Gazze direnişiyle bayraklaşan “boykot” eylemleri harika sonuçlar vermeye devam ediyor... Siyonist sevici markalar zor günler geçiriyor.

Başka bir tarifle dünya kendine geliyor, aslında silkeleniyor, insanlık ruhuyla tekrar buluşuyor...

Buluştukça bilinçleniyor ve katilleri destekleyen markalarla arasına mesafe koyuyor; ürünlerini satın almamaya ve tüketmemeye başlıyor.

Bu tavır da zalimlere darbe vuruyor, mazlum coğrafyaların tekrar nefes almasına sebep oluyor.

Evet! Bu yaşananlar dönüşün en önemli işaretleri...

İslam coğrafyasında taş üstünde taş bırakmayan, katiller sürüsüne destek veren küresel markalar mali olumsuzluklarla boğuşuyor.

Mazlum coğrafyalara kan, gözyaşı, sömürge ve zulümden başka bir şey getirmeyen siyonist sevici markalar için rüzgâr tersine döndü. Birçok marka batma korkusu yaşamaya başladı.

Pazarda yaşadıkları daralmalar üretimin düşmesine, ciro kaybına, işten çıkarmalara, maaş dengesizliğine kadar uzanıyor.

Siyonizm destekçisi markaların grevlerle başı dertte, işten çıkarmalarla baş etmeye çalışıyorlar.

Boykot devam ettiği sürece sizleri zor günler bekliyor bayım!

Cirolar düştü, kârlılık dibe vurdu, kurumsal kimlikleri zarar gördü, gemi su aldı bir kere...

Kahve zincirleri, burger zincirleri, gazlı ve asitli içecek markaları, su markaları, temizlik grubu markaları, deterjanlar, şampuanlar, margarinler...

Hep dediğimizi tekrar ediyor ve haykırıyoruz.

Bunların en büyük silahı ekonomik güçleri; siz para kazandırmazsanız bunların cesareti kırılacak, güvendikleri dağlara kar yağacak, gerçeklerle yüzleşecekler.

Almayın, tüketmeyin; bu zalimlere para kazandırmayın!

Tüketici olarak uyanık olun, satın almama silahını elden bırakmayın!

Siz bakmayın yerli görünümlü marketlerde büyük indirimlerle tüketiciye yalvardıklarına, indirim çağrıları yaptıklarına...

Yüzde 100 indirim de yapsalar, yüzlerine bile bakmayın.

Siz baktıkça onlar cesaret kazanıyorlar, siz aldıkça onlar palazlanıyor, siz yüz verdikçe onlar öldürmeye devam ediyor ve edecekler!..

Kola değil kan içiyorsunuz, uyanık olmaya devam edin!

Karton bardaklarla elinize tutuşturulan her kahve için mazlum coğrafyalara kurşun payı gönderiyorlar, kardeşine kurşun sıkmalarına müsaade etme!

Bunların deterjanlarında kan lekesi var, şampuanlarını kardeşlerinizin kanıyla mayalıyorlar; dolayısıyla sizi temizlemez aksine daha çok kirlenmenize sebep olur.

Boykot yaşatıyor, taviz vermeden boykota devam.

Sakın tüketmeyin!

Avrupa coğrafyasında öldüren peynir şoku yaşanıyor. Peynirlerde ölümcül bakteriler ortaya çıktı, marketlerden toplatılma kararı verildi. Yetkililer “hemen imha edin” çağrısı yapıyor, tehlike büyük!

İrlanda çıkışlı ve İngiltere ile birçok Avrupa ülkesinde satışa sunulan Wicklow Farmhouse markasına ait bazı peynir çeşitlerinin toplatılmasına karar verildiği açıklandı.

Açıklamayı yapan Gıda Standartları Ajansı, firmaya ait cheddar ve brie peynirlerinde ölümcül bir bakteri olan “Listeria monocytogenes” bulunduğunu ilan etti.

Listeria bakterisi, grip benzeri semptomlara yol açmasının yanı sıra menenjit ya da sepsis gibi ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor. Yaşlılar, küçük çocuklar, kanser hastaları, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler riskli grubun içinde bulunuyor. Sağlık uzmanları, listeria bakterisine yakalanan hamile kadınların beşte birinin düşük ya da ölü doğum yapma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

Demek ki neymiş!

Her “gebe”ye bir “ebe” kampanyasının anlam kazanmasını istiyorsak bakış açısı, algı gibi sosyal yönetim şekline muhakkak beslenme alışkanlıklarını da eklemek zorundayız. Ne yediğimizi bilmek mecburiyetindeyiz.

Unutma!

Ne ki seni iyi eder, o senin ilacındır!

Boykot seni yaşatır, doğal ve helal gıdalar senin ilacın olabilir.