Suudi Arabistan’da tecrübeli siyasetçiler saf dışı bırakılıyor, anti-siyonist yöneticiler tasfiye ediliyor.
Herkes bal gibi biliyor ki bu yaşanan, yolsuzlukla mücadele değil bu bir “darbe”!
Şimdi son gelen açıklamaya bakalım. Adres: İsrail!
İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Suudi Arabistan ile ülkesinin İran’a karşı ortak endişeler taşıdığını ve bu nedenle “gizli iletişim halinde olduğunu” söyledi.
Bu açıklama darbe sürecinde ve bölge dizayn satrancının devam ettiği bir aşamada Suudi Arabistan’ın İsrail tarafından teslim alındığının bir göstergesidir.
Açıklamanın İran üzerinden kurgulanmasıyla ilgilenmiyorum, beni ilgilendiren taraf S.Arabistan’daki güçlendirilen yönetici kesiminin İsrail tarafından kullanılacak sorunsuz kuklalar olduğu gerçeğinin açığa çıkmasıdır.
Unutmayalım ki geçtiğimiz günlerde Suudi din adamları Riyad yönetiminin anlayışını meşrulaştıracak, akıl almaz fetvalar “üretti”. Riyad Müftüsü Abdülaziz Al-i Şeyh, İsrail’le savaşmanın caiz olmadığını söyleyip, Hamas’ı terör örgütü ilan etti. Sözde fetvanın Kur’an hükümlerine tamamen aykırı olduğuysa gün gibi aşikâr.
İsrail’in müdahalesiyle iktidarda güç kazanmış kimseler vakit geçirmeden işe soyunmuş görünüyor.
Kutsal toprakların hamisi Suudi Arabistan’ın İsrail ile ittifak kurması çok çirkin ve tiksindirici. Hangi menfaat ve çıkar beklentisi bir Müslümanı, Kudüs’ün işgalcisiyle aynı ve ortak noktaya taşıyabilir ki?
Tek kelimeyle yazıklar olsun! Ümmeti, milletini ve ‘olmayan dava’larını satanlara veyl olsun!
Her şeyi anlıyoruz anlamasına da halkın, 11 prens ve onlarca bakan gözaltındayken, işkence iddiaları yayılırken neden hiçbir şeye ses verdiğine akıl ermez.
S.Arabistan halkı; “ne oluyor?” , “Bu süreci kim yönetiyor?” , “Perde arkasında ne var?” sorularını sormuyor nedense…