Hayret verici bir başlık.

Şaşırtıcı bir rakam.

19 yılda Türk çiftçisine tamı tamına 803 milyar Türk lirası destek ödemesi yapıldı.

Bu açıklama Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya ait. Bakan Yumaklı 2003-2022 yılları arasında çiftçilere toplam 803 milyar lira ödeme yaptıklarını açıkladı.

Bu uçuk rakamların 2022 standartlarına göre hesaplanarak yapıldığını da ekleyelim.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçelerine ilişkin sunum yapan Bakan Yumaklı, Türk tarımıyla ilgili çarpıcı bilgiler verdi.

Tarım ve orman sektörünün son 20 yılın 16'sında büyüme gösterdiğini ifade eden Yumaklı, hem üretim rakamlarında hem de tarımsal hasılada gelinen noktayı örnekleriyle paylaştı.

İlk başarı örneği ihracat rakamlarında.

19 yıllık dönemde tarımsal ihracat 3,8 milyar dolardan 30 milyar dolara ulaşmış.

2023 yılının dokuz ayında 18,8 milyar dolar ithalata karşılık 22,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirilerek 3,3 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmiş.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın aktardığı bilgilere göre, tarla bitkileri üretiminde kayda değer verimlilik başarıları yakalanmış. Yumaklı, verimlilikte yakalanan başarıyı “tohumculukta yapılan atılımlara” bağlıyor.

Yumaklı, yapılan ıslah çalışmaları ve etkin projelerle hayvan varlığı ve hayvansal üretimde önemli artışlar olduğunu, su ürünlerinde de benzer başarıların yakalandığını dile getiriyor.

Gelelim 803 milyar lira destek ödemesine.

Bakan Yumaklı, üretimde verimliliğin artırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması, kaynakların etkin kullanılması ve üreticilerin gelirinin artırılması için üreticiyi desteklemeyi sürdürdüklerini açıklarken 2003-2022 döneminde çiftçilere 2022 fiyatlarıyla toplam 803 milyar lira ödeme yaptıklarını ilan etti.

Çok büyük rakamlar.

Dile kolay, tam 803 milyar lira!

Yaklaşık 30 milyar dolar.

Bu desteklerin verildiğine herkes şahittir; yeni girişimciler, köylüler, çiftçiler, büyük tarım yatırımcıları…

İnsan, keşke bu rakamlar ödenirken “verimlilik” konusunda iş sıkı tutulsaydı demeden kendisini alamıyor.

Neyse, umarız dersler çıkartılmıştır ve bundan sonra envanter çalışmalarına önem verirler.

Sürdürülebilirlik, verimlilik ve kârlılık gibi konularda da benzer açıklamalar yapılır.

Bakan Yumaklı’nın bir diğer dikkat çekici açıklaması da “hibe” konusunda.

Bugüne kadar 92 binden fazla projeyi desteklediklerini ifade eden Yumaklı, üzerine basa basa 94 milyar lira hibe verdiklerini söyledi.

Bakan Yumaklı’ya göre, Türkiye’nin orman varlığı da istikrarlı bir şekilde büyüyor.

Son yıllarda artış yaşanan orman yangınlarından etkilenen köylülere ciddi destekler verildiğini, yangınlardan zarar gören ormanların rehabilitasyonu ve yanan alanların tekrar ormanlaştırılması için de yıl içerisinde ağaçlandırma çalışmalarına devam edildiğini yine Bakan Yumaklı’nın açıklamalarından öğreniyoruz.

Ve sularımız.

Başlı başına seferberlik ilan edilmesi gereken bir diğer konu.

Neyse ki, Sayın Bakan işin ciddiyetini çoktan anlamış bile.

Su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelecek nesillere aktarılması için Ulusal Su Verimliliği Seferberliği'ni başlattıklarını ilan etti. Bu konuda elle tutulur çalışmalar yürütüldüğünü görüyor ve ülkemiz adına mutlu oluyoruz doğrusu.

Malum, yakın zamanda bir deprem felaketiyle yüzleştik.

Kimileri “asrın felaket” dedi; kimileri de “kıyamete” benzetti yaşananları.

Ancak her şartta, devlet bu konuda da duyarlı bir hizmet anlayışı sergiledi. Neticede depremin vurduğu bölgelerimiz tarım ve hayvancılığın en müstesna bölgeleriydi. Çiftçilerimiz bir an önce ayağa kaldırılmalıydı. Öyle de oldu.

Depremden etkilenen illerimizde tarımsal üretimin aksamaması, üreticilerimizin üretime devam etmeleri için büyük çaba sarf edildi. Hayvan varlığının korunması için barınma gereçlerinden beslenme unsurlarına kadar hemen her konuda destek verildi.
Üreticilerin ellerinde bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri herhangi bir sınırlama olmaksızın satın aldıklarının altını çizen Yumaklı, küçükbaş hayvan, büyükbaş hayvan, kanatlı ve arı kolonisi dağıtımı gerçekleştirdiklerini açıkladı.

Özetle, Türk tarımına büyük emekler verildi/veriliyor. Devasa yatırımlar yapıldı.

Artık bunların sonuçlarını görme zamanı geldi diye düşünüyorum.

Tarımsal kararlar alınırken sahadaki çiftçinin, ilgili birliklerin, STK’ların, üniversitelerin ve bürokrasinin ortak akıl üretmesi bir zorunluluktur.

Bu birliktelik bizi başarıya götürecektir.

Rusya, Amerika topraklarında üretilen ve ihraç edilen mısır ve soya gibi ürünleri GDO bulaşığı olduğu gerekçesiyle yasakladığını ilan etti.

Rus tüketicilerin gözü aydın.

Aynı hassasiyeti bizim idarecilerimizin de göstermesini bekliyor, “darısı bizim tüketicilerimizin başına” demek istiyorum.