Bilmeyenimiz yoktur herhalde, hoca Nasreddin’in göle maya çalma hikâyesini. En sonunda “Ya tutarsa” diye de imkânsızlıkların içindeki umudu dile getirir. İşte o fıkradan aklıma geldi, bu haftaki konu. Yoğurt! Ben uzun zamandan beri sütümü bir köydeki güvendiğim bir arkadaştan getirtiyorum ve ailecek ev de yapılmış yoğurt tüketiyoruz. Uzun zamandan beri dedim ama bu gerçeği anlamak inanın bu zamandan daha uzun sürdü. Bir zamanlar en iyi, en sağlıklı, en temiz ürünlerin market raflarında satıldığına inanan ve ya inandırılan bir insandım, ancak artık öyle düşünmüyorum. Sizin tüketeceğiniz gıdaya hiç kimse sizden daha fazla özen göstermez. Bu ürünlerin hangi şartlarda üretildiğini hiç birimiz bilemeyiz. Ambalajının janjanlı olması sağlıklı olduğu anlamına gelmez.

Gelelim yoğurt meselesine: Hâlâ hazır yoğurt tüketenlerimiz varsa, öncelikle tavsiyem hem hazır yoğurdun hem ev yoğurdunun tadına bir bakın ve aradaki farkı görün. İkisi de süt gibi bir hammaddeden yapılan bu gıdalar arasında neden tat farkı olsun? Yoksa hazır olana farklı bir muamele mi yapılmış? Bilmiyorum ama tadıyorum değil mi? Daha sonra ikisini de buzdolabına koyun ve 10 gün sonra tekrar tadına bakın muhtemelen ev yoğurdumuz sadece ekşimiş olacak ama hazır yoğurtta acımsı garip bit tat oluşacaktır. Oysa ikisi de sadece sütten yapılmıştı. Sebebini bilmiyorum ama farklı olduklarını biliyorum değil mi? Yani demem o ki değerli dostlar, kendi elinizle yaptığınız ve içine ne koyduğunuzu ve ya ne koymadığınızı bildiğiniz şeyler daha güvenli ve sağlıklı geliyor. Gereken özeni gösterdikten sonra sorun yok bence. Birazcık yorulursunuz belki, ama ne yediğinizden emin olursunuz en azından.

Ülkemizde yıllık yaklaşık 2 milyon ton yoğurt tüketiliyor, yani millet olarak yoğurdu seviyoruz. Zaten tüm dünyada en çok yoğurdu da biz tüketiyoruz. Tüketimde sorun yok ama ne türden yoğurt tükettiğimiz ve bize ne kadar yarar sağladığı meçhul. Kimyager ya da gıda mühendisi değilim ama tıp fakültesinde öğrendiğim bir şey var. Bizim protein dediğimiz ve insan vücudunda çok çeşitli ve özellikle vücudu hastalıklara ve mikroplara karşı koruyan bir takım maddeler, hazır yoğurdun üretimi sırasında uygulan ısı işlemlerine bağlı olarak bozulmakta ve işlev görmez hale gelmektedir. Hâlbuki yoğurdun en önemli özelliklerinden biri, vücuda kalsiyum sağlamak dışında vücudu bazı hastalık ve mikroplara karşı korumasıdır. Bu özellik uzun raf ömrüne sahip hazır yoğurtta değil buzdolabında bile bir haftada ekşiyen, o haliyle bile şifa olan ev yoğurdunda vardır.

Amacım hiçbir firmayı kötülemek değil, sadece her zaman daha iyisini ve daha faydalısını yapabiliriz diyorum. Taklit etmek yerine araştırabilir, hazıra konmak yerine kendimiz oluşturabiliriz. Bir zamanlar olduğu gibi tüm dünyaya örnek olacak keşiflere imza atabiliriz. Eminim bu maya bir gün tutacak.

Sağlıklı günler…