Cumhurbaşkanımızın İsrail’le ilgili son açıklamaları sonrasında İsrail’in Türkiye’ye yönelik bir tehdit teşkil edip etmediği tartışılıyor.
İsrail muhiplerine göre, İsrail hiçbir şekilde Türkiye’ye tehdit teşkil etmiyormuş ve İsrail’in Türkiye’yi tehdit ettiğine dair söylem iç kamuoyuna yönelik bir söylemden ibaretmiş.
Şimdi bu iddiaları teker teker masaya yatırıp inceleyelim…
Öncelikle İsrail’in kısa ve orta vadede Türkiye’ye karşı konvansiyonel olarak doğrudan bir tehdit oluşturmadığını söyleyebiliriz.
Yani İsrail’in bir NATO üyesi olan Türkiye’ye doğrudan saldırması çok da mümkün gözükmüyor. Ancak uzun vadede uluslararası ilişkilerde yaşanan kırılmalar neticesinde, Türkiye’nin ittifak politikasında radikal bir kırılma yaşanacak olursa İsrail’in bir tehdit hâline gelmesi mümkün. Bu, işin sadece konvansiyonel tarafını oluşturuyor.
Ama bugün devletler arası ilişkilerde mücadelelerin ve müdahalelerin sadece konvansiyonel yöntemlerle yapılmadığını; vekil örgütler, hibrit savaşlar ve siber saldırılar gibi birçok farklı yöntemin kullanılması dolayısıyla biliyoruz.
Bu noktada İsrail’in geçmişten beri Türkiye’nin Orta Doğu bölgesinde kendisine rakip olabilecek ya da sınır çizebilecek güçlü, bölgesel bir aktör olmasını engellemek üzere çeşitli politikalar takip ettiğini; İsrail devleti ile Amerika’daki siyonist lobi ve Amerika’daki Evanjelistlerin çıkarlarının örtüştüğünü söyleyebiliriz.
İsrail bundan dolayı, kurulduğu ilk günden beri Orta Doğu’da bir Kürt devletinin inşa edilmesini desteklemektedir. Hatta ve hatta İsrail devleti kurulmadan önce siyonistlerin Kuzey Irak’ta araştırmalar yaptıklarını da biliyoruz.
Dolayısıyla İsrail devleti, Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumuna açıktan destek verdi. Buna ilaveten sözde büyük Kürdistan’ın kurulması için İsrail’in PKK terör örgütü, PJAK ve YPG‘yi de desteklediği çok açık.
Bütün bunların ötesinde Batı’nın ve Amerika’nın sınırsız desteğini arkasına almış, kendisini uluslararası hukukun üstünde gören, Orta Doğu’da nükleer silaha sahip tek aktör olan İsrail bölgemizdeki her devlet için dikkatle takip edilmesi gereken bir tehdit kaynağıdır.
Yakın bir gelecekte İsrail’e karşı kendisini güvence altına almak üzere, İran gibi başka Orta Doğu devletlerinin de nükleer silah edinmesinin Türkiye’yi çok zor bir ikilemle karşı karşıya bırakacağı aşikârdır. Böyle bir denklemde Türkiye ulusal güvenliği için nükleer silah edinmek zorunda kalabilir.
Böyle bir durumda kendisinden başka hiçbir devletin bölgemizde nükleer silah sahibi olmasını istemeyen ve bunun için birçok ülkeye saldırmış olan İsrail’in ne yapacağını bugünden kestirmek zor.
Türkiye gibi küresel etkiler üreten bir bölgesel gücün böyle bir devletin her adımını yakından takip etmesi ve tehdit planlamasında İsrail’i ön sıralara yerleştirmesinden daha doğal bir durum olamaz.
Sonuç olarak İsrail, Türkiye’ye hiçbir şekilde tehdit oluşturmuyor demenin rasyonel bir izahı yok. Bunu diyenler ya Türkiye’yi uyutmak istiyorlar ya da coğrafyamızın gerçeklerinden bihaberler.