Çok şükür ülke olarak çok büyük bir badireyi atlattık ve Sayın Başbakanımızın talimatı ile yıllık izinler açıldı.

Uzun süren demokrasi nöbetlerinin ardından biraz dinlenelim inşallah. Bu arada fazla rehavete de kapılmayalım. Ne olacağı belli olmaz. Allah bu ülkeyi ve bu milleti şer odaklarına karşı muhafaza etsin. Evet! Yıllık izinlerin açılmasıyla pek çoğumuz için güneş ve deniz zamanı gelmiştir. Denizlerimiz ve faydaları konusunu başka bir haftaya erteleyip bu hafta güneşimiz hakkında konuşalım:

Güneşin bilinen pek çok faydasının dışında belki bir kısmımızın bilmediği veya üzerinde düşünmediği bir özelliği var! “Güneş girmeyen eve doktor girer” (yani ben J) sözünün manasını düşündünüz mü hiç? Bu söz ilkokul sıralarından beri bize öğretilir durur. Manayı tastamam anlatan bir cümle bu aslında. Peki güneş, evden doktoru nasıl kovar? Şöyle ki:

Vücudumuzda bizim için çok önemli olan pek çok vitaminin içerisinde bir tanesi var ki eksikliği durumunda başımıza gelmedik kalmaz. D vitamini. Nedir D vitamini? D vitamini pek çok besinde bulunan (somon, ton, sardalya, uskumru gibi yağlı balıklar, süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, tereyağı, karaciğer gibi) ve vücuda alındıktan sonra bir şartla aktifleşip işe yarayan bir vitamindir. O şart ise ne mi? Güneş. Evet! Güneş olmazsa gıdalarla aldığımız D vitamini maalesef yeterli oranda aktivite gösteremiyor. Aktivite gösteremeyince de sonuçlar korkunç olabiliyor. Sayalım:

-Osteoporoz (kemik erimesi)

-Yaygın kanserler

-Depresyon

-Kemik erimesine bağlı kırıklar

-Sık sık enfeksiyon geçirme (bağışıklık sistemi çöktüğü için)

-Kalp ve damar hastalıkları

-Diyabet

-Hipoglisemi

Bunlar aklıma gelenler. Hasılı kelam bol bol güneşe ihtiyacımız var. Uzmanlar D vitamini eksikliğinin küresel bir salgın boyutunda olduğu kanısında. Ülkemizde geniş çapta bir çalışma yapılmamış olmakla birlikte bazı bölgelerde D vitamini eksikliğinin yüzde 50’leri aştığı, bunların da yüzde 20’sinin ciddi yetmezlik boyutunda olduğunu gösteren yayınlar vardır. Tedavisi ise oldukça ucuz ve basit aslında. Yediğimiz gıdalara dikkat edip biraz da usulüne uygun güneşlenirsek sorun yok aslında. Doktorunuza danışarak gerekirse D vitamini içeren ilaçlar da kullanabilirsiniz.

Usulüne uygun güneşlenmeyi biraz açalım: D vitamini sentezlenmesi için en uygun saatler 11-15 saatleri arasıdır. Güneşlenirken yüksek koruyuculu güneş kremleri, hatta mümkünse hiçbir krem kullanmadan sadece 10-15 dakika doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamız gerekmektedir. Cam arkasında olmak güneş ışınlarından faydalanmamıza engel olur. Vücudun az bir kısmının açık olması (alt bacak ve alt kol bölümü gibi) yeterlidir. Bu saatlerde güneş ışınları kanserojen özellik de taşıdıklarından süreyi uzatmamak önemlidir. Ülkemizde özellikle muhafazakar kesimin hanımefendilerinde D vitamini eksikliği daha fazla olabilir. Onlar için de alternatif olabilecek kapalı belediye plajları, kapalı yüzme havuzları, kendilerine uygun oteller bulunabilir. Unutmayalım! Bu ülkenin vatanseverlik yanında sağlıklı bireylere de ihtiyacı var.

Bol güneşli günler…