Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz’in “tarihi” olarak nitelenen Rusya ziyareti beklenmedik bir aksaklıkla başladı.

Kral Selman, uçağı Moskova’ya indiğinde karşılamaya gelenler arasında Putin’i bulamadı.

Suudi Arabistan Kralı’nı havaalanında karşılamaya Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitri Rogozin gönderilmişti.

Oysa Suudi Arabistanlılar, Kral Selman’ın havaalanında bizzat Putin tarafından karşılanmasını bekliyorlardı.

Bu alt düzeyde karşılamaya bir de teknik aksaklık eklenmiş, Kral Selman’ın uçaktan inmesi için gönderilen yürüyen merdiven bozulmuş, yaşlı ve hasta kral onca basamağı inmek zorunda kalmıştı.

Suudi Arabistanlılar, krallarının bizzat Putin tarafından havaalanında karşılanmamasına ve bozuk merdivene tepkilerini sosyal medyada dile getirdiler.

Tepkiler üzerine Kremlin konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı.

Açıklamada, Rusya’nın bu tür yürüyen merdiven kullanmadığı ve bozulan merdiveni Suudi Arabistanlıların yanlarında getirdikleri ifade edildi.

Bu arada medyada Suudi Arabistan krallarının her yurt dışı gezisinde olduğu gibi yine “Kral Rusya’ya 1500 kişiliyle geldi ve 800 kilo yemek getirdi. Kendi halı ve mobilyalarını dahi getirdi” türünden haberler yer aldı.

Suudi Arabistan Kralı’nın bozuk merdivenle başlayan Moskova ziyareti S-400 anlaşmasıyla gerçek gündemine kavuştu.

Suudi Arabistan Askeri Sanayi şirketinden yapılan ve resmi haber ajansı SPA tarafından yayınlanan haberde, Riyad’ın, Moskova’dan ileri teknolojiye sahip askeri sistemler satın almak ve ülkede üretmek için işbirliği anlaşması imzaladığı, anlaşma gereği TOS-1A füze fırlatıcıları, Kornet-EM roket fırlatıcıları, AK-103 saldırı tüfeği, S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınacağı belirtildi.

Riyad’ın bu adımı ne anlama geliyor?

Suudi Arabistan, Barack Obama döneminde Washington ve Tahran arasında gerçekleşen yakınlaşmadan rahatsızdı.

Trump’ın Beyaz Saray’a yerleşmesiyle ve İran aleyhinde yaptığı açıklamalarla o rahatsızlık giderildi.

ABD, başkan ve söylem değişiminin meyvesini Trump’ın Riyad ziyareti sırasında fazlasıyla aldı.

Suudi Arabistan – Amerika ilişkilerinde halihazırda herhangi bir gerginlik söz konusu değil.

Dolayısıyla Kral Selman’ın Moskova ziyaretinin ve Rusya’yla yapılan anlaşmaların Amerika’ya karşı olduğu söylenemez.

Rusya’nın bölgesel denklemdeki ağırlığı belli.

Riyad’ın İran ve Katar gibi sorun yaşadığı ülkelere karşı o ağırlığı kendi tarafına çekme çabası içinde olduğu, bunu başaramasa bile Moskova’nın tarafsız kalmasını sağlamak istediği ve Rusya’nın Yemen’de Ali Abdullah Salih – Husiler lehine müdahalesini önlemeye çalıştığı anlaşılıyor.

S-400 anlaşması ve silah alımı tamamen siyasi ve Putin’e verilen bir tür rüşvet.

Bu arada anlaşmanın imzalanmış olması mutlaka satışın gerçekleşeceği anlamına gelmiyor.

Ruslar, daha önce de silah satın alma vaadinde bulunan fakat sözünde durmayan Suudi Arabistan’ın ciddi olduğunu göstermesi için parayı peşin ödemesini istiyor.

Suudi Arabistan, her zamanki gibi sorunları sahip olduğu en büyük silahla, yani parayla çözmeye çalışıyor.

Fakat bu politikanın daima başarılı olduğunu söylemek zor.

Riyad, Maldivler ve Çad gibi birtakım ülkelerin dış politika tercihlerini parayla satın alabilir.

Amerika ve Rusya gibi ülkeler içinse bu söz konusu değil.

Belki gönlünü almak için Suudi Arabistan Kralı’nın ağzına bir parmak bal çalarlar.

Hepsi o kadar…