Yeni müfredat nedir, ne değildir? 

Millî Eğitim Bakanlığı önemli bir çalışmaya imza atmak üzere.

Yıllardır ilköğretim ve lise kitaplarındaki içerikler eleştiri konusu oldu.

Kitapların tarihî gerçekleri eksik ve taraflı yansıtması, medeniyet ruhundan soyutlanmış olması, erdem-değerler ve toplumsal inanç anlayışını yeteri kadar taşımaması; eğitim alanında aktif olan sivil toplumun ve halkımızın her zaman gündemindeydi.

Rejimin bekçisi niteliğinde tek tip insan yetiştirmeye odaklı yaklaşımlar ise eleştirel düşüncenin gelişmesi adına bir tehdit niteliği taşıyordu.

Sivil toplumda aktif görev almış bir gazeteci olarak bu eleştirilerin altına imzamı atıyorum.

21. yüzyılda yetişecek yeni nesiller için özgün, köklü, ufku yüksek ve idealizmi aşılayacak bir eğitim sistemine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Ülkemiz ancak bu şekilde daha ileriye taşınabilir.

 

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ

Millî Eğitim Bakanlığı, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine okutulacak zorunlu derslere ait yeni müfredatı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ismiyle halkın bilgisine sundu, görüş ve önerileri kabul etti.

İlerleyen günlerde Talim ve Terbiye Kurulu, geri dönüşleri değerlendirmeye alacak.

Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak.

 

HEDEFLENEN ÖĞRENCİ 'YETKİN VE ERDEMLİ İNSAN'

Millî Eğitim Bakanlığı’nda ehliyet ve liyakat sahibi bir ekibin olduğunu gözlemlemekteyim.

Ekibin bu çalışmayı ortaya koyarken amaçları, “yetkin ve erdemli insan yetiştirmek”.

Kitaplardaki değişim yeni neslin; çağın şartlarını okuyacak yetenekleri edinmesini, başarı seviyelerinin yükselmesini ve başarının yanında erdemli insan olma potansiyelini geliştirmesine dönük.

Bu açıdan bakıldığında bu değişim bir reform olarak nitelenemez. Çünkü ders isimlerinin değişmesi gibi ‘köklü bir pratik’ söz konusu değil.

Yapılan revizyona “güncelleme” demek de çalışmayı basite almak olur.

Yapılan çalışmayla “Millî Eğitim’de yeni bir yaklaşım ortaya kondu” demek daha isabetli olacaktır.

Yetkinlik ve erdemliliği merkeze alan bakış açısının kitaplara sirayet ediyor olması elbette olumlu bir gelişme. Ve fakat yapılan çalışma, muhafazakâr kesim tarafından yeterli bulunmamakta.

Bir de ne yapılırsa yapılsın eleştiren kesim var ki; bunlar da hiçbir şey yapılmaması taraftarı. Değişim ve gelişime kapalı Kemalist zevat, ne yazık ki “istemezük” söylemleriyle medyalarında yeri göğü inletmekteler. Devam etsinler, sorun değil.

Millî Eğitim Bakanlığı, anlaşılan emin adımlarla yolunu devam ediyor.

Yeni neslin imtihanı, dijital çağın içine doğmuş olmaları…

Çağın gerçekleri; dibe çeken bataklık mahiyeti de taşıyor, ufka yükselecek nosyonları da…

Dilerim yeni neslimiz pergel metaforuyla beslenir, çağın yenilikleriyle de yarını inşa eder.

Zor bir iş millî eğitim.

Eleştirmiyor, muvaffakiyet diliyorum.