ve Tanrı’nın izniyle zafer bizim.” demiş, gelen tepkiler üzerine Netanyahu, Mescid-i Aksa’da statünün değişmediğini ve değişmeyeceğini açıklamak zorunda kalmıştı.
Muhtemelen şimdi de benzer bir manevrayla vaziyeti idare etmeye çalışacak.