Suudi Arabistan milli petrol şirketi Aramco’ya ait petroltesislerine düzenlenen saldırının yankıları devam ediyor.

Basra Körfezi’ndeki onca askeri üsse ve SuudiArabistan’ın Amerika’dan satın aldığı hava savunma sistemlerine rağmen, ülkeninpetrol üretimini bir anda yarıya düşüren saldırının kim tarafından ve nasılgerçekleştirildiği hâlâ meçhul.

Husiler ısrarla saldırıyı kendilerinin gerçekleştirdiğinisöyleseler de bu iddiaya inanan kimse yok.

Şüpheler İran üzerinde yoğunlaşırken, saldırınınIrak’taki üslerden mi yoksa Basra Körfezi’nin karşı kıyısından mı geldiğikonusunda çeşitli görüşler ileri sürülüyor.

Tahran ise Amerikalı ve Suudi Arabistanlı yetkililerinsuçlamalarını reddediyor.

Bu arada bir yandan “Saldırıda sadece insansız havaaraçları mı kullanıldı yoksa güdümlü füzeler de kullanıldı mı?” gibi sorularacevap aranırken diğer yandan İran’a nasıl bir tepki verileceği merak ediliyor.

Suudi Arabistan’ın beklentisi Trump’ın Tahran’ı askeribir operasyonla cezalandırması yönünde.

Washington ise Riyad’a adeta “Siz önden buyurun” diyor.

Nicholas Kristof, New York Times’daki “We’re Notthe Saudis’ Mercenaries” (Suudluların paralı askerleri değiliz) başlıklımakalesinde eski savunma bakanlarından Robert Gates’in bir keresinde alaycı birdille “Suudi Arabistan son Amerikalı ölünceye kadar İranlılarla savaşmakistiyor” dediğini aktarıyor ve ekliyor:

“Suudi Arabistan’ın bekçi köpeği ya da süs köpeği olmakzorunda değiliz.”

Trump’ın Obama gibi “korkak” olmadığını ve İran’a karşı dahasert bir politika takip edeceğini düşünen Suudi Arabistan’ın hayal kırıklığınauğradığı kesin.

ABD Başkanı’nın İran’a saldırı emri vermesini beklerkenAmerikalılardan “Bu bizim savaşımız değil. Suudi Arabistan başının çaresinebaksın ve nasıl tepki vereceğini kendi düşünsün” şeklinde özetlenebilecek açıklamalarduymak Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın canını sıkmış olmalı.

Fakat yapabileceği pek bir şey yok.

İran, sıradan bir ülke değil.

Afganistan’dan Lübnan’a ve Yemen’e uzanan bir eksen.

Aramco saldırısı, İran’ın Körfez ülkelerindeki petrolüretimini felç edebileceğini gösterdi.

Basra Körfezi’nde olası bir savaş petrol fiyatlarınıntavan yapmasına yol açar.

Bunun da Trump’ın en son isteyeceği şey olduğunu tahminetmek zor olmasa gerek.

ABD Başkanı’nın tüm yapacağı Riyad’a daha çok silahsatmak olacak.

Suudi Arabistan’ın en yakın müttefiki Birleşik ArapEmirlikleri.

BAE’nin Aramco saldırısı benzeri bir saldırıya maruzkalması petrol üretiminin yanında turizmine ve ticaretine de büyük darbe vurur.

Riyad’ın bir diğer müttefiki Kahire’den ise henüz ses çıkmadı.

Suudi Arabistan tek başına İran’a saldırmayı kesinliklegöze alamaz.

Savaş, Netanyahu ve Kushner ile kurduğu ittifak sayesindedilediğini yapabileceğini sanan Muhammed bin Selman’ın trollerine hazırlattığıve Suudi Arabistan ordusunun İran’a girerek rejimi devirdiğini anlatananimasyon filmine benzemez.

Riyad’ın İran karşısında aciz kalmaktan ve içine düştüğüyalnızlıktan şikâyete hakkı yok.

Çünkü sebebi kendileri.

Bu durumda bile özeleştiri yapmak yerine hâlâ Türkiye’yleve Katar’la uğraşmakla meşguller.