Katar’ın İsrail ve Hamas arasında dolaylı olarak yürütülen ateşkes müzakerelerinden çekildiğini açıklaması Hamas Siyasi Ofisi’nin Doha’dan taşınacağı iddialarını gündeme getirmiş, Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari konuyla ilgili yaptığı açıklamada müzakerelerden tamamen çekilmediklerini, ara buluculuk rolünü “geçici olarak askıya aldıklarını” belirtmişti.

Doha’daki Hamas Siyasi Ofisi için söyledikleri ise dikkati çekiciydi.

Ofisin ateşkes ve esir takası anlaşmalarının imzalanmasında ve imzalanan anlaşmaların korunmasında kritik rolü olduğuna işaret eden el-Ensari, Hamas Siyasi Ofisi’nin Katar’daki varlık sebebinin “ilgili taraflar arasında iletişim kurulmak” olduğunu belirtmişti.

Bu durumda Katar’ın ara buluculuk rolü gibi Hamas Siyasi Ofisi’nin rolünün de “fiilen askıda” olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ofisin kapatıldığı ve Hamas liderlerinden Katar’ı terk etmelerinin talep edildiği iddiası ise hem Doha hem de Hamas tarafından yalanlandı.

İsrail ve müttefikleri tarafından servis edilen asılsız haberler her ne kadar yalanlansa da “Hamas Siyasi Ofisi Doha’dan ayrılmak zorunda kalırsa nereye gidecek?” sorusu gündemdeki yerini koruyor.

Arap sokağında bu soruya cevap aranırken Filistin halkının haklı davasına verdiği destek sebebiyle Türkiye’nin adı da seçenekler arasında zikrediliyor.

Ancak Hamas Siyasi Ofisi’nin Türkiye’ye taşınması ihtimali neredeyse yok denecek kadar az.

Nitekim Dışişleri Bakanlığı kaynakları, uluslararası medyaya da yansıyan iddiaların asılsız olduğunu belirterek Hamas liderlerinin zaman zaman Türkiye’yi ziyaret ettiklerini fakat Hamas Siyasi Ofisi’nin Türkiye’ye taşındığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Diğer bir seçenek olarak İran’ın adı gündemde olsa da Hamas Siyasi Ofisi’nin Tahran’a taşınma ihtimali yine oldukça düşük.

Hamas liderleri hareket açısından intihar anlamına gelebilecek böyle bir adımın getireceği risklerin farkında.

Yemen, Irak ve Lübnan’dan her birinin ayrı olumsuzlukları var.

Normalde hareketin liderliğinin Filistin topraklarında olması gerekir fakat mevcut koşullarda Hamas Siyasi Ofisi’nin Gazze’ye ya da Ramallah’a taşınması imkânsız.

Kısacası, hâlihazırda en iyi seçenek yine Doha.

Hamas liderlerinin Katar’dan ayrılacakları ya da ayrılmalarının istenebileceği iddiası daha önce de dile getirilmişti.

Nisan ayında Irak ziyaretinden dönerken gazeteciler bu konuda çıkan haberleri sorduklarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’ın Hamas’ı “ailenin bir ferdi” gibi gördüğünü, harekete karşı bu samimiyetinde ve tavrında bir değişiklik olacağına “asla ihtimal vermediğini” söylemişti.

Bu açıklama bir anlamda Doha’ya “Hamas Siyasi Ofisi’ni ve hareketin liderlerini bir başka ülkeye göndermeyin” mesajıydı.

Ankara o günlerde İsmail Heniyye’yi Türkiye’ye davet ederek hem Hamas’a hem de Hamas liderliğine ev sahipliği yapması sebebiyle baskıya maruz kalan Katar’a desteğini açıkça gösterdi.

Hamas Siyasi Ofisi’nin Doha’dan taşınıp taşınmayacağı ve taşınırsa hangi ülkeye gideceği hareketin geleceği açısından elbette önemli.

Fakat işgal ordusunun Gazze Şeridi’nde gerçekleştirmeye devam ettiği katliamların bir an önce sona erdirilmesi ve akan kanın durdurulması çok daha önemli ve öncelikli.