Amerika’nın Sesi radyosunun Kürtçe bölümüne konuşan KCK’nın Yürütme Konseyi üyesi ve kapatılan DEP’in eski milletvekili Zübeyir Aydar, konuşmasında suçu, Tayyip Erdoğan’ın üzerine attıktan sonra, PKK’nın kimlere teslim olduğunu itiraf etti. Aydar dedi ki; Çözüm Süreci’nin devam edebilmesi için uluslararası güçlerin Türkiye’yi zorlaması gerekiyor.

Uluslararası güçler 

Türkiye’yi zorlasın!

Niye yapacak bunu o malum güçler?

Çünkü PKK diyor ki; “Biz varoluş zeminimizi yitirdik. Artık yaşayamıyoruz. Siz ne diyorsanız yapmaya hazırız. Türkiye’ye baskı yapın”

PKK’nın, AB içinde hızla devam eden bütün toplantılarında masaya koydukları fikrin başı sonu bu.

PKK’nın elinde satılacak bir şey kalmadı. Kendini gereksiz ve Türkiye karşısında çaresiz hisseden PKK, elinde son kalan şeyi masaya koydu. Kürt Memed.

PKK’nın, Türkiye’yi zorlayın diye yalvardığı eski ortaklarının eli PKK’ya karşı şu anda çok güçlü. Asıl tehlike bu aşamadan sonra başlıyor. Buraya dikkat buyurun lütfen: PKK’nın eski ortakları bütün hisseleri satın almak üzereler. Masaya oturdukları Batılılar diyor ki: Biz aradan çekilirsek Türkiye’nin demokratik ortamı, Çözüm Süreci ve tabi ki F-16lar sizi bitirecekler. Yakında iflas edeceksiniz. Gelin satın bize bu şirketi diyorlar. İflasın eşiğindeki PKK köşeye sıkıştı.

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar’ın ABD devreye girsin ve bizi uzlaştırsın açıklaması ne anlama geliyor? Medyada IŞİD’e karşı savaşan kahramanlar olarak yutturulmaya çalışılan PKK terör örgütün IŞİD tezgâhı tutmadı. Türkiye iki terör örgütü grubuna da aynı anda vuruyor. PKK diyor ki: Biz IŞİD’e karşı savaşan kahramanlarız. Türkiye bize vurmaya devam ederse IŞİD operasyonları aksar.

Zübeyir Aydar: ABD Kongresi ve Beyaz Saray’ın çözüm için rol üstlenmeleri gerekiyor. ABD, çatışan tarafları bir masa etrafında yan yana getirmeli. Bu olursa IŞİD ile savaşta daha etkin bir rol üstelenebiliriz.

PKK patlattığı yollar, yıktığı köprüler, yaktığı TIR’lar ve olay çıkardığı sınır kapıları üzerinden emperyalizme karşı görevini yerine getiriyor. Türkiye’nin ticari açıdan girilebilir ama çıkılamaz bir ülke görüntüsü vermesi için stratejik eylemler yapmaya devam ediyor.

Batı’ya bu yeter mi?

Yetmez!

Barzani’ye de zarar vermeleri gerekiyor. Çünkü Türkiye ile çok barışık. Çünkü Türkiye ile ticaret yapıyor. Çünkü petrolleri Türkiye üzerinden satmak istiyor. Çünkü seçim yaklaşıyor.

Zübeyir Aydar: Bütün toplum, demokratik güçler, sivil toplum kuruluşları, başta gençler ve kadınlar olmak üzere her yerde demokratik siyasi iradelerini ortaya koymalılar.

Bugün Silopi’de yaşanan olayları anlatıyor. Demokratik ve siyasi irade demek, bildiğiniz anlamda meşru siyaset anlamına gelmiyor.

Karakollara roket atmak, polisleri ensesinden infaz etmek, evleri basıp yemek yiyen insanları sofrada katletmek, askerleri ailesinin yanında, çocuklarının gözünün önünde vurmak siyasi irade demek.

Yasin Börü mesela. Başını demirle ezip sonra balkondan atıp üzerinden arabayla geçerken kadınların o anda attıkları devrimci zılgıtlar, Zübeyir Aydar’ın sözünü ettiği siyasi iradenin ortaya konulması işte. Tam bu noktada Silopi’de yaşananları bundan sonra olacakların ipucu olarak değerlendirebiliriz.

1- Mahalleleri işgal et.

2- Sokaklara hendek kaz, barikat kur.

3- Vatandaşı rehin al.

4- Hendekler ve barikatlar için gelen iş makinelerine ateş et.

5- Müdahale için gelen polisin önüne karşı halkı çıkar.

6- Güvenlik güçlerine karşı sivilleri canlı kalkan yap.

7- Polis, sivil vatandaşı tehlikeye atmamak için yavaş hareket eder yahut geri çekilirse bunu zafiyet olarak göster.

8- Dünyadan bulabildiğin olaylara ait fotoğrafları bölgede olay var diye yalan haberle yay.

Bu 8 maddelik başlıklar PKK’nın siyasi iradeyi ortaya koymak dediği, aslında dün teslim olduklarını ilan ettikleri batının planının birinci dalgası.

Amaç ne? Bir mahalleyi tamamen rehin al ve uluslararası gözlemci talep et.

İleride bir gün, Kızıl Haç tam olarak kimdir, Afrika’da, Balkankar’da, Asya’da neler yapmıştır diye yeni bir yazı yazmak zorunda kalmayız inşallah.