Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Kırmızı et fiyatları düşüş eğiliminde. Esas önemli olanı ise bu düşüş seyrinin istikrarlı bir şekilde devam edip edemeyeceği.
Görüşlerini aldığım sektör temsilcileri Et ve Süt Kurumu'nun yerinde müdahaleleriyle kırmızı et fiyatlarında yaşanan yükselişin durdurulduğunu ifade ediyor.
Sektörün önde gelen isimleri Kurban Bayramı dolayısıyla kısmi düşüşlerin süreceğini ama uzun vadede bir düşüş beklemediklerini dile getiriyorlar.
Tüketici örgütleri ise fiyatların sabit kalmasının bile kendileri için bir kazanç olduğu konusunda hemfikir.
Ancak önümüzdeki günler hayli önemli. Fırsat ekonomisinin açgözlü askerleri durmayacak ve yine saldıracaklar. Hem ilgili kurumlar hem sektör temsilcileri hem de perakendeciler bu saldırıya karşı dikkatli olmalı, hazırlık yapmalı.
Hazırlık demişken…
Pazarda kalan ve satılamayan kurbanlıkların Et ve Süt Kurumu tarafından iyi şartlarda satın alınması hem piyasaya ilave bir canlılık getirdi hem de üreticiye can suyu oldu; ayrıca yakın zamanda piyasanın dengeleriyle oynamak isteyecek fırsatçılara karşı güçlü bir tedbir olarak arka planda duruyor olacak. İyi bir uygulama; iyi bir güvence.
İşte bu satın almayı hazırlık açısından değerlendirmek mümkün.
Yeri gelmişken bir uyarı yapmam gerekiyor.
Hani şu PERDER üyeleriyle yapılan anlaşma vardı ya! Kuşbaşı etin 344 liradan, kıymanın ise 315 liradan satıldığı tüketici lehine yapılan anlaşmadan bahsediyorum.
Tüketici hayli memnun, satış yapan perakende noktaları memnun. Uygulamada “bitti”, “kalmadı” gibi skandallar yaşanmıyor. İsteyen tüketici istediği kadar et satın alabiliyor. İşte sosyal proje olarak ben buna derim. Emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum. Ha bu arada bir de uyarım olacak; bu proje içeriden ve dışarıdan birilerinin çıkarına çomak sokacaktır. Dolayısıyla engel olmaya çalışanlar çıkacaktır. Şartlar ne olursa olsun bu satış projesi devam ettirilmeli. Hatta daha da yaygınlaştırılmalı.
Tabii fiyatlar dengede tutulmalı.
Vur deyince öldürülmemeli. Tüketici rahat nefes alacak diye fiyatlara dip yaptırılması da yanlış elbette.
Böyle bir durum olursa küçük aile işletmeleri çok ama çok zor durumlara düşecek, hatta birçoğu faaliyetlerine son verecektir.
Bu da Türk tarımı ve hayvancılığının biteceği anlamına gelmekte. Küçük aile işletmelerinin ülke hayvancılığının sigortası olduğunu asla aklımızdan çıkartmayalım.
Böyle bir durumu hiçbirimiz istemeyiz herhâlde.
Fiyat istikrarı çok önemli
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son günlerin en çok konuşulan isimlerinden.
Konu malum!
Vergi ayarlamaları, kayıt dışılıkla mücadele, fiyat istikrarının sağlanması, küresel yatırımlarda hedeflenen artış, Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesi.
Ve elbette ki emekli maaşlarında yaşanması beklenen artışlar…
Hepsi Mehmet Şimşek’in yakından ilgilenmesi gereken konular. İşte böyle bir atmosferde Mehmet Şimşek Türkiye'nin ekonomi programının başarıyla uygulandığını ilan etti; programın şeffaf, öngörülebilir ve kural bazlı politikalara dayalı olduğunu, Türkiye’nin kendi programı olduğunu açıkladı.
Ne diyor Mehmet Şimşek:
“Fiyat istikrarı olmadan gelir dağılımında adalet ve kalıcı refah artışı mümkün olmayacak.”
Elhak doğrudur.
Şimşek’in en dikkati çekici açıklaması “fiyat istikrarı” beklentisi. Aslında bu hepimizin ortak beklentisi. Biliyoruz ki fiyat istikrarı tekrar tesis edilmeden ekonomik rahatlama mümkün olmayacak. Siz tüm kesimlere istediğiniz kadar iyileştirme yapın, zamlarla destekleyin; eğer piyasada fiyat istikrarını sağlayamamışsanız, fırsat zincirinin halkasını kopartamamışsanız, açgözlülerin mahzenlerini başlarına yıkamamışsanız tüm yaptıklarınız boşa gitmiş demektir.
Durum ortada. Yaşadığınız tecrübeler bize bunu söyletiyor.
Zam furyası durmalı, başıboşluk algısı sona ermeli, tüketici sahipsizlik psikolojisinden kurtarılmalı, kaşık-kepçe kısır döngüsü acilen sonlandırılmalı.
Enflasyon canavarının canına ot tıkanmalı.
İyi de nasıl?
Enflasyonun tek haneye düşürülmesi sağlanarak!
Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi programının temel hedefini de bu oluşturmuyor mu?
İşte o zaman tünelin ucundaki ışığı ülke olarak görebileceğiz.