Bir ‘hain başı’ tarih oldu.

Tüm vatansızlar gibi o da kendine verilen süreyi doldurdu. Artık halkımızdan özür dileme şansı yok ve tövbe kapısı kapandı.

Tüm hainler gibi o da milyonlarca ah ve beddua alarak gitti öteki dünyaya.

Anadolu toprakları cesedini asla kabul etmeyecek!

Hayatını Amerika’ya ve CIA’ya kul-köle olarak geçirmiş biriydi. Sonu evanjelistlere ait bir hastanede gerçekleşti.

Oda numarası ise 251.

Ne kadar manidar değil mi?

Son nefesini verdiği odada acaba 251 şehidimiz 15 Temmuz’daki gibi kâbus olup çöktü mü yüreğine?

 

NİTELİKLİ BİR CASUS

Fetullah Gülen, ABD için nitelikli bir casus idi.

İyi şov yapabilen, halkın dinî duygularını sömürebilen, ustalıkla dini yozlaştırabilen, diyalog safsataları ile ‘paralel bir din’ yapısına tevessül edebilen, vatan evlatlarını ailelerine düşman edebilen, onları kullanışlı bir robota çevirebilen, devletin içine sızarak işgal girişiminde bulunabilen bir piyon, bir kukla, bir satılmış, bir mürtet, bir aparattı o.

Ülkeye ve halkımıza verdiği zarar tarif bile edilemez.

FETO çetesinin 15 Temmuz itibarıyla ne kadar kanlı bir girişimde bulunduğu anlaşıldığında, toplum dinî grup ve cemaatlere karşı arasına mesafe koydu. Dindarlar üzerinden oluşan yeni algı nedeniyle muhafazakârlar büyük zorluk yaşadı. Toplum cemaatlere, derneklere, vakıf ve tarikatlara temkinli yaklaşmaya başladı. İnsani yardım pratiği sarsıntı geçirdi.

FETÖ’nün aileler içine koyduğu fitne nedeniyle tartışmasız çok acı yaşandı. Kardeşler, akrabalar, dostluklar sınandı. Kimin yanında duracaktı Anadolu insanı? İnançlı ve vatanperver olanlar; hiç şüphe etmeden FETÖ’nün yanında hizalanmaya devam edenlere, nedamet getirmeyenlere ve pişman olmayanlara karşı mesafe koydu. 15 Temmuz’da ferasetiyle ülkeyi ayakta tutan millet elbette bu FETÖ artıklarına nasıl muamele edeceğini çok iyi bildi.

Anadolu’ya fitne tohumları eken şeytan da şimdi gitsin, hesabını versin kabir hayatında.

Biz, bundan sonra ne olacak, biraz da bununla ilgilenelim.

FETÖ LİDER ODAKLI BİR YAPI OLARAK ZAYIFLAYACAK

FETÖ ülke içinde ve dışında hâlâ aktif.

Ülke içindeki kurumlarda kriptolar mevcut.

Sorunlu yargı kararları, zaman zaman hantallaştırılan bürokrasi, siyasetteki kimi sorunlu tipolojiler, sivil toplum ve özellikle de sosyal medyadaki bazı hesaplardan FETÖ kokusu gelmekte.

Şu dakikadan sonra daha çok sızma gayreti içine girecek, daha çok kamufle olacak ve görev ifa edeceklerdir. O nedenle grup, cemaat, parti veya her türlü oluşum tedbirli olmalı.

Evet, lider odaklı bir yapıydı FETÖ.

FETÖ, Gülen’in ölümü itibarıyla hiç şüphesiz zayıflayacak. İç çekişmeler başladı bile. Parçalanacaklar ve fakat ABD bu örgüte on yıllarca yatırım yaptı. Seçecekleri ‘yeni baş’ kim olacaksa denemeye, kullanmaya devam edeceklerdir. ABD seçecek, kukla göreve koyulacak.

Yurt dışındaki onca mal varlıkları ve Türkiye markasını kullanarak elde ettikleri servet hâlâ onlar açısından yola devam etmek için yeterli gözükmekte. Afrika’da, Türkistan coğrafyasında ve Balkanlar’da…

Ve fakat süreçte, çetenin zayıflayarak yola devam edeceğini söylemek isabetli bir öngörü olacaktır.

Zamanla yok olacaklar!

Önemli olan söz konusu süreçte, bu çete üyelerine karşı tedbirli ve agâh olmaktır. Kazaen de olsa alan açmamak elzemdir.