Bütün dünyada gıda enflasyonu kontrolsüz bir şekilde yükseliyor! Fitili ateşlenen ticaret savaşları tarımsal kıtlığı da beraberinde getirecek. Dünya yeni bir gıda krizine doğru mu sürükleniyor? Emtia fiyatlarında kafalar hayli karışık! Bunca bilinmeze rağmen çözüm yolu mümkün mü?

Cevaplar yapay gerginliklerde saklı! Rusya-Ukrayna ekseninde yaşanan iniş çıkışlar, ABD-Avrupa restleşmesinin griliği, Çin-ABD savaşının ayak sesleri, Orta Doğu’daki gerilimler, Afrika’nın istikrarsızlığı, Latin Amerika’daki skandallar, kuraklıklar, aşırı yağışlar, tohum spekülasyonları…

Sürecin nasıl başladığını hatırlamak için kısa bir tura çıkalım isterseniz…

Kuş gribi, domuz gribi, Kovid-19 salgını… Önce yapay salgınlarla dünyanın tahammül sınırı test edildi. Akabinde de kontrollü gerginlikler ihdas edildi. Savaşlar çıkartıldı; Rusya-Ukrayna hattı, İsrail’in Filistin’de giriştiği katliamlar,Afrika’da başlatılan iç savaşlar, Çin-Tayvan hattında düşmeyen yüksek ateş! Bütün bunların, insanın gıdaya ulaşmasını zorlaştırmak için atılmış adımlar olduğunu düşünmek mümkün.

Örneğin, dünya hububat arzının en büyük merkezi olarak kabul edilen Rusya-Ukrayna bloğu savaş sebebiyle kolay ulaşılabilen bir coğrafya olmaktan çıkartıldı. Sonrasında olanlar malum! Açık denizlerde gücün zorbalığına şahit olduk. Mazlum coğrafyalara gitmesi gereken buğdaylar gemilerle çalındı ve sömürgeci ülkelere götürüldü. Benzer davranışları Kovid-19 yapay salgını sürecinde de yaşamıştık! Fakir ülkelere gitmesi gereken sağlık kitleri ve ilaçlar uçaklarla çalınmış, havada uçakların rotası zorla ve hileyle değiştirilerek sömürgeci ülkelere götürülmüştü. 

Şimdi yeni bir oyun sahneleniyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırgan çıkışlarına şahit oluyoruz. Çin ile başlatılan ticaret savaşı, Meksika ve Kanada’ya uygulanan yeni gümrük tarifeleri, Grönland çıkışı, Gazze’ye karşı almaya çalıştığı ahlaksız inisiyatif!

D. Trump’ın çarpık siyasi yaklaşımları dünya için tehlike boyutlarını çoktan aştı. Bu yaklaşımlar kısa vadede ABD’nin kontrol ve disiplini tekrar sağlama operasyonu olarak görülebilir belki ancak orta ve uzun vadede ABD’nin sonunu hazırlıyor. Bu eylemler ABD egemenliğinin çöküşünü hızlandırıyor.

Tarım ve gıdada yaşananlar ortada!

Ticaret savaşlarının gölgesinde insanlar her geçen gün gıdaya daha zor ulaşır hâle geldi. Bütün bu yaşananlara, gıda ve tarımda artan mikro milliyetçiliği de eklerseniz sonuç gıda enflasyonu oluyor. Bu da fakirliğin ve gelecek açlık döneminin habercisi gibi.

Gıda ve tarım piyasalarına kısaca bir göz atalım…

ABD'nin yeni tarifelerine misilleme yapmak isteyen Çin; mısır, buğday ve soya fasulyesi dâhil çeşitli tarım ürünlerine yüzde 10-15 ek vergi uygulamaya başladı. Ayrıca ABD’li 25 firmaya yatırım kısıtlaması getirdi. 

Meksika hükûmeti radikal bir karara imza attı ve “ata tohumlarını” tekrar canlandırma kararı aldı. Evet… Meksika yerli mısır çeşitlerini korumak amacıyla GDO’lu mısır ekmeyi yasakladı. Bu eylem, dünyanın en büyük mısır tüketicisi ABD’de şok etkisi yaratsa da dünya için, insanlık için çok güzel bir haber.

Dünyanın sayılı tahıl ihracatçılarından olan Rusya, tahıl ihracatını kısıtlayacağını açıkladı. Bu da en önemli besin kaynağı olarak kabul edilen buğday fiyatlarında büyük dalgalanmalara sebep oldu. Rusya lideri Putin, küresel oyunu görmüş olacak ki hayli kritik bir zamanda “ihracat kısıtlaması” kararını ilan etti. Buna ilave olarak “başkomutan üniformasını” giyinerek cephe hattından görüntüler verdi. 

Dünyanın en büyük tüketicisi konumunda bulunan Çin, gıda güvenliğinden bahsetmeye başladı!.. Ticari ambargolar sebebiyle tarımsal üretimini artırma kararı aldı. İhracatı kısıtlayarak stokları en yüksek seviyede tutacağını açıkladı. Yıllık 700 milyon ton tahıl üretiminden bahsediyoruz. Görünen o ki tarım ve gıdada dünyanın en büyük mikro milliyetçiliğine Çin imza atmış olacak. Bununla birlikte ABD’nin en önemli tarım bölgesi olan Corn Belt’te ve Brezilya’da yaşanan aşırı kuraklıklar endişe oluşturmaya yetiyor. Buna bir de Arjantin’deki aşırı yağışları eklerseniz korku endeksi katlanıyor.

Özetleyecek olursak…

Kakaodan pirince, buğdaydan şekere, yağ üretiminden mercimeğe, mısırdan kahveye kadar tarımsal üretimde sıkıntılar yaşanıyor. İnsan azgınlaştıkça gök,suyunu; toprak, bereketini üzerimizden çekiyor. Sömürü arttıkça paylaşmak tükeniyor; insanlık tükeniyor, doğa ölüyor, hava cimrileşiyor!

Zenginler bize ait olan gıdayı çalıyor!