DEM Parti temsilcileri, Meclis’te siyasi partilerle görüşmeler yaptı.

En dikkati çeken, CHP ziyaretiydi.

Her zaman “sıra dışı” olmayı tercih ediyor parti temsilcileri!

İlginç olan bir husus var. CHP’nin belediyelerde ittifak hâlinde çalıştığı DEM, söz konusu ‘silah bırakma’ gündemi olunca âdeta ‘temkinli’ karşılanır oldu.

Aslında tutarlı bir politika takip ediliyor CHP Genel Merkezi’nde. ABD gibi, kim başkan seçilirse seçilsin “merkez” ana rotadan hiç şaşmıyorlar.

Kılıçdaroğlu zamanında Afrin’e harekât yapıldığında ah vah edip “Bari kent merkezine girmeyin.” diyerek açıklama yapan, tezkerelere “hayır” oyu kullanan CHP, yeni genel başkanıyla da yine aynı rotayı takip ediyor.

Nasıl mı?

CHP, DEM’i PKK’ya “siyasi ayak” olma misyonuyla değil de “silah bıraktırma aracı” misyonuyla karşısında bulunca “gizli bir gündem” arayışına girdi.

Özgür Özel’in açıklamasına bakılırsa DEM-İmralı gündeminin arkasında Erdoğan’ı yeniden seçtirme arka planı söz konusu.

Bu yaklaşım; akıl dışı ve fobik değil mi?

Olayı nasıl böyle algıladılar, şaşılası bir durum…

Mesele, ‘Terörsüz Türkiye’ başlığıyla Suriye’de yaşanan değişimle birlikte PKK’yı lağvetme ve terör sorununu bitirme meselesiyken konu nasıl böyle çarpıtılabiliyor?

İlginç gerçekten ve bu da ayrıca bir ihtisaslaşma alanı olsa gerek sanırım.

Ayrıca komisyon kurulması teklifi de konuyu sulandırma anlamına geliyor ki gündemi sabote etme riski taşıyan bir argümanın dillendirilmesi hiç de iyi niyetli görünmüyor.

Yani şu aşamada komisyon kurulacak da ne olacak?

“Her yer Gazze olacak” söyleminde bulunan HDP Eş Başkanı gibi aykırı tiplerin gündem olmasından başka bir işe yaramayacak.

Şu an zaten yapılması gereken yapılmakta.

İmralı-DEM görüştü. Konuşmalar siyasi partilere aktarıldı. Sonraki adım, İmralı’nın PKK’ya silah bırakma çağrısının yapılması olmalıdır.

Bunun da hiç zaman kaybetmeden hızlıca gerçekleşmesi gerekiyor ki kötü niyetli kişiler devreye girip gündemi akamete uğratmasın…

Çağrı yapıldıktan sonra bakılacaktır; yansıması ne olacak?

Çağrı sonrası konuşacağımız başlıklar farklı olacaktır.

Sonraki adımı şimdi konuşmak yarar sağlamaz.

Önce görelim, detaylar ardından gelecektir.

Dolayısıyla CHP’nin sonraki adım olabilecek komisyon işini, şimdiye çekme teklifi hiç mantıklı görünmüyor.

CHP öyle bir dönem yaşıyor ki siyaset üretemeyen, tutuk ve şaşkın bir hâlde; karanlık bir tünelin içinde gibi…

Esed’in düşüşü an meselesiyken “Esad ile acilen görüşülsün” diyen ferasetten yoksun zekâ, ne yazık ki partisini hep daha aşağı çekiyor.

Konjonktürü okuyamayan, zamanın ruhuna yabancı ithal akılla iş tutmak; işte bu kadarlık bir sonuç veriyor.

CHP’ye “geçmiş olsun” diyemeyeceğim.