Pascal, zorbalığı; “Kendi sahası içinde olsun ya da olmasın her şeye ve herkese egemen olma arzusu” olarak tanımlar.
Bu tanımı düşününce bugün İsrail ve ABD’nin, yaptığı katliamın yanında ne kadar kibar kaldığını fark ettim.
Hayatları söndüren bir karanlık olarak, insanlık tarihinin en karanlık yanını temsil ediyor bugün bu terör devleti.
Bunu İran’da gerçekleştirdiği bir saldırıyla İsmail Heniyye’yi şehit ederek bir defa daha gösterdi.
Hiç kuşku yok ki bu şehadet en başta Gazzelileri çok daha fazla kenetleyecek ve İslam coğrafyasında çok daha derin bir sorgulamaya sebep olacaktır.
İsrail, kendi geleceğini karartacak nefret tohumlarını çok büyük bir soykırımla atıyor ve bölgesel hatta küresel bir kaosa sebep olmak adına İran’da, Lübnan’da ya da Suriye’de operasyon yapmaktan hatta füze saldırısı yapmaktan hiç çekinmiyor.
Bölge ülkelerini birbirine düşürmek için operasyonlarını da tam siyonistlere yakışır kurnazlık ve fitne ile gerçekleştiriyor.
Heniyye’nin şehadeti de en fazla kaos üretme potansiyeli olan ve pek çok şaibeye gebe bir anlayışla İran’da gerçekleşti.
İsrail, kırk tilkinin kuyruğunu yine İran üzerinde bağlamış görünüyor.
Dahası İran’ın kucağına bir bomba bırakmıştır.
İran’ı misafirini koruyamayan bir ülke konumuna düşürerek zor durumda bırakmış hatta Sünni coğrafyaya karşı zor bir duruma sokmuştur.
Bu zorluk derecesi yüksek testin sebebi, İran’ı kışkırtarak hata yapmaya zorlamaktır.
Tabii burada İran’ın güvenlik zaaflarını da görmezden gelemeyiz.
Bütün risklere rağmen Heniyye’nin İran’a götürülmesi de ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur.
İsrail ve ABD tarafından “suç ortaklığı” olarak görülen Hamas ve İran ilişkileri, bu katliamla da bir fotoğrafta birleştirilmiş oldu.
Çok muhtemeldir ki ABD’nin de “terör örgütü” olarak gördüğü Hamas ve onun lideri Heniyye’nin İran ile bu teması yapılan katliamın önüne geçirilecek ve İsrail’i aklama argümanı olarak kullanılacaktır.
İsrail’i bu kadar cesaretlendiren en önemli şeylerden biri de ABD’nin içinde bulunduğu seçim sürecidir.
Kutsayanlarını kutsayan ABD senatörleri, İsrail’e karşı hürmette kusur etmeyerek koltuklarını garanti etmek adına elleri patlayıncaya kadar bir katili bu sebeple alkışladılar.
Müslümanların dağınık hâlleri ise İsrail terör devletinin en büyük cesaretidir.
Birlik olmadan güçlenemeyeceğimizi çok iyi idrak etmemiz gerekiyor.
Bir zalimden merhamet beklemek en beyhude bekleyiştir.
Kendisini dünyanın efendisi gören patolojik ruhlu siyonistlerden merhamet beklemek ise çok daha beyhudedir.
Jean Bodin, “duyguların evcilleşmesi”nden bahseder.
Duyguları barbarlık seviyesinde kalmışlardan merhamet beklemek ise çok onur inciten bir merhamet bekleyiştir…