“Nasıl EVET diyeceğiz” ) başlıklı yazı ile başladığımız ve Neden EVET diyeceğiz-1(HAYIR’cılar doğru söylemediği için EVET diyeceğiz: http://dirilispostasi.com/a-5148-neden-evet-diyecegiz.html) ile devam eden diziye Neden EVET diyeceğiz-2 (Kime karşı EVET diyeceğiz) ile devam ediyoruz…

Demokrasinin vazgeçilmez ilkesi olan kuvvetler ayrılığını bile gerçek anlamda tesis edemeyen ve nihayetinde iç ve dış vesayet odalarının baskısı sonucu geçtiğimiz parlamenter sistemde ısrarcı olanların gerçek niyetlerini bildiğimiz için bu halk oylamasında EVET diyeceğiz.

Osmanlı Devletine zorla kabul ettirilen parlamenter sisteme geçtiğimiz günden bugüne kadar en hayati konularda bile Devlet hızlı ve etkin karar alamaz durumdadır.

Millet iradesi devamlı olarak parlamenter sistemden kaynaklanan (veya sistem kurucuları tarafından bilerek açık bırakılan kapılardan) boşluklardan/tezatlardan dolayı vesayet odaklarının müdahalesine açıktır; bu müdahaleler hepimizin malumudur.

İki asırdır ‘çağdaş/uygar/demokrat’ diye gözümüze sokulan Batı ülkeleri kendi gelenekleri üzerine inşa ettikleri etkin sistemleri ile asırlık programlar yaparak yönetilirken bize dayattıkları tarihimizle bir geleneği olmayan sistem yüzünden bir asır önümüzü görmek değil, bir yıllık program bile yapamaz duruma getirildik. (Hepimizin hayatında devamlı kullandığı “Burası Türkiye, her an her şey olabilir” sözü bile buna en iyi örnektir.)

Tarihi ve geleneği yani kökleri üzerine inşa olmamış hiçbir yapı var olamaz ve bir varlık üretemez.

Devlet aklının her on yılda bir herhangi bir vesayet odağının yaptığı darbe ile tamamen dumura uğratılması ve her olaydan sonra Devlet aklının günü kurtarma refleksi ile değişiklik göstermesi köklerimiz üzerine inşa olmadığımızın sonucudur. Tarihimizle bağımız olmadığı için geleceğimizi de inşa edemiyor asırlık programlar yapamıyoruz.

İşte bu boşluğumuzdan faydalanıp kendilerini var eden, üzerimizde vesayet kuran güçlerin varlığına son vermek için EVET diyeceğiz.

1- Bu coğrafyaya fitne ve zulüm dışında bir şey getirmemiş, halkın değerlerine düşmanlığı kendisine ilke edinmiş; batı taklitçiliği ile ilerleyip İslam ile gerileyeceği hezeyanına iman etmiş İttihatçı zihniyete karşı EVET diyeceğiz.

2- İnsanların mezarını açıp kafatasını ölçen, bıyık boyunu kumpast ile ölçen, ibadethaneleri ahıra çeviren, Kur’ân-ı ve ezanı yasaklayan, millete zorla gavur şapkası giydirip giymeyeni idam eden, alfabemizi değiştirip bizi İslam ümmetinden koparan, kendisini iktidar yapmayan halkı aşağılayan, her fırsatta vesayet odakları ile ittifak yaparak halkın iradesine ipotek koyan, İstiklal mahkemelerinin mimarı, Dersim katliamının faili, Kürtlerin inkar, imha ve asimilasyon politikalarının yegane sahibi, milleti özde vatandaş ve sözde vatandaş olarak, çağdaş ve gerici olarak, Alevi ve Sünni olarak bölüp topluma tefrika sokan Kemalizm’e yani sözde sosyalist özde en azılı faşist olan CHP’ye karşı EVET diyeceğiz.

3- Kemalizm’in sonucu, çocuğu, can suyu ve azığı olan (Küçük ve Perinçek aklı ile kurulan) Kürtlerin inkar, imha, asimilasyon ve islamsızlaştırılmasını tamamlamak için kurulan HDPKK/Apoizme karşı EVET diyeceğiz.

Bugüne kadar Kürtlere ölüm, yıkım, göç, zulüm dışında bir şey getirmeyen; milli uyanış ve direniş adı altında dayattığı İslamsız, geleneksiz, ahlaksız, ailesiz, cinsiyetsiz Kürt kimliği karşılığında Kürtlerin canlarına, mallarına, geçmişlerine ve geleceklerine musallat olan PKK’ya karşı EVET diyeceğiz.

Türksolu kırıntılarının devrim fantezilerini Kürtler üzerinden hayata geçirmek adına savaşı Kürt şehirlerine taşıyıp ocaklarını yıkan, Kürtler için asrın fırsatı olan çözüm sürecini Nişantaşı’nın 3-5 kafe devrimcisinin fantezisine kurban eden HDPKK’ya karşı EVET diyeceğiz.

Özgürlük diyerek Kürtleri öldüren, kardeşlik diyerek Türkleri öldüren, halklar diyerek Kürtleri tüm İslam halklarına düşman yapan ve onlara “Bîjî ABD” sloganı ile Emperyalizm uşağı yapmaya çalışan PKK’ya karşı EVET diyeceğiz.

4- Darbeciler tarafından var edilen ve devamlı vesayet odaklarını alkışlayan, her fırsatta halkı aşağılayan Darbeci BARO yönetimine ve türevi olan bilumum kılık ve kimlikle ‘Halka rağmen halkçılık tiyatrosu’nda kendilerine verilen rolü oynayan; milletin ensesinde boza pişiren elitlerin medyasına, kurum ve kuruluşlarına karşı EVET diyeceğiz.

5- İnsanlık tarihinin en büyük casusluk şebekesi ve Belamlar topluluğu olan; takkiyeyi kendine din edinmiş, bukelemunları bile hayrete düşüren renksiz, kılıksız, ilkesiz, vatansız FETÖ’cülere karşı EVET diyeceğiz.

İslam deyip İslam’ın içini boşaltan, vatan deyip vatana ihanet eden, hizmet deyip hırsızlık yapan, altın nesil deyip koyun postunda çiyanlar yetiştiren; bu milletin dinine, vatanına, canına, malına, zeki bireylerine musallat olan FETÖ’cülere karşı EVET diyeceğiz.

15 Temmuz’da Milletin Devletini, milletin silahı ile Siyonizmin adına işgal etmeye teşebbüs eden şeytanın çocuklarına ve onların sahipleri ve efendileri olan bilumum dış güçlere karşı EVET diyeceğiz.

Hülasa: EVET diyeceğiz ve bu Devleti kendi kökleri üzerine yeniden inşa edeceğiz. Devletin bir eli haine tokat için kalkarken diğer elinin haini koruma/uyarma/kaçırmaya sebep olan çok başlılığa son verip Devlet akıl ve İradesini tek merkezde yeniden ihya edeceğiz.

Hesapları birleştireceğiz, kendimizi bir bireyi sınırsız ve hesapsız harcama yaparken diğer bireyi hesabı ödemek için varlığını satmak zorunda kalan müflis aile pozisyonundan kurtaracağız.

Selam ve dua ile…