Toplum olarak Gazze soykırımıyla birlikte, Yahudiler üzerine okumalarımızı güncelleme ihtiyacı hissettik.
Kimimiz tarihe merak sararken kimimiz dinî kaynaklara yöneliyor; kimi ideolojik kavramları araştırıyor kimi ise güncel gelişmelerin kökenine odaklanıyor.
Bu kapsamda TV yayınlarımızdan birinde konuğumuz olan Yazar Hasan Mert Kaya, can alıcı bir hususa dikkati çekti. Kaya, Yahudi bir hahamın, internet dünyasında müstehcen yayın yapan bir ağa sahip olduğundan dem vurarak Yahudilerin sistematik bir şekilde hayata geçirdikleri ahlak bozucu faaliyetlerin altını çizdi.
Çok şaşırtıcı olmakla birlikte mutlaka üstüne gidilmesi gereken bir konu idi.
Nasıl olurdu da bir din adamı, porno sitelerin tümünün birden bağlı olduğu bir çatı kuruluşu satın alabilirdi?
Araştırdım, evet bu haber çeşitli yabancı sitelerde de teyitli bir şekilde ele alınmış.
Solomon Friedman isimli Yahudi haham, bahsi geçen müstehcen yayınların ‘şemsiye şirketinin’ sahibi olarak gündeme getiriliyor.
Ve gelelim ikinci şoke edici gelişmeye…
Solomon Friedman, ahlak bozucu ve sapkın yayınları Müslüman coğrafyaya şifresiz ve ücretsiz bir şekilde ulaştırırken Batı dünyasına üyelik sistemi ile ücretli bir şekilde iletiyor.
Bu durumu nasıl açıklayabiliriz?
Siyonistlerin “ahlakı bozacaksın” söylemini bilenler bilir.
Ahlak, din, aile ve değerlerin tümüne birden savaş açmış durumdalar. Ahlakı bozduklarında, kendi ideallerine daha kestirmeden ulaşacaklarını düşünüyorlar. Bu kapsamda da özellikle hedef olarak Müslüman coğrafyayı seçmiş bulunmaktalar.
Bugün Gazze’yi bir ve bütün kılan şey nedir? İslami anlayış ve pratik… Bu yaşam tarzıyla Gazzeliler, kendi içlerinde birlik ve vahdeti oluştururken cihat kavramıyla da vatanlarını savunmada eşi benzeri az görülür bir duruş sergiliyorlar. Toplum olarak sabırlı ve mücadeleci duruşlarının arka planında elbette inançlarından aldıkları güç var.
Siyonizm Gazze’de başaramadı. Peki Müslüman coğrafyayı düşündüğümüzde ahlakı ifsat edici projeleri sonuç verdi mi?
Tüm dünyayı kuşatan ahlak bozucu yayınların önüne geçilmesi için devletler yeteri kadar aksiyon aldı mı?
Ahlakı ifsat edici yayınlara karşı aileler ne kadar bilinçli?
Tüm soruların her biri için ciddi kafa yormalıyız.
Aksi takdirde siyonizm, ahlaksız yayınları bir psikolojik silah olarak kullanmaya devam edecek.
“Psikolojileri bağımlı, değerlerden uzak gençler” siyonizm için “güvenli bireyler” demektir.
Gençleri bu ahlaksız çetenin tuzağına kurban vermeyelim.
Tüm kurumlarımızla agâh olmalı, tedbirler almalı ve ahlaki temelleri olan içerikler üretmeliyiz. Bazen savaş sahada olmaz. İnternet, medya bir cephedir. Buraları boş bırakırsak yarın cephede iman dolu yüreği ile savaşacak gençleri bulamayız.
Allah bizleri, “ayetikerime”de geçen “ürünleri ve nesilleri bozan”lara karşı muzaffer kılsın.