Uluslararası arenada bir şeyler oluyor. Kıpırdanmalar var.

Türkiye terörle mücadele ve savunma sanayinde bağımsız politikaları hayata geçirdikçe sümen altında bekletilen dosyalar çıkarılıyor, Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Fakat Türkiye ‘eski Türkiye’ değil, anında ve hiç zaman kaybetmeden gereken cevabı veriyor.

Biraz daha somutlaştıralım. Neler yaşadık, yaşıyoruz?

*Türkiye terörle mücadele kapsamında sınırının dibine kadar gelen terör oyunu bozmada bir kararlılık sergiledi, operasyonu başlattı.

*Türkiye operasyonun nedenini, hukuki gerekçelerini net bir şekilde ortaya koydu ve “büyük devletler” bu haklılığa onay vermek durumunda kaldılar (fakat hazım sorunu yaşıyorlar).

*Zeytin Dalı operasyonunun meşruiyetine söz söyleyemeyen ülkeler Türkiye’nin motivasyonunu kırmak, operasyonda hızını kesmek, hedefleri akamete uğratmak, sıkıştırmak ve odağını bölmek için farklı konuları Türkiye’nin önüne koymaya başladılar.

Nedir bunlar?

1-Akdeniz ve Ege’deki kapışmalar, nabız yoklamalar vs. (Birileri Yunan tehdidini unutma! Diyor)

2-Hollanda’nın Türkiye’ye karşı kabul ettiği sözde soykırım kararı

3-“Türkiye sivilleri katlediyor” yalan propagandasının başlatılması ve CNN gibi kanalların da bu oyunun içine girmesiyle dezenformasyonun dozunun artırılması.

Peki bu girişimler Türkiye’yi etkiler mi? Cevabı şöyle verelim…

Türkiye’de küresel sistemin tüm çarpıklığını, tüm adaletsizliğini dünyaya haykırarak “dünya beşten büyüktür” diyen bir lider var.

Türkiye’de Özel Harekatçılar’a “meskun mahal çatışmalarına gideceksiniz” dendiğinde hepsi gönüllü olacak kadar sarsılmaz imanı olan güçlü yürekler var.

Türkiye’de sınıra konvoylarla akın ederek, askerine-polisine çay demleyen dedeler, dua eden sabiler, “gerekirse ben de giderim” diyen analar var.

Devlet-Millet kenetlenmiş bir kere.

BİZ ne yaşadığımızı çok iyi biliyoruz.

Dünya karşımıza çıksa yine de bu milleti haklı davasından kimse döndüremez.