Ortadoğu ülkelerindeki stratejik araştırma ve düşünce kuruluşlarından gelen konuklarla Ankara’da yapılan ve 2 gün süren toplantılarda katılımcılar, hem kendi ülkelerindeki ve hem de bölgedeki sorunları konuştular.
Bölge sorun yumağı olduğu için bol bol sorun dinledik.
Verimli bir çalışma oldu; fakat sorunları konuşmak için daha geniş vakit ayırmak ve her birini ayrı ayrı ele alarak çözüm yollarına da değinmek gerekiyor.
Ayrıca elde edilen sonuçlar yöneticilere bir şekilde ulaştırılmazsa konuşulanların pek anlamı kalmıyor.
Araştırmacıların ve akademisyenlerin bir araya gelip sorunları masaya yatırmaları elbette önemli; fakat ortaya çıkan değerli görüşler ve çözüm önerileri o salonlara hapsedilirse yazık olur.
Yapılan çalışmalar amacına ulaşamaz.
Bu nedenle, bu tür programlara hükümet temsilcilerinin de davet edilmesinin ve raporların karar mercilerine ulaştırılmasının önemine dikkat çekildi.
Kapanış oturumunda dile getirilen bir diğer öneri de stratejik araştırma ve düşünce kuruluşları buluşmalarının yıllık olarak ve her yıl bir başka ülkede gerçekleştirilmesi, bunun için bir koordinasyon merkezinin ve sekreteryanın oluşturulması önerisiydi.
Stratejik araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, sürekli ve kalıcı hale getirilmesi herkesin talebi.
Ortadoğu Düşünce Kuruluşları Buluşması’nın 2 gün süren çalışmalarının ardından programı düzenleyen Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Stratejik Düşünce Enstitüsü’nü (SDE) ziyaret ettik ve çalışmaları hakkında bilgi aldık.
Konukların YTB’ye ilgisi ve hayranlıkları dikkate değerdi.
Çıkışta konuştuğum bir araştırmacı, YTB’nin varlığını “çok önemli ve stratejik bir adım” şeklinde nitelendirdi.
Fakat Arapların 7 Haziran seçimlerinden beri sıkça sordukları bir soru var:
“AK Parti iktidardan düşerse bütün bu çalışmalara ve kurumlara ne olacak?”
Hiç kimse AK Parti’nin yokluğunda bugünkü stratejik bakışın ve ufkun aynı şekilde devam edeceğine inanmıyor.
Türkiye’nin son on yılda gerçekleştirdiği atılımlar ve açılımlar bir an önce devlet politikası ve bakışı haline getirilmeli.
Farklı ülkelerdeki stratejik araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşlarından gelen konuklarımızla birlikte son olarak Cumhurbaşkanımızı ziyaret ettik.
Sağolsunlar, bize bir saate yakın vakit ayırdılar.
Konuklarımız için programın belki de en önemli ayağı idi Beştepe ziyareti.
Cumhurbaşkanımızın dört bir yandan gelen araştırmacılara yaptığı konuşma ve sorularına verdiği cevaplar farkını ve değerini birkez daha ortaya koydu.
Bazı şeyler Allah vergisidir, ne kadar elde etmeye çalışırsanız çalışın sahip olamazsınız.
Rekabet etmeye kalkarsanız kaybedersiniz.
Recep Tayyip Erdoğan sadece Türkiye’de değil İslam dünyasında simge haline gelen bir liderdir.
Körfez ülkelerinden gelen bir katılımcı, bana aynen şunları söyledi:
“Türkiye’ye gideceğimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşeceğimi öğrenen yakınlarımın ve arkadaşlarımın hepsi ‘Erdoğan’a bizden selam götür; kendisini çok seviyoruz’ dediler.”
Türkiye’de olduğu gibi Arap sokağında da Erdoğan aleyhine oldukça kirli ve sistematik karalama kampanyaları yürütülüyor.
Fakat yine de onun gönüllerde kurduğu tahtı sarsamıyorlar.
Bu, taklitle ve öykünmekle kazanılacak bir makam değil…