Kazakistan’ın başkenti Astana’da Türkiye ve Rusya öncülüğünde düzenlenen Suriye toplantısından Suriyeli devrimcilerin beklentisi, öncelikle ateşkesin garanti altına alınması ve kalıcı hale getirilmesi, rejim güçleri ve Şii milislerin ihlallerinin engellenmesiydi.
Devrimciler adına Astana’da bulunan heyetin başkanı Muhammed Alluş, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, “Astana’ya yönetimi paylaşmaya değil Suriye’ye yeniden güvenlik kazandırmaya ve rejim zindanlarında tutulanların serbest bırakılmasını sağlamaya geldik” dedi.
Devrimcilerin talepleri özetle şunlardı:
“Rejimin ve rejim yanlısı Şii milislerin ateşkes ihlallerinin durdurulması.
Rejim güçlerinin ve müttefiklerinin abluka altında tuttuğu bölgelere insani yardım ulaştırılması.
İran askerleri ile Tahran’ın dünyanın dört bir yanından getirdiği Şii milislerin ülkeyi terk etmesi.
Siyasi mahkûmların ve özellikle de kadınların serbest bırakılması.”
Devrimciler adına Astana’ya giden heyetin sözcüsü Usame Ebu Zeyd, ilk gün yaptığı açıklamada, Ruslar’dan ateşkese uyulması konusunda adım atacaklarına dair söz aldıklarını söyledi.
Toplantı sonunda dün devrimcilerin ateşkes konusundaki talepleri kabul edildi.
Türkiye, Rusya ve İran Suriye’deki ateşkes ihlallerini üçlü ortak mekanizmayla izleme ve uygulanmasını sağlama konusunda anlaştı.
Önümüzdeki günlerde ihlallerin önlenip önlenememesi, mekanizmanın çalışıp çalışmadığını, daha da önemlisi ateşkese uyması konusunda rejimi “sert bir şekilde” uyaran Rusya’nın rejim üzerindeki nüfuzunun ne kadar etkili olduğunu gösterecek.
Astana’da toplantı devam ederken, Rusya ve Türkiye’nin Beşşar El Esed’in görevde kalacağı bir milli mutabakat hükümeti kurulması konusunda anlaştığı ve söz konusu gizli anlaşmadan İran’ın ve devrimcilerin haberi olmadığı iddiası ortaya atıldı.
İddiasının kaynağı Astana’da devrimciler adına bulunan heyetten Muhammed El Şami idi.
Fakat bu iddia heyet başkanı Muhammed Alluş tarafından yalanlandı.
Alluş, sızdırılan haberlerin asılsız olduğunu söyledi.
Sukuru’ş Şam sözcüsü Me’mun Hacı Musa da Arabi 21’e yaptığı açıklamada Alluş’u doğrulayarak, Türkiye ve Rusya’nın Beşşar El Esed’in görevde kalması konusunda anlaşmalarının uzak bir ihtimal olduğunu ifade etti.
Hacı Musa, Rusya’nın El Esed’in göreve devam etmesine karşı olduğunu ve muhalif gruplara savaşa rejimin yanında girmekle hata ettiğini söylediğini öne sürdü.
Bu arada, Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusunda birlikte attığı adımlar Almanya gibi ülkeleri olduğu kadar Arap milliyetçilerini de rahatsız ediyor.
Suriye konusunda yapılan önemli bir toplantıda hiçbir Arap ülkesinin olmamasına adeta kahroluyorlar.
“Türkiye, Rusya ve İran Arap topraklarını paylaşıyor” yorumları yapılıyor.
Dolayısıyla hem Batı’dan hem de Arap ülkelerinden çözüm için atılan adımları sabote etmeye yönelik girişimlerin gelmesi muhtemel.
Suriye çok bilinmeyenli bir denklem.
Astana toplantısı bu denklemi çözmeye yönelik önemli fakat küçük bir adım.
Daha alınması gereken uzun bir yol var.
Bugünden yarına İran’ın ve Şii milislerin Suriye’den çekilmesi beklenmemeli.
Fakat şu an için en azından daha fazla masum insan kanı dökmeleri ve çözüme yönelik çabaları sabote etmeleri engellenebilir.
Üçlü mekanizma gereği gibi çalışır ve ateşkes ihlalleri önlenirse Astana başarıya ulaşmış demektir…