Türkiye Diyanet Vakfı, kırk yıldır Ankara ve İstanbul’da minarelerin gölgesinde Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nı düzenliyor. Yanlış hatırlamıyorsam ilki Ankara’da Kızılay’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği salonlarında yapılmıştı. O fuarda Abdurrahman Dilipak ve Yusuf İslam’ı dinlemiştik. Daha sonraki yıllarda fuar Kocatepe Camii’nin avlusunda yapıldı. Kitap meraklısı basın yayın öğrencisi olarak o fuarlara katılmıştım. Caminin avlusunda mütevazı şartlarda gerçekleşen fuar, Ankara’da bizim için nefeslenme yeriydi. Öğrenciliğim boyunca yapılan kültür sanat faaliyetlerini yakından takip ederdim. Birçok yazar, şair ve mütefekkirle bu fuarlarda tanışma imkânı buldum. Hatırımda kalanlar; Rasim Özdenören, İsmet Özel, Alaaddin Özdenören, Akif İnan, Yaşar Kaplan, Abdurrahman Dilipak, Mehmet Doğan, Erdem Bayazıt gibi çok sayıda yazara kitaplarını imzalatıp sohbet ettim. Bana mı öyle geliyor, bilemiyorum ama seksenli yıllarda Ankara’nın kültür iklimi çok zengindi.

Öğrencilik bitip İstanbul hayatı başlayınca Ramazan’da Sultan Ahmet Camii’nin avlusunda açılan kitap fuarlarının ailecek müdavimi olduk. Caminin avlusu baştan başa yayıncılarla dolardı. Yazarların imza anları aynı zamanda kültür sohbetlerine sahne olurdu. Avlunun dışında çeşitli vakıf ve derneklerin yayınlarını satmaya çalışan coşkulu gençlerden kendinizi zor kurtarırdınız. Daha sonraki yıllarda cami avlusu yetmemeye başladı. Sultan Ahmet Camii tadilata girecekti. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi olarak kitapçılarla yeni yer arayışımız sürdü. Yayımcılarla fuar organizatörlerini bir araya getirip çözüm ararken fuarı iptal eden, durumuna düştük. Kitapçılar, Sultan Ahmet Camii’nin avlusundan çıkmak istemiyorlardı.

Bu dönemde İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın yönetim kurulu üyesi olarak konuyla yakından ilgilenip “Ramazan İstanbul” başlığıyla içinde kitap fuarının da olacağı bir proje hazırladık. Bu projede İstanbul ödülleri başlatılacak, İslâm ülkeleri arasında kültür sanat insanlarına verilecekti. Ramazan İstanbul projesine, ajans başkanı Şekib Avdagiç ve başkan yardımcısı Ahmet Emre Bilgili de sahip çıktı. Kitap fuarının tasarım ve organizasyonunu Diyanet Vakfı ile beraber yapacaktık. Yoğun çaba sarf etmeme rağmen bunu başaramadık ve fuarı İstanbul Kültür AŞ organize etti. Fuar iki yıl Beyazıt Meydanı’nda yapıldı. Daha sonra farklı mekânlara taşındı.

İlkini görme imkânı bulduğum fuarın kırkıncısını da Fâtih Camii’nin avlusunda gördüm. Bu sene fuara Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan hâmîlik yapmış. Başkan Ergün Bey, Fatih’te yaptığı kütüphanelerle, yayımladığı İstanbul’un kültür hayatına değerli katkılar yapan eserlerle gençlerin ve kitapseverlerin gönlünde taht kurmuş bir isim. Fuar, caminin kuzey avlusunda tek koridorluk ferah bir çadır içinde yapıldı. Çadırın girişine konulan etkinlik alanı Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen programlarla şenlendirilmiş. Kültürümüzün güzide temsilcileri konferanslar vererek bu manevî iklime katkı veriyorlardı. Diyanet Vakfı’ndan Allah razı olsun, böyle hayırlı bir hizmeti kırk yıldır yapıyor. 41. fuarın daha görkemli ve tanıtımına da önem verilerek yapılmasını temenni ediyorum.

Fuara ikindi sularında geldim. Namazdan sonra mekânın sahibi Fâtih Sultan Mehmed’in türbesini ziyaret ettim. Hazîredeki merhumlara selam verdim. Eskilerin yanı sıra kitapları fuarda satılan Kemal Karpat, Semavi Eyice, Mehmet Genç, Halil İnalcık, Raşit Küçük, Emin Saraç ile İstanbul’un Ağabeyi Kadir Topbaş’ı yan yana ebedî istirahatgâhlarında rahmetle andım.

Bayramınız mübarek olsun.