Her yaptığımız ya da yapmadığımız kayıt altında, Rabbimizin (c.c) her an canlı yayınındayız. Kuralları koyan, hesabını soracak olan, buna gücü yeten ve hiç unutmayıp ihmal etmeyip karşılığını verecek olan bir makamdan söz ediyoruz. O bizim ne yaptığımızı görüyor, niyetimizden bile haberdar. Hep iyiye sevk edip, iyiliği tercih edenlerin mükâfatının büyüklüğünü bize anlatıp, bilgi akışını kesintisiz sürdürerek bu inancın-imanın- güçlü bir şekilde sürdürülmesini tavsiye ediliyor Rabbimiz (cc).

İnsanı bildikleri inşa eder

Ne biliyorsak hareket alanımız o kadardır. “Bu doğru” dediğimiz şeyleri sonuna kadar savunma eğilimindeyiz çünkü inancın gücü, kaynağın gücü demektir. Bugün yaptıklarını doğru görenlerin ve bunda ısrar edenlerin tavırlarına ve sözlerine baktığımızda, dinden kaynaklanan bir tutum olup olmadığını çok rahat anlayabiliriz. Din, meselemizin doğru olmasıyla ilgilendiği kadar, usulün doğru olmasıyla da ilgilenir. “Usulsüz vusul olmaz” sözüyle, ilim adamları, bir işe başladığımızda, amaca ulaşmanın mutlaka meşru ve münasip yollarla, usullerle, doğru metotlar kullanılarak helâl dairesi içinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yapmışlar.

Ödül büyükse yürüyüş sağlam olur

“Kimsenin görmediğini Allah (cc) görür” inancı, yüreğinin bağı nispetinde insanı bağlar. Ne kadar inanırsa o kadar itibar eder. İnanmak aynı zamanda duysal bir bağ demektir. Duyguya eşlik eden ödül de insan zihninin motivasyonunu ayarlayan önemli bir dinamiktir. Ödülün büyüklüğü, anlaşılamayanı anlaşılamaya, yapılamaz gibi görünen yapmayı denemeye hatta başarmaya sevk eder. Bütün bunların başında niyet tutup tanımak, anlamak, sevmek ve adanmak gibi aşamalar vardır. İşte bu aşamaların bilinçle ele alınması, bizi Rabbimizi (cc)  memnun etmeye ve cennette cemâlini görmeye, ilâveten de dünya da izzetli ve haysiyetli bir hayatı yaşamaya sevk edecekse, bu ödüllerin en güzeli olacaktır.

İnanmak ve sevmek, bu sürecin en etkin iki önemli bileşenidir.

Bu da mutlaka bilmeyi ve bu bilmenin hayatın her alanındaki ayetleri ve tek örneğimiz olan Peygamber Efendimiz’in (sas) hayatını dikkatle ve duyarlılıkla öğrenip hayatımıza geçirmek konusunda gayretli kılar Allah’ın (cc) izniyle. Ne yaparsa kayıt altına alındığına, iyi ve doğru olmaya gayret etmenin en akıllıca bir tutum olduğuna, bunun en önce kişinin kendisini insanca ve erdemli bir hayata taşıdığına dair bilgi, o insanı kuşattığı müddetçe, yukarıların yukarısına taşır. Ne kadar yürek bağımız varsa, o kadar sağlam dururuz. Ne kadar doğru bilgi ile irtibatımız devam ederse, o kadar hassas ve duyarlı oluruz. O zaman, her an görene, kayıt altında alınana göre yol ve yolculuk biçimi seçme konusunda Rabbim (cc) bize yardım etsin ve desteklesin inşallah.