T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye'nin kültürel zenginliklerini dünyaya açmak amacıyla başlattığı Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ilk kenti Adana, sadece sanatıyla değil, mutfağıyla da konuşan bir şehir olduğu mesajını verdi.
Adana, kebaptan çok daha fazlası
Güneşin toprağı kavurmaya henüz başlamadığı bir nisan sabahı… Gökyüzü, portakal çiçeklerinin kokusuna eşlik eden bir sevinçle gülümsüyor. Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin bu yılki ilk durağı olan Adana, bir kez daha hem tarihini hem de mutfağını ziyaretçilerine sunmak üzere kapılarını araladı. Ben de bu eşsiz davete kulak verenlerden biri olarak oradaydım. Adana’yı yakından bilen, şef ve televizyoncu Biral Serttaş ile lezzet noktalarını gezmeye çalıştım.
Adana’nın her taşında bir hikâye, her tabağında bir kültür saklı ve bu kültür, festivalle birlikte âdeta dile geliyor.
Adana, kebaptan öte bir mutfak
Festival kapsamında belirlenen restoranlar, "lezzet noktaları" başlığıyla öne çıktı. Türk mutfak sanatları uzmanı Şef Ramazan Bingöl’ün koordinasyonunda; İdil Açıkalın, Osman Demirci, Bedri Usta gibi alanında uzman isimlerle birlikte Adana’nın unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri yeniden hayat bulan tariflerle sofralara taşındı. Coğrafi işaretli ürünlerden geleneksel reçetelere kadar pek çok özgün tat, festival ruhuyla harmanlanarak yeniden gün yüzüne çıktı.
Gelenekten geleceğe: Adana Olgunlaşma Enstitüsü
Bu gastronomi yolculuğumda en keyif aldığım noktalarından ve şehrin saklı cevherlerinden biri “Adana Olgunlaşma Enstitüsü” oldu. Kurumun müdürü Seher Coşkun’un rehberliğinde, yalnızca tariflerin değil, kuşaktan kuşağa aktarılan emeklerin ve hikâyelerin de korunduğu bir mutfakla tanıştım. Elde açılmış yufkalar, bakır sahanlarda fokurdayan yöresel yemekler ve her biri âdeta birer gastronomi müzesi objesi olan sofra düzenleri… Enstitüde tattığım her lezzet, sıradan bir yemek değil; bir hatıra, bir anı, bir zaman kapsülü gibi. Karşımda bir mutfağa değil; yaşayan, nefes alan bir kültüre şahit oldum.
Müze Kebap Restaurant
Yeşiloba Mahallesi, 46253 Sokak, No.21 01100 Seyhan / Adana
Hasan Alagaş’ın uzun yıllar sonucu oluşan deneyimiyle yeni açtığı Müze Kebap Restaurant’ını birkaç ay önceki ziyaretimde kebap ve et çeşitlerini çok beğenmiştim. Adana Kültür Yolu Festivali için de “Adana et tava”, bence mükemmel bir lezzet içeriyor. Yanında sunulan ezme salatası, domatesin tazeliğiyle biberin kıvraklığını bir araya getiriyor.
Ustası Kubat Alagaş da yaşanan yoğunluktan memnun. Alagaş, “Geçen yıla göre yüzde 10’un üzerinde artış var. Menüye eski usul et tava ve ezme salata gibi geleneksel tatlarımızı da dâhil ettik.” diyerek bu tür etkinliklerin şehrin gastronomi kimliğine katkı sunduğunu ifade etti.
Kasr-ı Kervan Restaurant
Güzelyalı Mahallesi, Turgut Özal Bulvarı, A. Kerim Akay Apartmanı, 34 C Çukurova / Adana
Adana’nın en önemli caddelerinden biri olan Turgut Özal Bulvarı’nda Kasr-ı Kervan’da, ismiyle bile merak uyandıran “yağlı kara” tarifsiz bir lezzet içeriyor. Her çatalda yoğun bir doku, doygun bir tat… Yanında tablacının elleriyle yoğrulmuş tablacı salatası, nar ekşisiyle âdeta dile merhaba diyor.
Sokakların nabzı: Ciğerci Memet
Sarıyakup Mahallesi, 23002 Sokak, No:5 Seyhan / Adana
Cesur lezzetlerle şehir, biraz daha kendi ritmine kavuşurken yolum Adana’nın yürekli tatlarına düşüyor. Ciğerci Memet’te uykuluk, dalak, böbrek, yürek... Bunlar yalnızca birer yiyecek değil; birer cesaret sınavı, Adana mutfağının öz güveni. Izgaradan yükselen duman, damağa ulaşmadan önce kalbe dokunuyor. Sokak kültürünün cesur sesi olan bu lezzetler, damakta değilse bile zihinde uzun süre kalıyor.
Mekânın sahibi Mehmet Gemicioğlu, festivalin çok daha büyük bir anlam taşıdığını vurgulayarak “Bir bölgenin kalkınması sadece yemekle değil; kültürle, sanatla, edebiyatla mümkündür. Bu festival hepsini bir arada yaşatıyor.” dedi.
Taş fırından kalbe: Öz Asmaaltı
Pazarlar Caddesi, Mestan Hamam Yanı, No:9 Seyhan / Adana
Şehir merkezinin karmaşasında bir nefes olan Öz Asmaaltı Kebap’ta güveç patlıcan, közlenmiş patlıcanın dumanlı ruhuyla etin ağırbaşlı lezzetini buluşturuyor. Her lokma, tandır başında geçen saatlerin sabırlı emeği.
