Instagram’a İsmail Heniyye ile ilgili haberlere uyguladığı sansürden dolayı erişim yasağı getirildi.

Ülkemizdeki kraldan çok kralcı müstemleke aydınları ifade ve haberleşme özgürlüğünün engellendiği gibi, birçok argümanı hemen devreye soktular.

Tabii biraz düşününce bütün bu itirazların altının tamamen boş olduğu görülebilir.

İletişim çağında yaşadığımız bu dönemde, sadece bir sosyal medya şirketine uyguladığı ideolojik sansürden dolayı getirilen erişim yasağının haberleşme özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü engellediği gülünç bir iddia.

Zira insanların fikirlerini ifade etmesi için binlerce mecra mevcut.

Instagram‘a getirilen erişim yasağının nedeni ise büyük teknoloji şirketlerinin kurduğu dijital diktatörlüğün bir aparatı olan Instagram’ın bizatihi kendisinin ifade özgürlüğüne sansür uygulaması.

İfade özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğü adına bu erişim yasağına karşı çıkanlar gerçekten samimi iseler buyursunlar, önce Instagram‘ın kafasına göre uyguladığı bu sansürlere karşı ne yapılacağını ortaya koysunlar.

Yapılması gereken basit. Instagram, Facebook veya Twitter bulundukları ülkelerdeki yasalara saygı duyacaklar, vergilerini verecekler ve kendi ideolojik kabullerini bu toplumlara dayatmayı hedefleyen sansürlerini uygulamaktan vazgeçecekler.

Bunları yapmıyorlarsa kapatılacaklar; aynı zamanda bunların yerli ve millî alternatifi de geliştirilecek.

Bugün sosyal medya şirketleri sundukları sözde ücretsiz hizmetlerle demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve ulus devletlere yönelik en büyük tehditlerden biri hâline gelmiştir.

Bu şirketler, kullanıcılarından izinsiz şekilde topladıkları ‘big data’yı meskûn bulundukları Batılı devletlerin ve şirketlerin çıkarları doğrultusunda manipüle etmek amacıyla kullanmaktadırlar.

Seçim zamanlarında sonuçlara müdahale edecek şekilde algoritmalar devreye sokulmakta, yalan haber ve dezenformasyonların görünürlüğü artırılmaktadır.

Söz konusu şirketlerin Amerika’da ve Avrupa’da her türlü yasal mevzuata uyup Türkiye’de hiçbir yasal düzenlemeyi takmadan istedikleri gibi hareket etmelerini kabul etmek ülkemizi müstemleke bir devlet konumuna düşürür.

Batılı devletlerin TikTok’u yasaklamasının arkasındaki temel neden, uygulamanın Çin devletinin bir aparatı olmasından dolayıdır.

Instagram da bugün Amerikan devletinin bir aparatı konumundadır.

Batılılar kendilerini dünyanın efendileri gibi gördükleri için, “Biz TikTok’u yasaklarız ama siz Instagram’ı yasaklayamazsınız.” demektedirler.

İçimizdeki müstemleke aydınları da modası geçmiş, miadı dolmuş bu söylemin borazanlığını yapmaktadırlar.

Tüm bunlar müstemleke aydınları için bir sorun teşkil etmeyebilir ama kendisine, devletine, milletine ve bağımsızlığına saygı duyan hiçbir vatandaşın böyle bir çifte standardı kabul etmesi düşünülemez.