Sen öğrettin bana doğal beslenmenin önemini, kuru üzümün, fındığın, sütün faydalarını, yerli malı haftasını, beslenme saatlerini, vücudumdaki organların yerini ve görevini, tırnaklarımı kesmezsem dibinde yatan mikropları… Daha pek çok şeyi… İlk doktorumuzdun. Bir yerimiz yaralansa sana koşardık. Sağlıklı hayata ilk adım derim ya ben hep; aslında o ilk adımları seninle attık biz. Sonra unuttuk tabii, günlük ve gündelik hayatın peşinden koşarken. Oysa “Sakın unutmayın” diye de nasihat ederdin bizlere. Sözlerin kıymetliydi çocuk dünyamızda, yaptıkların örnek.

İnsanın hayatında ilk öğretmeni annesidir. Anneler hep nasihat eder yavrularına, ama alışmışlıktan mı bilinmez, çok da kulak asmayız. Annemizdir o bizim. Kızsa da geçer nasıl olsa. Bir kulaktan girer diğerinden çıkar. Gerçi bilinçaltına da yazarız söylediklerini, bir gün bir yerde mutlaka lazım olur veya aklımıza gelir. Oysa öğretmenlerimiz daha farklıdır. Bir yabancıdır önce. Biraz korkar sineriz. Sonra adeta anne ve babalarımızı görürüz onlarda, rahatlarız. Sözleri daha bir anlamlıdır sanki. Öğretmendir o. Her söylediği kural… Kaydederiz. İnanın kaydederiz. Anlamamış görünsek de, haylazlığa vursak da, karşı çıksak da… Kaydederiz.

İşte tam da buradadır öğretmenlerimizin değeri. O kadar değerlidir ki, bir toplumu ve bir milleti yeniden inşa etme ve yeniden şekillendirme gücü taşır. Bir de bu gücün farkındaysa daha da bir anlamlıdırlar. Onlarla anne babamızla geçirdiğimiz zamandan daha fazlasını geçiririz. Üstelik çok kıymetli zamanlar. Boş işler yapılmaz o zamanlarda. Bir şeyleri anlamaya ve öğrenmeye odaklanmışızdır. Bu yüzden doğru kişilerin öğretmen olması çok önemlidir. Doğru bilgiyi, doğru şekilde öğretmek inanılmaz değerlidir. Yoksa toplumda onarılması zor yaralar açılır. Bu yüzden öğretmenin kötüsü olmaz, olmamalı.

Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre 60 bini aşkın okul ve 18 milyona yaklaşmış öğrenci sayısı var, yani ülke nüfusunun nerdeyse 4’te 1’i öğrenci. Bahsettiğim gücü bilmem anlatabiliyor muyum? Bu ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz, torunlarımızın ve milletimizin bekasını sağlayacak bireyleri yetiştiren öğretmenlerimizin de bunun farkında olması ve bu şuurla geleceğin mimarlarını yetiştirmesi gerekir. Şimdiye kadar öyle idi demek ki bu millet, bu ülke her türlü şartta dimdik tüm vakarıyla ayakta kalmayı başardı. Tüm kan emicilere rağmen varlığını devam ettirdi. Bundan sonra daha fazla çaba harcamamız ve çocuklarımızı doğru, faydalı, sağlıklı bilgilerle donatmamız çok önemli. Türkiye hala birileri tarafından hasta adam durumuna düşürülmeye, bölünmeye çalışılıyor. Bundan hiç vazgeçmeyecekler. Öyle günlük değil ha, asırlık plan yapıyorlar. Yıllardır içimizde yaşayan hainleri kullanıyorlar. Sırtımızdan vuruyorlar. Ne olur öğretmenim, bunları çocuklarımıza doğru anlatın. İçimizdeki hainlere fırsat vermeyin. Asker polis sahada ne kadar kıymetli ise siz arka planda o kadar kıymetlisiniz.

Kıymetli ellerinizden öperim öğretmenim.