Levent Börek
Süleyman Vahit Caddesi, Madeni Sanatkârlar Derneği No: 43 Altı 780 Sokak Yüreğir / Adana
Levent Börek’te alınan mola, âdeta bir çocukluk dönüşü. Taze ıspanakla hazırlanan ıspanaklı börek, sabah güneşi gibi yumuşak ve sade.
Kebapçı Mesut
Kocavezir Mahallesi, Karacaoğlan Caddesi, 32023 Sokak No:49 Seyhan / Adana
Sahibi Hakim Yenigün, “Adana’nın ocak kültürü bilinir ama yalnızca kebaptan ibaret değiliz. Izgaranın dışında da derin, kadim bir mutfak mirasımız var.” diyerek menülerine keçi ciğeri ve tahin salatayı da eklediklerini belirtiyor.
Lahmacunun ritmi Karaçizmeli Fırın
Cemalpaşa Mahallesi, Ethem 63004 Sokak Altınbüken Apartmanı Seyhan / Adana
Karaçizmeli Fırın’da sunulan Adana lahmacun ve fındık lahmacun; hamurun inceliğinde, kıymanın zenginliğinde hayat buluyor. Dışı çıtır, içi nefes kesen bu lezzet, Adana’nın kendine özgü yorumunu gözler önüne seriyor.
Tatlının şiiri Hamza Efendi Baklavaları
Zeytinli Mahallesi, Turhan Cemal Beriker Bulvarı No:830/A Seyhan / Adana
Bana göre ülkenin en iyi tatlı markalarından biri olmaya namzet Hamza Efendi Baklavaları’nda sunulan karakuş tatlısı, ismini bir kuştan alır gibi hafif ve zarif… Şerbetin ağırlığı yerine, tarçının ve cevizin sohbeti kalıyor damakta.
Meydanın nabzı: Şırdancı Kemal
Kocavezir Mahallesi, Karacaoğlan Caddesi 01060 Seyhan / Adana
Yürekliliğin sembolü şırdan, Şırdancı Kemal’de sevenlerini selamlıyor. Mumbar ve kırkkat, yalnızca sokak lezzeti değil; aynı zamanda bir maharetin, sabrın ve tecrübenin dışavurumu.
Kifidis Büyüksaat Kebapçısı
Real yolu, Gürselpaşa Mahallesi, 75545 Sokak, Öğretmenler Bulvarı 01200 Seyhan / Adana
Kifidis Büyüksaat Kebapçısı’nda sunulan fellah köftesi, sarımsağın baskın ama dengeli notasıyla zihinlere kazınıyor.
Sahibi Mert Bigay’a göre bu yılki ilgi, geçtiğimiz yıllara kıyasla çok daha büyüktü. Bigay, “Festival, esnafımızı da canlandırıyor. Unutulan tatlar yeniden sofralara geliyor.” diyerek gelen konukların yoğun ilgisine dikkati çekti.
Kırsaldan sofraya: Ağba Çiftliği’nde doğayla buluşma
Yenidam Mahallesi, Çiftlikevler Sokak No:95 Seyhan / Adana
Doğayla iç içe geçen bir nefes molası: Ağba Çiftliği. Ebegümeci böreği, doğanın kendisinden sofraya taşınan bir şiir gibi. Böreğin yanına katılan sıkma, unun ve suyun sade dostluğu içinde, peynirin tuzlu gülümsemesiyle tamamlanıyor.
Kebabın kalbi: Onbaşılar ve içli köftenin zarafeti
Karslılar Mahallesi, 82046 Sokak No: 3A Çukurova / Adana
Onbaşılar Kebap’ta karşılaşılan Adana kebabı, közün sabrıyla birleşmiş bir başyapıt gibi. Kebabın yanında sunulan içli köfte, dışı çıtır, içi sürpriz dolu bir zarafet. Bu iki lezzet, Adana mutfağının temel taşlarını bir kez daha hatırlatıyor.
Katmerci Dayı
Mahfesığmaz Mahallesi, İller Bankası Kavşağı 01170 Çukurova / Adana
Katmerci Dayı’da sunulan taş kadayıf, kadifemsi dokusuyla damağı şenlendirirken çıtırtısı hâlâ kulağımda çınlıyor.
Tatlı bir serinlik: Park Menderes
Güzelyalı Mahallesi, Adnan Menderes Bulvarı 01170 Sokak Çukurova / Adana
Park Menderes’te karpuzlu bici bici, çocukluğun en tatlı anılarını çağırıyor. Salep ise geceye tatlı bir veda gibi; sıcak ama dingin.
Mest Restaurant
Kurtuluş Mahallesi, Ramazanoğlu Caddesi 64004 Sokak Gülsüm Apt. C Blok No:17/B Seyhan / Adana
Mest Restaurant’ta sunulan yüksük ve analıkızlı lezzeti, Adanalı annelerin sabrıyla bükülmüş hamur ve ilikli kemik suyunun gücüyle fısıldayan sıcak bir şifa gibiydi.
Gölün Sırrı: Balıkçı 1 ve nehir sofraları
Çukurova Üniversitesi Kampüsü Kuzey Çarşı İçi, Balcalı, 01170 Sarıçam / Adana
Son lezzet noktası Balıkçı 1... Sarı kulak kefali, göl balığının dinginliğini ve derinliğini taşıyor. Balığın yanında sunulan deniz ürünü lezzetler, Adana’nın sadece etle değil; suyla da dostluğunu gösteriyor. Doğayla bütünleşmiş bir lezzet finali…
Özetle;
Adana Kültür Yolu Festivali, bir kez daha gösterdi ki bu topraklarda sadece kebap değil, kültürün binbir hâli pişiyor ve her bir lokmada, geçmişin izleri bugünün damaklarında yeniden hayat buluyor.