İslam ülkeleri kendi iç sorunlarıyla boğuşmakla meşgulken doğal olarak Müslümanların ilgileri de Filistin ve Kudüs gibi ortak davalarından uzaklaşıyor.

Her birinin başında ayrı bir dert.

Bu nedenle çoğunun dışarıya vakit ayıracak hali yok.

Örneğin Türkiye’de bugünlerde gündem varsa yoksa FETÖ ve başarısız darbe girişimi.

PKK diye bir bela vardı, ülkemizin enerjisini tüketen.

Şimdi buna bir de FETÖ eklendi.

Türkiye’ye zarar vermek için ne zaman ve nerede hangi hainliği yapacaklar diye bekliyoruz.

Fakat bu geçici ve anormal durumdan bir an önce kurtulmalıyız.

Bir yandan terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürürken diğer yandan Türkiye sınırları dışında bizden ilgi bekleyen kardeşlerimizle ilgilenmeliyiz.

Tüm Türkiye meydanlarda darbe maskesi altında gerçekleştirilen işgal girişimine karşı nöbet tutarken Gazze’de, Mogadişu’da, Hartum’da ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklara çıkanları, hiçbir şey yapamazsa evinde sabahlara kadar Türkiye’nin selameti için dua edenleri unutmamalıyız.

Aksi takdirde terör örgütleri amaçlarına ulaşmış olur.

Çünkü onların ve daha doğrusu onları Türkiye’nin üzerine salan gücün amacı Ankara’yı iç sorunlarla meşgul edip yeniden şekillenmekte olan İslam coğrafyasından olabildiğince uzak tutmak.

Başbakan Binali Yıldırım önceki gün Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki’yi Çankaya Köşkü’nde kabul ederek, Türkiye’nin Gazze’ye yapacağı yeni insani yardım sevkiyatının Kurban Bayramı vesilesiyle eylül ayı içinde gerçekleştirilmesinin planlandığını açıkladı.

Gazze halkına verdiğimiz sözleri Allah’ın izniyle yerine getireceğiz.

Filistin’de, Suriye’de, Mısır’da, Irak’ta, Libya’da, Arakan’da, Somali’de ve İslam coğrafyasının dört bir köşesinde yaşananlara ilgimizi de kaybetmeyeceğiz.

Bu vesileyle Filistin’de neler olup bitiyor, kısaca bahsedelim.

Belediye seçimlerinin 8 Ekim’de yapılması kararının alınmasının ardından Batı Yaka ve Gazze Şeridi seçimlere hazırlanıyor.

Seçim kararı alındığında İslami Direniş Hareketi “Hamas”ın seçimlere katılıp katılmayacağı kesin değildi.

Hamas’ın seçimlere katılacağını açıklaması bazıları için sürpriz oldu.

Mahmud Abbas liderliğindeki Fetih içinde uzun süredir kriz yaşanıyor.

Aday belirleme süreci anlaşmazlıkları ve kavgaları iyice su yüzüne çıkardı.

Bazı bölgelerde toplu istifalar oldu.

Bu nedenle Fetih üyesi milletvekillerinden Cemal El Tayravi, hareket içindeki kavgalara dikkat çekerek seçimlerin ertelenmesini istedi.

Cemal El Tayravi ve benzer açıklamalar yapan diğer Fetih liderlerinin asıl korkuları Batı Yaka’da Hamas’ın ezici bir zafer kazanması.

Fetih liderleri ve üyeleri Gazze Şeridi’nde hareketin seçim kampanyasını rahatlıkla sürdürüyorlar.

Batı Yaka’da ise Hamas liderlerine ve üyelerine bir yandan işgal güçleri ve diğer yandan Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik birimleri yoğun baskı uyguluyor.

Yani seçim yarışının eşit koşullarda yapıldığını söylemek imkânsız.

Buna rağmen Hamas, belediye seçimlerinin belirlenen tarihte yapılmasında ısrar ederken Fetih’ten ise her an sandıktan kaçacakmış izlenimi veren açıklamalar geliyor.

8 Ekim’e daha çok var.

O zamana kadar seçimlerin ertelenmesi yönünde sürpriz bir karar çıkıp çıkmayacağı merakla bekleniyor.

Cevap bekleyen bir başka soru da şu:

Şayet demokratik ve şeffaf bir seçim yapılırsa Fetih ve Abbas seçim sonuçlarına saygı gösterecek mi?