Geldik, gideriz; konduk, göçeriz… Bu dünyada varoluşumuz bir göz açıp kapama mesafesinde olmasına rağmen sanki hiç gitmeyecekmiş gibi direnmeye çalışırız. Burada varoluş gayemiz, verilen temiz emanete leke sürmeden bu gurbet yurdundan pak olarak göç etmektir. Bu hayat yolculuğunda yollar hep gül bahçesi değil, çiçeklerin etrafı dikenlerle kaplı. Eşref-i mahlukat insan, yolunu kaybetmesin ve kaybeden canlılara sahip çıksın, diye Mevla; peygamberler, kitaplar gönderiyor. Bu reçeteyi seçer, bu rehberle yola çıkarsan menzilin mübarek olur. Yolun sonu seni cennete götürür.
Eğer benim reçeteye de rehbere de ihtiyacım yok dersen bu irade sana verilmiş; yolun açık olsun inşallah. Yolda reçeteyi bulur, rehberle buluşursun. Yola çıkarken dik başlılık ettin. Olsun! Yolda ayağına batacak dikenler belki seni kendine getirir. Yolun sonunu beklemeye sabrım yok ve bir an önce kendi menzilime varayım diye yoldan çıkabilirsin. O zaman ormanda kaybolursun, istemene rağmen doğru yolu bulamayabilirsin. Emaneti veren alır ancak senin isteklerin de akıbeti belirlemede etken olur. Gülleri çiğneyip dikenlerle dost olacağım diyorsan yolun sonunda varacağın yer cehennem olur.
Yönetmen Ovidio Salazar’ın yönetmenliğini yaptığı Hicret: Hazreti Peygamber’in İzinde belgeselini seyrederken ben de kendi içimde küçük bir yolculuk yaptım. Ovidio, rehberle yolda buluşanlardan ve Müslüman olmuş, Abdüllatif adını almış; Hicret belgeseli için “Bu yolculuğa çıkmam benim için büyük bir onur gibiydi.” diyor. Çok başarılı bir çalışma olmuş. Görüntüler çok net. Özellikle havadan yapılan çekimler, konunun anlatılması ve mekânların daha iyi anlaşılması için çok faydalı olmuş. Peygamber Efendimizin 8 günlük yolculuğu, 8 bölümde anlatılmış. Belgeseli izledikten sonra hicret yolculuğuna çıkın, kaybolmadan Medine’ye varırsınız. Medine’ye varış biraz kısa tutulmuş. Salazar, Ay Doğdu Üzerimize ilahisinin sadece girişini çok kısa hatırlatma bâbından vermiş. Kendisine “Ben çekseydim ilahiyi daha uzun tutar, milleti ağlatırdım.” dedim.
Ketebe Yayınları belgeselin kitabını basmış. Rami Kütüphanesi’nde kitabın tanıtımı yapıldı, belgesel gösterildi, belgesel ekibi çalışmanın serencamını anlattı. Bir de fotoğraf sergisi vardı. Yani Ramazan’ın bereketine yakışır bir program oldu. Sebep olanlardan, emek verenlerden Allah razı olsun.
Hicret: Hazreti Peygamber’in İzinde belgeselinin yapımcılığını yönetmen Ovidio Salazar’ın oğlu Yasin Salazar üstlenmiş. Proje, Kral Abdülaziz Dünya Kültür Merkezi (ITHRA) tarafından desteklenmiş. Belgeselin sunumunu, 40 yıldır hicret güzergâhı üzerinde çalışan Prof. Dr. Abdullah Alkadi yaptı. Alkadi, “Hicret güzergâhı, çevrenin korunması da dikkate alınarak insanların istifadesine sunulmalıdır.” ifadesini kullandı. Alkadi, hicret güzergâhını bütün ayrıntılarıyla araştırmış ve unutulmuş yerleri işaretlemiş.
Belgeselin sonunda üç kavrama vurgu yapılmış; “güvenlik”, “adalet” ve “özgürlük”. İnsanlığın ihtiyacı olan üç kavram…
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç da belgeselde Hazreti Peygamber’in 8 günlük yatay yolculuğunun anlatıldığını ancak bu yolculuğun bir de dikey boyutunun olduğunu vurguladı. ITHRA-İslami Sanatlar Küratörü Dr. İdris Trevathan ise böyle bir projeye destek olmaktan dolayı memnuniyetlerini ifade etti. Suudi Arabistan kurumlarının böyle kültür ve sanat projesine destek olduklarına ilk defa şahit oluyorum. Hicret, çok anlamlı bir başlangıç olmuş; devamını da bekleriz efendim.