Dünyayı saran virüs bugünlerde toplumların temizlik anlayışını ve tarihini konuşmamıza vesile oluyor.
Özellikle Batı ülkeleri, virüs ile boğuşurken Türkiye’ye gıpta ile bakıyorlar.
Dr. Mehmet Öz, ABD’de bir televizyon programında ‘Türk tipi el yıkama’nın nasıl olduğunu anlattı.
Koronavirüs gündeminin tek iyi tarafı; yeni neslin temizlik geçmişimize dair kodlarımızı ve Avrupa milletleriyle olan farkımızı anlamaları oldu.
Biraz tarih sayfalarına bakalım. Avrupa pislik içinde yüzerken, salgın hastalıklar ve fare baskınlarıyla uğraşırken, bizler ‘su medeniyeti’ içinde hamamlar, çeşmeler ve mis gibi kokan şehirlerimizde huzur içinde yaşıyorduk.
Bu konuyu bizden değil de Batıdan bir alıntıyla detaylandıralım!
İngiliz tarih dergilerinden History Revealed, Haziran 2018 sayısında Avrupa’da tuvalet kullanımının tarihi üzerine şu başlıkları kullandı; “Saraylılar bile ulu orta yerleri pisletirlerdi”, “Londra’da insan pislikleri etrafa taştı, su kaynaklarına bulaştı” , “Sifonlu tuvalet icadı İngiliz sarayında tutmadı, revaç bulması asırları gerektirdi” , “Lağımlar yokken pislik temizleyici gece adamları vardı.”
Avrupa ile Osmanlı arasında tuvalet kültürü ve kanalizasyon sistemi açısından kıyas yapan tarihçilerin genel kanaati şöyle; Osmanlı medeniyeti sahip olduğu kültür ve yaşam tarzı ile Avrupa için o dönemlerde örnek bir devletti. 1600’lerde tuvalet kavramından bihaberdiler. 1667 tarihinde Osmanlı’da “Tuvalet Vakfı” kurulurken, Avrupa’da tuvalet bilinen bir şey değildi. İnsanlar ihtiyaçlarını boş buldukları alanlarda, ya da evin içinde giderip dışarıya fırlatıyordu. Şehirler pis kokuyordu. Bu yüzden yüksek topuklu ayakkabılar, şemsiyeler revaçtaydı. Osmanlı’da ise bu tarihlerde zaten hemen hemen her köşe başında var olan tuvaletlerin sayıları ise artırılıyordu. Avrupa tuvaletle tam anlamıyla olmasa da 18. yüzyılın başlarında tanıştı.
Tarih sayfaları Avrupa’nın temizlik karnesini işte bu şekilde ortaya koyuyor.
Batılıların o günlerden bugünlere, temizlik konusunda çok geliştiklerini söyleyemeyiz.
Klozetlerinde hâlâ su musluğu yok. Kağıt peçetelerle temizlendiklerini düşünüyorlar. Sonrasında el yıkama alışkanlığı da yok.
Dr. Öz, kreş çocuklarına yaptığımız temizlik eğitimini, Amerikan ekranlarından yetişkinlere anlatıyor. Fayda getirir mi? Çok etkili olacağını sanmıyorum.
ABD MEDYASININ ALGI ÇALIŞMASI
BBC ve The New York Times koronavirüs gündemi kapsamında ABD’nin Avrupa ülkelerine getirdiği kısıtlamaları haber yaparken, listede Türkiye olmamasına rağmen, haberin fotoğrafı olarak Türkiye’den görüntülere yer verdi. Fotoğraflarda camilerimiz veya Türk bayrağının yer aldığı kareler seçildi.
Yeri geldiğinde dünyaya gazetecilik dersi veren bu kurumların bilinçli bir biçimde etik ilkeleri ihlal etmesini, ülkemizi ve değerlerimizi karalamasını kınıyorum.
VİRÜS DEVLET ADAMLARINA DA BULAŞTI
Koronavirüsün ne olduğuna dair yorumlar çok. Bu olayın perde arkasına dair de pek çok senaryo var. Bunlar tamam ama ben daha net bir hususun altını çizeceğim.
Bu salgında, devlet yöneticilerinin de risk altında olduğunu görüyoruz.
İran Cumhurbaşkanı yardımcısı, bakanlar ve milletvekillerinden virüse yakalananlar var.
Kanada Başbakanı karantinada.
Brezilya devlet başkanının hasta olduğu iddia ediliyor.
Trump da şüphe sonucu test yaptıracak.
Hal böyleyken diplomasi alanında tedbirlerin alınmış olması takdire şayan.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışı ziyaretleri iptal edildi.
Türkiye’de planlanan bazı toplantılar, telekonferans yöntemi ile gerçekleştirilecek.
Türkiye her alanda tedbirini alıyor. Geriye kalan, Allah’a emanet.