Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Bugünlerde Mehmet Akif gibi inanmış yiğit adamlara ne çok ihtiyacımız var.

Derdi olan davası olan adamlara…

Akif, koca cihan devletinin lime lime eridiği acı günleri görüp bir taraftan kalemiyle diğer taraftan bedeniyle topyekûn mücadele eden mücahit.

İlmiyle amel eden, ihlas sahibi âlim.

Cepheden cepheye koşan doğru bildiğini her zeminde ifade eden sıratı müstakim sahibi sıddık.

İstanbul’da pehlivan, baytar, şair, Balıkesir’de, Kastamonu’da vaiz, Ankara’da mebus ve milli şair, Necid Çölleri’nde, Medine’de Resul’ün bekçisi, Mısır’da müderris ve müfessir…

Kaç baba yiğide nasip oldu böyle dolu, dolu yaşamak.

Derin izler bırakarak ayrıldı bu fani dünyadan.

Göç ederken baki âleme,  kimsesiz diye bıraktılar tabutunu Bayezid Camisini avlusuna.

Önce onu fark etti üç beş inanmış genç adam. Haber verdiler külliyede ki kardeşlerine.

Omuzladı onu kendisi gibi inanmış adamlar ve götürdüler onu Edirnekapı’daki ebedi istirahatgâhına.

Sağlığında huzur vermeyenler ölümünden de panik oldular.

Hâlbuki asıl panik olunması gereken onun yaşadığı hayat ve geriye bıraktığı eserlerdi.

Nitekim korkanların korktukları başına geldi. Akif eserleriyle hep meyve verdi bu topraklarda.

Hutbelerde, meydanlarda hep anıldı, gençlerin gönül coğrafyasında yer tuttu.

Yeni bir Asım’ın nesli yetişti bu bereketli iklimler ülkesinde.

Asım’ın nesli ülküsüyle yetişenler yönetmeye başladı cihan devletinin bakiyesini.

Yıllar geçtikçe onun kıymetini daha iyi anlar olduk.

Ve… Şimdi sıra sizde, sıra bizde ey genç inanmış adamlar…

Akifler görevlerini yaptı gittiler. Bize düşen onlara dua etmek, davalarını takip ederek ruhlarını şad etmektir.

Akif’in parçalanmasın, bölünmesin diye feryat ettiği topraklarda yine hazan rüzgârları esiyor.

Akif’ten sonra çok sonbaharlar gördük bu diyârlarda. Kışları da yaşadık zemheri tadında. Elhamdülillah bahar geldi çiçekler açtı. Güllere bakmak senin görevin ey genç adam!

Bülbülleri feryat ettirmemek senin elinde.

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavarı çok daha yakından görmeye başladık.

Yumuşak başlısın biliyorum, hep öyle ol ancak kesilmeye gelmesin boynun.

İçimizdeki ve dışımızdaki canavarlara dur diyecek sensin.

Bak! Sen adım attıkça dağlıyor kara bulutlar.

Sen yürü millet yürüyecek arkandan.

Bayrağı, sancağı devralmalısın ustalardan.

Bedrin aslanları gibi kafa tutmalısın yedi düvele.

Gecen aydın, gündüzün aydın olsun. Allah ve resulü rehberin olsun.

Akiflere, Akif gibi yaşayanlara rahmet olsun, selam olsun.