Teknoloji sayesinde dünya küçülmeye devam ediyor. Korona virüs küçülmeyi daha da hızlandırdı. “Hayat eve sığar” diye sığındığımız odalardan dijital imkânlar sayesinde dünyaya açılıyoruz. “Uluslararası Sinema Derneği” bizi, Türk dünyasında yeni bir kültürel yolculuğa çıkarıyor. Gidemediğimiz Türk coğrafyasının hikâyelerini filmlerle odalarımıza kadar getiriyor.
Uluslararası Sinema Derneği, “Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali” düzenleyerek bir ilke imza atıyor. Festival 8-12 Aralık tarihlerinde geçekleşecek. Virüs salgını nedeniyle sanal ortamda icra edilecek etkinlik yaklaşık bir hafta boyunca sürecek. Festivalin sınırları kaldırarak ilk aşamada Türk dünyasının kültür bağlamında birliğine vesile olmasını diliyorum. Bu festivalin Türk dünyasının ulusu Dede Korkut’un adına izafeten “Korkut Ata” olması bu çalışmaya ayrı bir anlam ve önem kazandırıyor. Dede Korkut yüzyıllar önce zamanının diliyle, kopuzunu kullanarak meramını en güzel şekilde anlatmış, gelecek nesillere asırlarca akıllarından çıkmayacak dersler vermiştir.
Festival, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Anadolu Ajansı tarafından destekleniyor. Festivalin geçekleşmesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın katkısı çok büyük. Ahmet Misbah Bey festivalin Türk dünyasına yakışır çalışma olması için yakın ilgi göstermiş. Demircan, Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde de çok sayıda festivale imza atmış bir kültür adamı olarak farklı alanlarda çalışmalar yaparak ülkemizin kültür hayatına katkıda bulunmaya devam ediyor.
Uluslararası Sinema Derneği Başkanı İhsan Kabil, Türk dünyasından 40 kadar filmin festivalde gösterime gireceğini ifade ediyor. Derneğin farklı markalarda festivaller organize ederek kültürler arası köprüler kurmayı amaçladığını belirtiyor. Amaçlarının “Türk Dünyası Sinema Birliği” kurmak olduğunun altını çiziyor. Bu çerçevede Türk dünyasının sinema temsilcileri bir araya gelerek çalışmaların hızlanması için adımlar atacaklarını söylüyor. TÜRKSOY, Türk Keneşi gibi Türk dünyasını bir araya getiren kurumlar var, ancak bunların daha etkin olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Sadece sözde birlik değil özde birlik olması için birçok alanda benzer çalışmalara ihtiyaç var.
Derneğin kurucuları arasında kamuoyunun yakından tanıdığı sinema emektarları var: Ali Osman Emirosmanoğlu, Mesut Uçakan, Nazif Tunç, Bilal Arıoğlu, Ahmet Edebali, Kemal Çiftçi, Prof. Dr. Şükrü Sim.
Korkut Ata Film Festivali sitesinde programla ilgili detay bilgilere yer verilmiş. Festivalde kurmaca ve belgesel dalında yarışacak filmlere ödüller verilecek. Festivalde filmler, Tarihi Panaroma, Güncel İnsan Manzaraları, Aytmatov Uyarlamaları başlıklarında seyircilerin karşısına çıkacak. Özellikle Sovyet Devrimi’nin ilk yıllarında ve sonrasında bu coğrafyada gelişen olaylara ışık tutan çok ilginç filmler var. Daha önce yapılan festivallerde çok kaliteli filmler izlemiştim. Fakat bunların birçoğu geniş kitlelere ulaşamıyor. Televizyon kanallarında “Türk Dünyasından Filmler Kuşağı” açılsa çok hayırlı bir iş yapılmış olur.
Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali ara sıra hatırladığımız Türk dünyasının birliği için iyi bir başlangıç olabilir. Fizikî coğrafyalar uzak olsa da gönül coğrafyalarını birleştirmek artık çok kolay. Yeter ki niyetlenelim. Niyet hayır olunca akıbette hayır olur inşallah.