Yılbaşına günler kala Eminönü’nde meşhur bir piyango satıcısının önünde yüzlerce metre kuyrukta bekleyen umut tacirleri garip bir tablo oluşturuyor. Umudunu piyangoya onu da bir adrese bağlayan ilginç bir görüntü. İlla ki o adresten alınan bilete büyük ikramiye çıkar diye saatlerce bekliyorlar. Kuyruğun yanında piyango satıcıları da yoğun pazarlama faaliyeti içerisindeler. Kim bilir belki de büyük ikramiye avazı çıktığınca bağıran satıcının elindeki destede. Buna da piyango hurafesi diyebiliriz, illa o adresten alacak. Piyango kuyruğunda yurdum insanının her çeşidi var ancak en tuhaf görünenler başörtülüler.
Piyangodan büyük ikramiye çıkanlarla ilgili araştırma yapan bir arkadaşım çıkan tablo karşında dehşete kapıldığını söylemişti. Büyük ikramiye kazananların büyük çoğunluğunun hayatı hüsranla bitmiş.
Ülkemizde kumar sadece piyangodan ibaret değil. UTESAV (Uluslararası Teknolojik Ekonomik Sosyal Araştırmalar Vakfı) ve MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği)’nin kumar konusunda yaptığı araştırmada kumarın birçok çeşidinden söz ediliyor. O nedenle raporun adı: “Kumar ve Türevleri” olarak seçilmiş. Kumar o kadar farklı ve cazip şekilde sunuluyor ki birçok türevin kumar olduğunu anlamak çok zor. Kumara karşı toplumuzda oluşmuş olumsuz bir kanaat var onun için adına bahis, şans oyunu, loto, toto gibi isimlerle adlandırıyorlar. UTESAV Milli Piyango’dan “Milli” kelimesinin çıkarılmasını istiyor. Devlet eliyle işletilen kumarın adının önüne milli kelimesinin konulmasının izah edilecek tarafı yok.
Milli Piyango’nun dışında Spor Toto, At Yarışı, İddaa, Sayısal Loto, Hemen Kazan, Şans Topu, On Numara, Süper Loto kumarı çeşitlendirerek cazip yöntemlerle özellikle gençleri avlıyorlar. Rapora göre “Türkiye’de devlet kontrolü altında şans, bahis ve talih oyunları altında üç önemli kurum çeşitli oyunlar düzenlemektedir. Kumarın farklı türevleri olarak tanımlanan bu oyunları Milli Piyango İdaresi, Türkiye Jokey Kulübü ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı organize etmektedir.”
Rapor, kumar bağımlılığının psikiyatrik bir hastalık olduğunun altını çiziyor. Sigaraların üzerine konan uyarıcı yazıların kumar kâğıtlarının üzerine de konulması öneriliyor.
Resmi kumardan 2017 yılında 17,8 milyar gelir elde edilirken bunun sadece 10,9 milyarı ikramiye olarak dağıtılmış kalanı devlete gelir irat edilmiş.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan kumar konusunda özellikle gençlerin hedef alındığını, şu anda kumar oynama yaşının 15’e düştüğünü belirtti. Kaan ” Gençlere şu empoze ediliyor eğer hayallerin varsa ve onların gerçek olmasını istiyorsan, zengin olmak zorundasın; bunun en kısa yolu da kumardır.”
UTESAV Başkanı Mehmet Develioğlu ise kumarın zararsız bir eğlence aracı olarak sunulduğunu vurgulayarak ” Helal kazancın kıymetini, gençlerimiz başta olmak üzere, alternatif diye sunulan fakat hiçbir şekilde alternatif olmayacak para kazanma yönetimlerine yönelen insanlarımıza sabırla anlatmamız gerekiyor.”
Yılbaşı öncesi bu raporun açıklaması çok anlamlı oldu. Özellikle devlet yetkililerinin raporu dikkatle okuyup gereğini yerine getirmeleri gerekir. Devletin toplumu, gençliği korumak gibi önemli görevi var iken kumar oynatması düşünülemez.
Yazının başlığına alkol ve sigarayı da koydum. Bütün kötülüklerin birbirini beslediğini düşünüyorum. Bütün kötülüklerin anası olan alkolün de kumarın mütemmim cüzü olduğunu unutmayalım. Çoğu zararlı olan şeylerin azının da zararlı olduğunu bilelim.
Bütün kötü alışkanlıklardan uzak bir sene diliyorum.