Kurban, kelime anlamı itibariyle bir ideal uğrunda feda edilen kişi ve ya hayvana deniyor. Bir diğer anlamı da yakınlaşmaktır. Neye yakınlaşmak? Müslüman olanlar bilir. Yani mealen Allah’a yakınlaşmak için hayvanların bazı cinslerinin, İslam’ın yol gösterdiği bir biçimde kesilerek, etinin içten gelen bir fedakârlık ve şefkat duygusu ile ihtiyaç sahibi insanlara dağıtılmasıdır. Burada asıl önemli husus, et yemekten ziyade o etin senede bir kere, belki ona kolay erişemeyen insanlara dağıtılıp Allah’ın rızasını kazanmaktır. Bilimsel gerçekler de gösteriyor ki insanoğlunun ete olan ihtiyacı çok fazla değil. Hele hele günlük tüketilmesi gereken bir gıda hiç değil. Haftada bir kez tüketmek etten elde edilebilecek B12 vitamini ve demir gibi minerallerin vücudumuza kazandırılması için yeter de artar bile. Yeryüzünde bol miktarda yaratılan ve ulaşılması et kadar meşakkatli olmayan sebzeler ve tahıllar sağlığın idamesi için kafi. Bunun yanına doğal tavuk ve deniz balıklarını da eklersek daha ne isteriz.

Denge, insanoğlunun hayatındaki en önemli unsurdur. Bütün hareketlerinde olması gerektiği gibi gıdaların tüketiminde de gerekli. Et tüketimi de bunlardan biri. Kurban bayramları bizim ülkemizde et tüketiminin neredeyse birkaç güne yoğun bir şekilde sığdırıldığı günler haline gelmiş, gözlemlediğim kadarıyla. İnsanlar daha kesim yerinden ayrılmadan mangalları kurup işin zevkini çıkarma peşinde. İyi, güzel, ama sonuç biraz lezzetsiz olabilir. Bu sebepten gelin bayramda et tüketirken nelere dikkat etmemiz gerektiğini konuşalım. Konuşalım ki vebal bizden gitsin.

Öncelikle, kesilen kurban eti üzerinden en az 24 saat geçmeden tüketilmemeli, çünkü etteki ölüm sertliği ancak 24 içinde çözülmeye başlar. Bu süre geçmeden tüketilen et hazım problemlerine yol açabilir.

Diğer bir husus, sabah, öğlen ve akşam bol miktarda et tüketmekten kaçınmamız gerektiği. Bir öğün seçip hangi türünden hoşlanıyorsak o biçimde eti tüketmeliyiz. Hatta kronik hastalığı olan yaşlılar, özellikle ve sadece haşlamasını ve az miktarını tüketsinler derim. O etler, bana sorarsanız bayramda bayrama et bulanların hakkı. Ayrıca yine kronik hastalığı olanların özellikle dikkat etmesi gereken husus etle birlikte yoğun tuz tüketimi olabileceği. Tuzun bu kadar yakıştığı başka bir gıda maddesi yoktur ama sonuç yükselmiş bir tansiyon ve onun ciddi sonuçları olmasın.

Gelelim etin pişirme biçimine. Her türlüsü yenir ve son derece lezzetlidir ama mangalı bir başka değil mi? Bayramdan bayrama olacaksa baş üstüne ancak benim tavsiyem içindeki o canım faydaları en aza indiren hatta bir zehire çeviren mangal değil de haşlama ve ya sebzelerle birlikte tüketimidir. Kavurması bile mangala tercih edilir. Yine yanında bol sebze şart tabi.

Kurban olan sağlığınız olmasın.

Hayırlı bayramlar…