Katar’la diplomatik ilişkilerini keserek bu ülkeye ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır’ın dışişleri bakanları Çarşamba günü Kahire’de bir araya geldi.

Doha’nın 13 maddelik talep listesine verdiği olumsuz cevabın ardından yapılan toplantıda yaptırımların ağırlaştırılması yönünde birtakım adımlar atılacağı söyleniyordu.

Toplantı öncesi Katarlıları korkutmak amacıyla medyaya sızdırılan haberlerin hiçbiri gerçek çıkmadı.

Mevcut yaptırımların devam edeceği belirtildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cubeyr ve BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’in Kahire’deki basın toplantısında söyledikleri krizi başlatan ülkelerin yaşadıkları çaresizliği yansıtıyordu.

Planlarının başarılı olacağından o kadar emindiler ki, Doha’ya boyun eğdiremeyince ne yapacaklarını ve ne söyleyeceklerini bilemiyorlar.

Büyük bir şaşkınlık içindeler ve saçmaladıklarının farkında bile değiller.

Örneğin krizin Körfez ülkeleri arasında olduğunu ve dışarıdan karışılmaması gerektiğini söylüyorlar.

Sonra da Amerika’ya ve Avrupa ülkelerine gidip onlara Katar’ı şikayet ediyorlar.

Ayrıca Mısır’ın Körfez ülkesi olmadığını herkes biliyor ve şu soru gündeme geliyor:

“Kriz Körfez ülkeleri arasındaysa Kahire’de ne işiniz var?”

Mısır’ın başkentindeki ortak basın toplantısında El Cubeyr, “Türkiye’nin tarafsızlığını sürdüreceğini ümit ediyoruz, çünkü bu kriz Körfez ülkeleri arasında” dedi.

Şaka gibi…

Türkiye’nin tavrını tarafsız buluyorlarsa Katar’daki Türk üssünün kapatılmasını ve Doha’nın Ankara’yla askeri işbirliğine son vermesini neden istediler?

France 24 televizyon kanalına mülakat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 maddelik listenin “asla kabul edilemez” olduğunu söyledi.

Türkiye’nin tavrı bu.

Suudi Arabistan bu gayet net tavırdan memnunsa bizce hiç sorun yok.

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’in Kahire’deki açıklamaları ise sosyal medyada alay konusu oldu.

Abdullah Bin Zayed, basın toplantısında ağlamaklı bir ses tonuyla aynen şunları söyledi:

“Katar’ın cevap vermesi gereken soru şu: Katar bu karmaşayı niçin istiyor? Katar niçin tahrip ve yıkım istiyor? Katar niçin insanların yüzüne gülücük çizip mutlu olmuyor? Katar son yirmi yılda hobisinin insanların yüzüne hüzün çizmek olduğunu ispat etti.”

Dört devlet birleşip büyük bir kriz çıkarıyor ve bir başka devlete çeşitli yaptırımlar uygulayarak ağır suçlamalarda bulunuyor.

Suçlamaların hiçbirini ispat edemedikleri gibi krizin gerekçesi olarak da “Katar insanları güldürmüyor” gibi son derece komik bir neden ileri sürüyorlar.

Katar’a ambargo uygulayan dört ülke önceki gece yeni bir bildiri yayınladı.

Bildiride Katar’a verilen sürenin dolduğu ve 13 maddelik talep listesinin artık geçersiz olduğu ifade edildi.

Krizin çözümü için Washington devrede.

Tarafları az da olsa memnun edecek ve sonuçta bir şeyler elde ettikleri hissi uyandıracak bir “orta yol” aranıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson önümüzdeki günlerde sırasıyla Türkiye’yi ve Kuveyt’i ziyaret edecek.

Bu arada Katar kritik bir adım atarak tüm dosyalarını Alman istihbaratına açmayı kabul etti.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, “Katar, kişi ya da kurumlar hakkındaki tüm sorularımıza cevap verecek” dedi.

Böylece Doha, ambargo uygulayan ülkelerin Batı kamuoyunu etkilemek için öne sürdükleri “teröre destek” suçlamasını çürütmüş oldu.

Ellerinde Katar’a karşı kullanabilecekleri hiçbir kart kalmayan Riyad ve Abu Dhabi’nin akılsızca girdikleri açmazdan en az hasarla çıkmak için artık Amerika’nın çözüm girişiminin başarılı olmasını beklemekten başka çareleri yok.