Suudi Arabistan ve İran’ın yedi yıl aradan sonra ilişkilerini onarma kararı “İsrail’e karşı atılmış bir adım” olarak yorumlanmış ve Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesinin artık hayal olduğu öne sürülmüştü.

“İran’la yakınlaşan İsrail’den uzaklaşır” şeklinde formüle edilen propagandanın ürünü olan bu iddianın gerçekle alakası olmadığını zaman gösterecek.

Hâlihazırda bile böyle bir denklemin var olmadığının kanıtları mevcut.

Örneğin, Körfez bölgesinde İran’la ilişkileri en iyi olan ülke Umman ve Maskat’ın İsrail’le ilişkileri de kötü değil.

Ayrıca Suudi Arabistan-İran ilişkileri her iki ülkenin ihtiyaçları sebebiyle düzelse de yıllarca süren çatışmanın gölgesi varlığını daima sürdürecektir.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan önceki gün Tahran’daydı ve İranlı mevkidaşıyla görüştü.

İranlılar iki bakanın basın toplantısı düzenleyeceği salona konulan Suudi Arabistan bayrağının yanına ABD’nin düzenlediği hava saldırısında Bağdat’ta hayatını kaybeden Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin fotoğrafını asmışlardı.

Amaçları Faysal bin Ferhan’ı Kasım Süleymani fotoğrafı önünde konuşturarak mesaj vermekti.

Suudi Arabistan heyetinin itirazı üzerine basın toplantısının düzenleneceği salon değiştirildi.

İran’ın Riyad Büyükelçiliği 6 Haziran’da İran ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlıklarından yetkililerin katıldığı törenle kurdele kesilerek yeniden açılmıştı.

Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliğinin de Faysal bin Ferhan’ın ziyareti sırasında açılacağı yönünde haberler yayımlanmıştı.

Önceki gün herhangi bir açılış töreni düzenlenmedi.

Suudi Arabistan medyası, Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed Konsolosluğu’nun Kurban Bayramı’ndan sonra yeniden çalışmalarına başlayacağını yazdı.

Şii din adamı Nimr en-Nimr’in idamını protesto eden İranlılar Suudi Arabistan Büyükelçiliğini basıp yakmışlar ve elçiliğin bulunduğu caddeye de “Şehit Ayetullah Nimr Bakır en-Nimr Caddesi” adı verilmişti.

Elçilik binasında bakım ve onarım yapılıp yapılmayacağı henüz bilinmiyor.

İran caddenin adını değiştirmezse Suudi Arabistan Tahran Büyükelçiliği muhtemelen başka bir binaya taşınacak.

Elçiliğin çalışmalarını geçici olarak lüks bir otelde sürdüreceği ifade ediliyor.

Suudi Arabistan, İran’la ilişkilerini onarmanın ABD ve İsrail’le pazarlıkta elini güçlendireceğine inanıyor.

Netanyahu da “İsrail’in Suudi Arabistan’la ilişkilerini normalleştiren başbakan” olma arzusundan vazgeçmiş değil.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ise normalleşme için ABD’nin ülkesine daha gelişmiş silahlar vermesi ve nükleer programına yardımcı olması gibi koşulları var.

Ban-Ilan Üniversitesi öğretim üyelerinden Jerusalem Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Efraim Imbar, İsrail’in Suudi Arabistan’la normalleşmeyi değil ne pahasına olursa olsun Suudi Arabistan’ın nükleer silah edinmesini engellemeyi tercih etmesi gerektiği görüşünde.

İsrailli profesöre göre Suudi Arabistan’ın nükleer silaha sahip olması başka ülkeleri de teşvik edecek ve nükleer silahlanma yarışı başlatacak.

Bölgede tek nükleer güç olarak kalmak isteyen İsrail söz konusu silahların mevcut rejimlerin değişmesi halinde İsrail düşmanlarının eline geçmesinden de korkuyor.