Her nefis, en güzel konforu ister, herkesten değer görmek ister. Herkes kendisine güler yüzlü tatlı sözlü yaklaşsın, suçlamadan konuşsun, dinlemeden anlamadan hüküm vermesin. İnandığı değerlere saygı duysun. Sevdikleri başkaları tarafından sevilmese bile anlayış gösterilsin. Bir ihtiyacı olduğu zaman, ciddiye alınıp gidermek için çalışılsın. Arada hediye alınsın. Geçmiş hataları unutma fırsatı verilsin. En ufak bir şeyde eski defterler açılmadan sadece o olay üzerine konuşulsun ister. İnsan, bir yanlış yaptığında, sebepler de konuşulsun ister. Kendisine güvenilmesini ve şartsız saygı duyulmasını ister. Arada aranıp hatır sorulsun ister. İnsanı ve davranışlarını ayırarak, davranışı değişince insanın iyi olacağını bilip, tümden karalamadan ve ümidini kesmeden yaklaşılsın ister.

Her iyi davranış, insanı Allah’a (cc) yaklaştırır. Bu sebeple her insan, iyi davranan insanlar artsın ister. İnsan Rabbine (cc) hata yapıyorsa, kullara da yapabilir. İnsanlar biri birlerine hata payı tanısın ve bir hata da silip atmasın ister. Yaşlı ise hatır sorulup, ihtiyaçları giderilsin, sık sık ziyaret edilsin ister. Bu maddeleri artırmak mümkün.

Nelere ihtiyaç duyduğumuzu listeleyelim. Nelerden hoşlanıyoruz, neler bizi daha iyi ve güçlü yapıyor, neler olduğunda kendimize inancımız güvenimiz ve coşkumuz artıyor? Bunların hepsini listeleyelim. Sıra ile çevremizdeki herkese, tam da bizim bize davranılmasını istediğimiz gibi davranalım.

Bunların listesini yaparken, şu cümleleri zihnimizden atalım;

O bunu hak etmiyor.O bana vaktiyle şunu yapmıştı.Ben iyi davranırsam şımarır.Ben iyi davranırsam, ‘bak kendisi suçlu, nasıl geri dönüp telâfi etmeye çalışıyor’ derler.O bana hiç iyi davranmıyor, ben neden ona iyi davranayım?Hep iyi davrandım ne oldu? O hala bana yaptığı yanlışı sürdürüyor?O bana hiç hediye almadı ki.Hep ben iyi davrandıkça kendimi ezik gibi hissederim.

Bu gerekçeleri artırmak mümkün. Bunların hepsini mümkün olduğunca zihnimizden atıp, yerine şunları koyalım.

Ben iyi davranmayı hak ediyorum.Benim de vaktiyle birilerine yanlışım oldu. Bunların hep hatırlanması gerekmez.Ben iyi davranıldığında şımarmıyorsam o da şımarmaz.Kimin beni nasıl gördüğü değil, Allah’ın (cc) bu davranışımı nasıl bulduğu önemli. Kaldı ki yanlışımı kabul edip düzeltmek için çabalıyorsam bile, bu takdir edilecek erdemli bir davranıştır.İyi davranana herkes iyi davranır, önemli olan o yanlış davransa bile benim iyi olanı sürdürebilmemdir. Ben bunu hak ediyorum ve bu önce bana lazım.Doğru davranmak benim Allah (cc) ile aramı düzeltiyorsa, o nasıl davranırsa davransın, ben benden sorumluyum ve devam etmeliyim.O bana hediye almasa bile, ben bana yakışanı ve sünnete uygun olanı yaparım.

Bilâkis, bu iman, akıl ve irade gerektiren bir durumdur. Dolayısıyla, ben kendimi güçlü hissetmeliyim.

Diyelim ki, ben bana yapılmasını istediklerimi yaptıkça, karşımdakiler ne yaparlarsa yapsınlar, Peygamberimizi (sas) modellemiş, Allah’ı (cc) razı etmiş olacağım. Bu bana ödül olarak yeter.