Cennet çocuğu Narin, sekiz yaşında ailesi tarafından katledildi.
Soruşturma devam ediyor. Amca tutuklu ve 24 kişi sorguda.
Sekiz yaşındaki minicik bir goncadan kim, ne istedi; şu an konuşmak için erken ama katil zanlılarının o evden olduğunu tahmin etmek zor değil.

İDAM!
Günlerdir içimizi acıtan bu olayın açıklığa kavuşması için devlet kurumları seferber oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konunun bizzat takipçisi olacağını açıkladı.
19 günün ardından bulunan Narin’in naaşı, köyünde defnedildi.
Ve şimdi tüm Türkiye, adaletin tecelli etmesini bekliyor. 
Olayın vahameti ve küçücük bir bedene yaşatılan acılar insanların gündeminden çıkmıyor. Peki, ne olursa yüreklere birazcık olsun su serpilecek?
Narin’in katilinin idam ipinde sallandığını görmek, “Hak yerini buldu” dedirtecektir. Ve fakat biz biliyoruz ki hukuk sistemimiz buna müsaade etmiyor. Ve yine biliyoruz; katil, devlet tarafından hapishanede beslenmeye devam edecek. 
Taciz, tecavüz ve çocuk katledenlerle aynı yeryüzünü paylaşmak istemiyoruz. İşte bu nedenle siyasi konularda asla değil ama çocuk katiller için idam uygulamasının gelmesi gerekiyor.

KEMALİSTLER VE PKK YANLILARI AYNI POTADA
Narin olayı üzerinden siyasi rant elde etme girişimlerini görmezden gelmek mümkün değil.
TV stüdyolarında ve sosyal medya mecralarında, Narin’in Kur’an kursuna gidiyor oluşundan tutun da doğu ilimizde yaşıyor oluşuna kadar pek çok açıdan fişleme yapılmakta.
Çeşitli genellemeler üzerinden çeşitli kesimler darağacına çekilmekte.
Bilgi doğru olsun ya da olmasın, fırsat bulduklarında dinî değerlere saldırmayı bir görev bilmişler!
Kulaklarıma inanamadım.
Marjinal sol bir TV kanalında “Kur’an kursları neden var ki” diye bir başlığı tartışıyorlardı.
Aileyi önce HÜDA-PAR ile ilişkilendirdiler, sonra AK Parti ile… Olay üzerinden bir şaibe oluşturma çabasına giriştiler. 
Katil zanlısı her siyasi gruptan olabilir ve bunun üzerinden koca bir camiayı zan altında bırakmak “el-insaf” dedirtiyor. Kaldı ki Narin’in annesinin giyim tarzına bakıldığında HÜDA-PAR çizgisinde olmadığı görülüyor. Katil zanlısı olan amcanın görüntüsü de bakıldığında daha çok sol çizgide bir imaj veriyor. Şimdi tüm solcuları aynı kefeye mi koyacağız?
Narin’in mahallesindeki politik eğilim bağlamında tüm muhafazakârları, tüm dindarları ya da tüm doğuluları aynı çerçeveye hapsetmek ne akılla değerlendirilebilir ne de etik kapsamda ele alınabilir.
Biz biliyoruz ki bunu yapan sol-seküler-laik veya Kemalist kesim, benzer eğilimi en zor zamanımızda bizzat kendileri pratize etmişlerdi.
Ne yapmışlardı peki? 
Bunlar, deprem sonrası birçok ilde AK Parti birinci parti çıktığında “Gönderdiğimiz yardımlar haram olsun.” diyen zavallılardır. 
Bunlar, enkazdaki kişiye milliyetini soran insanlık dışı yaratıklardır. “Suriyeliyse bırak kalsın.” diyen ahlaksızların, sadece yüzde 8 oy aldığı Hatay-Defne’ye tam donanımlı hastane inşa eden AK Parti anlayışını idrak etmesi mümkün değil.
Narin üzerinden DEM Parti’nin rol çalmaya çalışmasıysa ayrı bir tiyatro. Dokuz yaşındaki kız çocuklarını dağa kaçırıp hürriyetinden mahrum bırakmaktan tutun da cinsel istismara kadar her türlü iğrençliği hayata geçirenler sakın konuşmasın!
Çünkü gerçekten çok doluyuz.
Bu milletin çocuklarına dokunmayın! Kimse dokunmasın; dokunan da en ağır bedeli ödesin! Kim olursa olsun.