Kişi kendi durduğu yerden değerlendirir hayatı. Kabına doldurduğu anlayışını zenginleştirecek bilgi, idrakini genişletecek tecrübe ve tecrübe kazandıracak ilişkileriyle de bakış açısını belirlemiş olur. Ülke gündemi seçimlere kilitlendi ve ister istemez buna dair ne düşündüğümüzü soran arkadaşlara izah etmemiz gereken şeyler oluyor. Bir önceki yazımda “Müslüman katleden Batı’nın, bizim ülkemizde bizim lehimize bir şey isteyeceğine ve destek olacağına inanmıyorum. Bu yüzden de emperyalist zalimlerin desteklediği hiçbir yapıya destek olmam, karşı olduğu yapıya da “onlar istediği için” karşı durmam. Desteklemem veya karşı olmam, İslam adına faydalı veya zararlı görmemle alakalıdır” diye yazmıştım. Buna istinaden AK Parti’yi destekleyip desteklemediğim soruluyor çokça. Bunun cevabını buradan vereyim istedim.

Sosyalist düzen inancını yitirmemiş ve bunu hayata geçirmek için kendince bir şeyler yapmaya çalışan bir tanıdığım var. Bana “Seçimlerde AK Parti’yi mi destekliyorsun, sen sistem karşısındasın. Sistemle mücadele ediyorsun ama sistem içinde bir partiyi destekliyorsun bu çelişki değil mi, senden böyle bir tavır beklemiyordum.” diye sordu yadırgarcasına. Cevabını bildiğim halde “Siz kime vereceksiniz?” sorusuyla karşılık verdim. “Biz grup olarak yıllardır CHP’ye veririz şimdi herkes bulundukları yere göre CHP ve HDP’yi destekleyecekler” cevabın verdi kıvırmadan.

“CHP, rejimin kurucu partisi olarak ağırlıklı olarak Müslümanlara ama genel olarak Sosyalistlere, Kürtlere, Milliyetçilere yani hemen herkese rejimi korumak adına zulmeden onları ezen, yok etmeye çalışan faşist bir parti değil mi? Şimdi sen sosyalist dünya görüşüne inanan bir insan olarak faşist, ırkçı bir partiye hem de Türk solunun en baştan anasını ağlatan partiye oy veriyorsun ve bunu da solculuğuna yakıştırıyorsun öyle mi? Soruma verdiği cevap benim de AK Parti’ye verdiğim desteğin sebebi aslında.

“Evet. CHP’nin rejim partisi olduğunu biliyorum ama onların iktidar olduğu dönemde biz faaliyetlerimizi daha rahat yapıyoruz. İdeolojik olarak karşıyız belki ama ben diğerlerindense onların gelmesini kendi dünya görüşüme göre daha rahat yaşayabilmek için istiyorum. Sistemi değiştirme idealim aynı. Ve zaten bu ideali hayata geçirebileceğimiz en uygun zemini sağladığı için CHP’yi destekliyoruz. Açıkçası biz ideolojimiz için faydalı olan neyse ona bakar, onu destekleriz. Bu yüzden de AKP’yi yıkacak her partiye başta HDP ve CHP, kim olursa olsun destek verme kararındayız” diye cevap verdi.

Kendi dünya görüşüne göre faydayı nerede görüyorsan orayı desteklersin. İdealini gerçekleştirme yolunda davana faydalı gördüğün nokta neresiyse orayı desteklersin. Daha bir sene öncesine kadar Kürt varlığını bile kabul etmeyenlerin kendi menfaatlerine gördükleri için hep bir ağızdan HDP’ye destek naraları atmaları normal de, benim kendi İnancım idealim ve genel olarak Müslümanların faydasına olacağını düşünerek AK Partiye destek vermem mi anormal? Bu psikolojiyle sistem karşısında bir duruş sergilemeye çalışan insanları sindirmek istiyorlar. Sen menfaatini düşünüyorsun ve o menfaat bütün batı devletleri ve İslam karşıtı yapıların da ortak menfaati. Ben İslam davası açısından faydalı görüyorum ve bunun da arkasında duruyorum. İşin özeti budur. Bu manada hala sistemin zulmüne maruz bir durumdayken, iktidarda AK Parti olmasına rağmen bunu söylüyorum. Benim açımdan parti meselesi değil. Partiler gelir gider. İktidarlar gelir gider. Desteklemenin ve karşı olmanın izahını yaptığında İslam davasına fayda noktasında bakarsın meseleye. Sisteme karşıyım ve değiştirmek istiyorum fakat sistemin kendi kuralları içinde faydalı gördüğümü de değerlendirmeye çalışıyorum. Senin bakış açın senin durduğun yer ile alakalı. Ben seninle ve yanında saf tuttuğun emperyalist güçlerle aynı yerde durmuyor aynı yerden bakmıyorum. Durum budur.