Türkiye ne zaman bir sahada başarı gösterse orada fitne kol gezmeye başlar. Üstelik fitne fesat üretenler bunu, ülkeyi ve milleti daha çok sevme adına yaparlar. Yine böyle bir durumla karşı karşıyayız. Ülkemiz son yıllarda yurt dışından öğrenci almada olağanüstü bir başarı gösterdi. Tabii bu başarıyı kıskanan, çekemeyen ülkeler olacaktır. Onlara şaşırmıyoruz ama bu millet sevmez sözde milliyetçi geçinen adamları, gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz. O zaman yapılanlardan kim fayda sağlıyor diye bir çıkarım yapsak bunların veballeri büyük. Bu yapılana ya “aptallık” sendromu ya da “hainlik” demekten başka bir söz gelmiyor aklıma.
Mülteci düşmanlığı yaparak ekonomiyi ve turizmi baltaladılar. Şimdi sıra ülkemizde bulunan 336 bin misafir öğrencide, onları da kaçırtmaya çalışıyorlar. Böyle bir eblehlik olamaz! Dillerine bir başarı örneği olan Karabük Üniversitesini doladılar. Pireyi deve yaparak âdeta haysiyet cellatlığı yapıyorlar. İnsanın olduğu yerde elbette problem olacak. Dünyanın her yerinde ölüm, cinayet ve benzeri suçlar her zaman var ve bundan sonra da olmaya devam edecek. Yaşanan bir olayı ülkenin aleyhine döndürmek, durumdan vazife çıkarmak ancak “hainlerin“ aklına gelebilecek bir durumdur.
Karabük, bir köy mahallesinden 100 yıl içinde başarılı bir marka şehir çıkarma başarısını göstermiştir. Karabük Üniversitesi de şehir markasını taçlandıran bir konumdadır. Yapılan sosyal medya tezviratlarıyla bu marka şehri her türlü ahlaksızlığın yaşandığı bir şehir olarak lanse etmek vicdansızlıktan başka bir şey değildir. Başta Karabük’teki kurum ve kuruluşlar olmak üzere konuyla ilgili herkes bu duruma tepki göstermelidir; yoksa bu kötü niyetliler, kimse ses çıkarmayınca kendilerinin haklı olduğunu düşünerek çirkinliklerine devam edeceklerdir.
Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Ticaret Üniversitesinde çeşitli üniversitelerin öğrenci topluluklarıyla iftar sofrasında buluştu. Erol hoca, ülkemizde 336 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu, bunun ülkemiz için ekonomik getiriden öte bir anlam ifade ettiğini vurguladı. Bu öğrenciler ülkelerine döndüklerinde çeşitli kademelerde görev alacaklar ve ülkemizin gönüllü elçileri olacaklarını söyledi. Erol Özvar, uluslararası öğrenci sayısını ilk etapta 500 bine daha sonra ise 1 milyona çıkarma hedefinden söz etti; ancak bu kara propagandalardan duydukları rahatsızlıkları da dile getirdi.
Gerçekten bu kara kampanyalarla ilgili haberlerin kötü niyetliler eliyle dünya medyasına servis edildiğini görüyoruz. Bunun sonucunda öğrenci sayımızda azalma olabilir.
Erol hoca ayrıca üniversiteleri farklı alanlarda uzmanlaşmaya teşvik ettiklerinden bahsetti. Şu anda ülkemizde 208 üniversite bulunduğunu, bunların da birbirine benzemesinin eğitim alanında önemli bir sorun olduğunu anlatan YÖK Başkanı Özvar, öğrencilerin ahlak ve erdem üzerine sosyalleşmelerinin çok önemli olduğunun altını çizip ilmin değer ve iltifat gördüğü yere gittiğini, itildiği yerden ise uzaklaştığını söyledi.
Türkiye hem ilim adamları hem de öğrenciler için bir cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. Şu anda dünyanın en çok misafir öğrenci barındıran ilk 10 ülkesinden birisiyiz. Gafillerin, hainlerin saldırısı galebe çalmazsa yakın gelecekte ilk beş ülkeden birisi olacağız. Yapmayın efendiler! Kendi küçük hesaplarınız için bu güzel ülkeye yazık etmeyin.