Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fethullah Gülen firar ettiği Amerika Birleşik Devletleri’nde gömüldü.

Türkiye aleyhine hayatını tüketen hainbaşı, yapıp ettikleriyle Hristiyan dünyasına hizmet etti. Türkiye’de dinî söylemler üzerinden yaptığı ajitasyonla servet toplayıp onu da dini bozma faaliyetlerine harcayan bir anlayışın temsilcisiydi.

Müslüman’ı kullandı, Hristiyanlara kul köle oldu.

Müslüman evlatlarını mankurta çevirdi. Hepsi, tek tek ülke aleyhine ajanlık faaliyeti yürüttü.

Sözde kâinat imamı olarak Türkiye’nin dinî lideri olmaya soyundu.

Sözde Türkçeyi Afrika ve Asya başta olmak üzere tüm dünyaya öğreteceklerdi.

Peki, ne oldu?

Türkiye’nin insan kaynağını, sosyolojisini, adaletini, siyasetini, akademisini ve medyasını zehirleyen yaratık, öyle bir sonla gitti ki ateş çukuruna, ibretlik!

Vatansızdı, zamanın en zalim ülkesi olan ABD’nin topraklarına gömüldü.

Batı’da ölen hayvanlar bahçeye gömülür. Bu misalde olduğu gibi CIA, FETÖ elebaşının leşini evinin bahçesine gömmeyi layık gördü.

Cenazede Türkçe yoktu.

Cenazede Kur’an kelamı ve tekbir yoktu. Yasaklanmıştı!

İslami ritüeller yok sayıldı. Helallik alınmadı.

Peki, ne vardı?

İncil’den cümleler İngilizce olarak okundu.

Hayatı düzenbazlıkla geçmiş sahte imam, hayatının özeti gibi bir sonla gitti cehenneme.

Cenazeye katılan mankurtların yüzlerinde maske vardı. Kimileri şapka, kimileri gözlük ve kaşkol ile kendilerini saklamaya çalıştı.

Hiçbir zaman net, mert, dürüst ve ilkeli olamadılar.

Veyl olsun.

Allah’ın adaleti her zaman en isabetli olandır.