Suriye’de Baas rejimine son veren devrimcilerin kurduğu yeni yönetimin ve özellikle de devlet başkanı yetkilerini kullanan Ahmed eş-Şera’nın şu ana kadar yaptığı açıklamalar ve çizdiği imaj gayet olumlu.

Kesin hüküm vermek için henüz erken olduğu söylenebilir ancak ilk izlenimin ve geleceğe dair ortaya konulan vizyonun önemli olduğu unutulmamalı.

Muhalif bir grubun lideri gibi değil “sorumluluk sahibi bir devlet adamı” gibi hareket etmeye başlayan Ahmed eş-Şera’nın geçiş dönemini başarıyla yönetebileceği kanaati her geçen gün güçleniyor.

Anlaşılan o ki rejim devrildikten sonra nelerin yapılacağı en ince ayrıntısına kadar önceden planlanmış.

İdlib’deki yönetim deneyimi de Heyet Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) yaramış.

Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan televizyonu el-Arabiya’ya verdiği röportajda geçiş sürecine dair açıklamalarda bulundu ve Riyad’a sıcak mesajlar gönderdi.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani de Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Ferhan’dan davet aldığını ve ilk resmî yurt dışı ziyaretini Riyad’a yapacağını açıkladı.

Devrimden sonraki geniş kapsamlı ilk röportajın el-Cezire yerine el-Arabiya’ya verilmesi tesadüf olmasa gerek.

Katar en başından beri Suriye devrimine destek verdi ve hâlâ da veriyor.

Öte yandan el-Cezire’nin son dönemde Hizbullah’ı överek örgütün Suriye’de işlediği cinayetlere dair geçmişte yaptığı haberleri arşivinden kaldırması tepki çekmişti.

Ancak röportaj için el-Arabiya’nın tercih edilmesinin başka bir sebebi var.

Suriye’de karşı devrim girişimlerinin püskürtülebilmesi ve ülkenin yeniden inşası için Suudi Arabistan’ın tavrı önemli.

Mısır’da orduya destek vererek Muhammed Mursi’nin darbeyle görevden uzaklaştırılmasını sağlayan Kahire-Riyad-Abu Dabi cephesinin karşı devrim için bir araya gelmesi hâlinde Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanmasının ne kadar zor olacağını tahmin etmek güç değil.

Mısır’ın ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yeni yönetime olumsuz yaklaştığı bir dönemde Suudi Arabistan’ın Şam’ın yanında durmasının karşı devrim ihtimalini oldukça zayıflatacağı kesin.

Kısacası, Ahmed eş-Şera liderliğindeki yönetimin Riyad’la ilişkileri geliştirme adımı yerinde ve akıllıca bir hamle.

Şam’daki yeni yönetim devrik Baas rejiminin aksine herhangi bir eksene girmeden tüm Arap ülkeleriyle, ABD ve Rusya’yla hatta İran’la iyi ilişkiler kurmak istiyor.

Ahmed eş-Şera’nın İran’a bağlı askerî noktalara girerken intikamcı davranmadıklarına dikkati çekerek “İran, Suriye’deki hesaplarını artık gözden geçirmeli” demesi, Şam’ın kapılarının Tahran’a tamamen kapalı olmadığının, İran’ın düşmanca yaklaşımından vazgeçmesi hâlinde ilişkilerin normalleşebileceğinin göstergesi.

Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi önceki akşam Şam’daydı.

Öncesinde de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Halk Sarayı’nda Ahmed eş-Şera’yla görüştü ve Kiev’in yeni yönetimle çeşitli alanlarda iş birliği yapmayı hedeflediğini söyledi.

Tüm bu ziyaretler Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası toplum tarafından kabul görmesini ve ülkenin meşru temsilcisi olarak tanınmasını hızlandıracak.

Ankara’nın Şam’la stratejik anlaşmalara imza atmasının da yolu açılacak.