Elim bilgisayara gitmiyor. Kelimeler boğazıma düğümleniyor. Haberi duyduğumdan beri başım ağrıyor, kulaklarım çınlıyor. Ne yazacağımı, yazıya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ümmetin koca devleti Mısır’ın cumhurbaşkanı hapislerde çürütüldü, mahkemelerde öldürüldü. Sözün bittiği yer burası. Mısır’ın Firavunları geçmişte olduğu gibi şu anda da katliam geleneğini sürdürüyorlar. Bunun en büyük şahidi piramitlere bir de bu pencereden bakalım.
Mısır’ın seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi darbeci katiller tarafından şehit edildi. Emperyalistlerin uşağı darbeci Sisi, Mursi ve çok sayıda lideri ölüme mahkûm etti. Hapishane hücresinde kötü şartlarda tecrit edilerek 6 yıldır ölümü beklendi. Bu 6 yıl boyunca çok sayıda masum insan idam edildi. Mısır hapishanelerinde binlerce insan korkunç işkencelere tabi tutuldu. İşkenceler sonucu muvazenesini kaybeden gençlerden söz ediliyor. İşkenceden ölümün daha hayırlı olduğunu söyleyenler bile var.
Bu ölümün bağımsız otoriteler tarafından aydınlatılması gerekir. Cenazenin alelacele ailenin isteği dışında defnedilmesi de soru işaretlerini artırıyor. Gerekli otopsinin yapılıp yapılmadığının araştırılmasına ihtiyaç bulunuyor. Uzun zamandır rahatsız olan Mursi’nin gerekli tedavilerinin yapılmadığı hem kendisi hem ailesi tarafından defalarca kamuoyuna açıklandı. Binlerce masumu katleden zalimlerden medet beklemek boşuna. Ancak hala dünyada vicdan sahibi insan ve kurumların varlığına inanmak istiyorum. Gel ki hainliğin, zalimliğin, ikiyüzlülüğün kol gezdiği dünyadan çok fazla umutlu olamıyorum.
Bu zalimliğin, bu eşkıyalığın, bu gaddarlığın hesabının da ahirete kalmasını istemiyorum. Zalimlerin hesabının burada görülmesi bu işe niyetlenenlere de ders olması açısından önemli. Kahire meydanlarında öldürülen binlerce masumu da unutmadan.
Eskiden insan hakları konusunda dünyanın farklı ülkelerinden güçlü sesler çıkardı. Şimdilerde büyük katliamlar, haksızlıklar karşısında fazla vicdanlı ses duymuyoruz. İşine gelince demokrasi havarisi kesilen batının maymunları yine sessizliğe büründü. Pe ki doğunun maymunları… Ya Müslüman dünyanın maymunları… Hepsi kör ve sağırlar, kalpleri mühürlenmiş yok birbirlerinden farkları.
Perişan halimize ilacı yine merhum Mursi veriyor: Mısır’ı koruyalım, Devrimi koruyalım. Kazandığımız devrimi koruyalım. Alın terimizle, şehitlerimizin kanıyla… Görevimiz büyük ve siz bununla yüzleşebilirsiniz… Hakkı ve hukukumuzu korumanın bedelini canımla, hayatımla sizlerin hayatını korumak istiyorum… Sizin ecdadınız adamdı diyecekler. Hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyin. Hiçbir zaman alçalıp bozuk görüşlerle vatanımızın, haklarımızın, hukukumuzun ve dinimizin azını bile vermeyi düşünmeyin… Sakın aldanıp tuzaklara düşmeyin. Hak ve hukuktan vazgeçmeyin. “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola hidayet ettikten sonra kalplerimizi haktan saptırma bize kendi katından rahmet ihsan eyle. Çünkü sen çok ihsan edicisin. Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
Merhum şehit cumhurbaşkanı emaneti Mısırlılara bıraktı. Bundan sonra görev Mısır’ın gençlerinde. Şehit Mursi’nin konuşmalarına internetten ulaşılabilir. Rehber niteliğinde konuşmalar. Dua niyetine paylaşalım.
Şehit cumhurbaşkanına Allah’tan rahmet diliyorum. Katillere lanet ediyorum.